Her yıl, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO)1945’te kurulduğu tarih olan 16 Ekim’de düzenlenen Dünya Gıda Günü’nün bu seneki teması sosyal koruma ve tarım. Bu sene kuruluşunun 70. yılını kutlayan FAO, yoksul kesimlerin anlık kayıplarını telafi etmek ve kriz anında diğer kesimlerin de yoksullaşmasını önlemek için sosyal koruma önlemlerinin gerekliliğinin altını çiziyor.
Dünyadaki birçok insan iklim değişikliği, doğal felaketler ve silahlı çatışmalar gibi nedenlerden dolayı yıkımlara maruz kalıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler ise çoğunlukla kırsalda yaşayan, yoksul ve dışlanmış gruplar. “Sosyal koruma” tedbirleri, en dayanıksız gruplara bir koruma kalkanı oluşturarak bu grupların daha kolay ayağa kalkmalarını sağlıyor.
Sosyal koruma yoksul ve muhtaç grupların gelirlerini, becerilerini ve haklarını iyileştirerek onlara destek sağlayacak programlar olarak tanımlanıyor. Dünyadaki bazı sosyal koruma örnekleri ise şunlar:
-Doğrudan para transferleri
-Gıda kaynağı olarak aile çiftçilerinden temin edilen, okullardaki kahvaltı ve öğle yemekleri
-Eğitim
-Kamusal projelerde iş olanakları
-Küçük bütçeli hibeler
-Sosyal güvenlik
-Ayni yardımlar.
Sosyal koruma tek başına bir faaliyet alanı olarak değil, tarım, kırsal kalkınma, halk sağlığı, eğitim ve gıda sistemlerini de içine alan bir programlar bütünü olarak tanımlanıyor.
2013 yılında sosyal koruma programlarıyla kırsal alanda yaşayan 150 milyon insan yoksulluk ve açlığın kısır döngüsünden kurtarıldı. Sosyal koruma, bir bağımlılık ilişkisi yaratmıyor aksine aileleri ve toplulukları güçlendiriyor, onların gelirlerini artırıyor.
2013 yılında 146 ülke bir milyardan fazla insana sosyal yardım sağladı. Brezilya, Etiyopya, Hindistan, Meksika ve Güney Afrika açlık ve yoksullukla mücadeleyi temel alan büyük ölçekli sosyal koruma programlarının başarılı şekilde uygulandığı örnek ülkeler oldu.
Sosyal koruma programları çiftçileri hızlıca kendi kendilerine yetebilecek hale getiriyor, böylece aile çiftçileri ve kırsalda çalışanlar mallarını satmıyor, çocuklarını okuldan almıyor ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerekli gıdayı almaya devam edebiliyorlar.
FAO Türkiye temsilciği Ankara’da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’yla işbirliğinde düzenleyeceği etkinlikle sosyal korumanın önemine dikkat çekmeyi, konuyla ilgili kamuoyu bilinci oluşturmayı ve sosyal korumanın tarımsal kalkınma politikalarına kararlılıkla dahil edilmesi konusunda geniş katılımlı tartışmaları teşvik etmeyi amaçlıyor. ANKA
Dünyadaki birçok insan iklim değişikliği, doğal felaketler ve silahlı çatışmalar gibi nedenlerden dolayı yıkımlara maruz kalıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler ise çoğunlukla kırsalda yaşayan, yoksul ve dışlanmış gruplar. “Sosyal koruma” tedbirleri, en dayanıksız gruplara bir koruma kalkanı oluşturarak bu grupların daha kolay ayağa kalkmalarını sağlıyor.
Sosyal koruma yoksul ve muhtaç grupların gelirlerini, becerilerini ve haklarını iyileştirerek onlara destek sağlayacak programlar olarak tanımlanıyor. Dünyadaki bazı sosyal koruma örnekleri ise şunlar:
-Doğrudan para transferleri
-Gıda kaynağı olarak aile çiftçilerinden temin edilen, okullardaki kahvaltı ve öğle yemekleri
-Eğitim
-Kamusal projelerde iş olanakları
-Küçük bütçeli hibeler
-Sosyal güvenlik
-Ayni yardımlar.
Sosyal koruma tek başına bir faaliyet alanı olarak değil, tarım, kırsal kalkınma, halk sağlığı, eğitim ve gıda sistemlerini de içine alan bir programlar bütünü olarak tanımlanıyor.
2013 yılında sosyal koruma programlarıyla kırsal alanda yaşayan 150 milyon insan yoksulluk ve açlığın kısır döngüsünden kurtarıldı. Sosyal koruma, bir bağımlılık ilişkisi yaratmıyor aksine aileleri ve toplulukları güçlendiriyor, onların gelirlerini artırıyor.
2013 yılında 146 ülke bir milyardan fazla insana sosyal yardım sağladı. Brezilya, Etiyopya, Hindistan, Meksika ve Güney Afrika açlık ve yoksullukla mücadeleyi temel alan büyük ölçekli sosyal koruma programlarının başarılı şekilde uygulandığı örnek ülkeler oldu.
Sosyal koruma programları çiftçileri hızlıca kendi kendilerine yetebilecek hale getiriyor, böylece aile çiftçileri ve kırsalda çalışanlar mallarını satmıyor, çocuklarını okuldan almıyor ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerekli gıdayı almaya devam edebiliyorlar.
FAO Türkiye temsilciği Ankara’da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’yla işbirliğinde düzenleyeceği etkinlikle sosyal korumanın önemine dikkat çekmeyi, konuyla ilgili kamuoyu bilinci oluşturmayı ve sosyal korumanın tarımsal kalkınma politikalarına kararlılıkla dahil edilmesi konusunda geniş katılımlı tartışmaları teşvik etmeyi amaçlıyor. ANKA