ANASAYFA arrow right Güncel

Eğitim, ticarileştirilecek ve dinselleştirilecek!..

Eğitim, ticarileştirilecek ve dinselleştirilecek!..
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 01.13
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 01.13
Eğitim-Sen, 4+4+4 Eğitim Yasası ve 4688 "Sahte Sendika" Yasası eyleminde

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, milyonlarca öğrenci başta olmak üzere, tüm toplumu yakından ilgilendiren 4+4+4 kademeli kesintili eğitim yasasının, eğitim bilimcilerin, eğitim alanındaki meslek örgütleri ve sendikaların tüm itirazlarına rağmen meclis genel kuruluna getirildiğini vurgularken, “ Eğitim Sen’in ısrarla vurguladığı, düzenlemenin eğitim süresini uzatmaktan çok, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve dinselleştirme uygulamalarının önünü tamamen açmaya yönelik olduğunu göstermiştir. Bu temel gerçek, bugün düne göre çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmış durumdadır” dedi.

Tepkisiz kalmamız beklenemez
Koç, “Sendikamız, daha önce yapmış olduğu açıklamaların bir gereği olarak, 4+4+4 yasa teklifi meclis genel kurulunda görüşüldüğü sırada 2 günlük grev yapma kararı almış bulunmaktadır. Grevimiz, sadece eğitim ve bilim emekçilerinin değil, toplumun önemli bir bölümünün 4+4+4 kademeli eğitim sistemi ile ilgili olarak duymakta olduğu derin kaygıların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır” diye konuştu. “Bütün uyarı ve eleştirilerimize rağmen, Başbakanın özel talimatıyla çocuklarımızın, öğrencilerimizin geleceğinin karartılmak istemesine sessiz ve tepkisiz kalmamız kesinlikle beklenemez” dedi.

Okulöncesi eğitim zorunlu
eğitimin dışında bırakıldı
Eğitim Sen, dün Ankara’daki merkezi eyleme katılacakları yolcu ettikten sonra, Demokrasi Meydanı’na yürüyerek burada basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen’in eyleme gitme nedenini açıklayan Ömer Faruk Koç, “Kanun teklifinde yer alan, “ilköğretim devlet okullarında parasızdır” ifadesi komisyon görüşmelerinde metinden çıkarılarak, ilköğretimin tamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımları atılmıştır. Yıllardır okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapılmasına rağmen, yasa teklifinde okulöncesi eğitim zorunlu eğitimin dışında bırakmıştır. Daha önce 4. sınıftan sonra getirilmek istenen “açık öğretim” sistemi, tepkiler üzerinde 8. sınıf sonrası, son 4 yıl için öngörülmüştür. Teklifin yasalaşması durumunda 8. sınıftan itibaren ciddi anlamda “örgün eğitimin” fiilen ortadan kalkması tehlikesi bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

Toplumsal talepler göz
ardı edildi, seçmeli din dersleri
getirilmesinin önü açıldı

Düzenleme ile getirilen ilkokulun 4 yıl olacağı algısının, ikinci 4 yıllık sürede çocukların mesleki yönlendirme bahanesiyle örgün eğitim ile olan bağının zayıflatılmasına yol açabileceğini kaydeden Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocukların 9 yaşından sonra mesleğe yönlendirilecek olması yönlendirme sınavı, özel ders vb uygulamaların daha erken yaşlarda başlamasına neden olacaktır. Çocuk işçiliğinin ve çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15 yaşında olduğu düşünüldüğünde mevcut düzenleme ile hem mesleki eğitim adı altında “çocuk işçiliğinin” önü açılmakta, hem de “çocuk gelinler” uygulaması, bizzat iktidar tarafından kademeli zorunlu eğitim uygulaması ile açıkça desteklenmektedir. Zorunlu din dersinin kaldırılması ve anadilinde eğitim taleplerini karşılaması yönündeki toplumsal talepler göz ardı edilmiş, zorunlu din derslerine ek olarak, seçmeli din dersleri getirilmesinin önü açılmıştır. Arapça, fıkıh ve Kur’an derslerinin ikinci 4 yılda seçmeli hale getirilmesi sağlanarak, bütün okullarda fiilen imam hatip modeline geçilmesinin önü açılmak istenmektedir.”

Çocuklarınızı bugün okula göndermeyin
Eğitim Sen olarak velilere de seslenen Koç, “Velilerden çocuklarını okula göndermeyerek grevimize destek olmalarını bekliyoruz. Çocuğunun geleceğinden endişe duyan tüm anne ve babaları grevimize doğrudan destek vermeye çağırıyor, çocuklarımızın geleceği için omuz omuza vererek bizlerle dayanışma içinde olmalarını bekliyoruz. Eğitim ve bilim emekçileri olarak, toplumun büyük bir bölümünün kaygıyla takip ettiği 4+4+4 tartışmalarında çocuklarımız, öğrencilerimiz ve velilerimizle aynı taraftayız ve benzer kaygıları taşıyoruz. Yıllardır sorunlarla boğuşan eğitim sisteminin ve çocuklarımızın Başbakanın “dindar nesil” sevdasına kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Eğitim emekçileri ve veliler olarak öğrencilerimizin, çocuklarımızın geleceği üzerinden ucuz hesaplar yapanlar, asla ve asla amaçlarına ulaşamayacaklardır” dedi.

4688 "Sahte Sendika" Yasası
Koç, 4688 Sayılı Yasayı eleştirirken de, “Toplu İş İlişkileri Yasası ile sendikal hareket işkolu, işyeri ve işletme barajları ile kuşatılmaktadır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik Sosyal Konsey üyesi konfederasyonlara üye sendikalar dışındaki bağımsız sendika kurulmasını engellemek için yüzde 3 işkolu barajı getirilmekte, grev yasakları ve anti demokratik düzenlemeler büyük ölçüde korunmaktadır.
Benzer bir durum 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda yapılacak değişikliklerde yaşanmaktadır. Bilindiği üzere 12 Eylül referandumundan bugüne kadar geçen 18 aylık sürede bu yasada değişikliklerin yapılması bekletilmektedir. Yasa tasarısının aylarca Bakanlar Kurulunda, komisyonlarında bekletilmesi sonucunda cumhuriyet tarihinde ilk defa, kamu emekçileri 4 aydır zamsız maaş almak zorunda bırakılmıştır. 4688 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklikler kamu emekçileri sendikal hareketini tamamen yandaş sendikalar üzerinden şekillendirmek üzerine kurgulanmıştır.”


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *