ANASAYFA arrow right Güncel

ERKEN SEÇİME GİDERKEN

ERKEN SEÇİME GİDERKEN
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.33
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.33
AKP 7 haziran seçimlerinde tek başına hükümet olamadı. BU sonuç en çok saraydan siyaseti

AKP 7 haziran seçimlerinde tek başına hükümet olamadı. BU sonuç en çok saraydan siyaseti yönetmeye çalışan Erdoğan’ı hezimete uğrattı. HDP'nin barajı aşıp 80 vekille mecliste olması ülkeye temiz bir hava solutturdu.

Ne ki Cumhurbaşkanı Erdoğan koalisyona karşıtlığını daha baştan belli etti Ondan sonra ki CHP-AKP görüşmeleri sadece tiyatral bir rolün ötesine geçmedi. Ancak bu koalisyon görüşmelerinde CHP-AKP ile ortaklığa hevesini heyecanını saklamadı

HDP, “Seni başkan yaptırtmayacağız” ve “AKP ile koalisyon yapmayacağız” diyerek, ilkesel bir tutum sergiledi ve toplumda ciddi bir güven kazandı. Başarısında bu tutum da etkenlerden birisiydi.

Erdoğan’ın koalisyona baştan karşı tutumu bir erken seçim dayatmasıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyordu. Nitekim cumhurbaşkanının, Davutoğlu’nun görevi iadesinin ardından Kılıçdaroğlu’na görev vermemesi hukuksuzluğun ötesinde erken seçimle tek başına bir AKP iktidarını arzulandığının belirtisidir.

Partiler arasında bu süreç işlerken öte yandan çatışmasızlık sürecinin bitirilmesi ile Kürt illeri devletin açıktan birer savaş arenasına çevirildi.2 ayda 78 sivil yurttaş öldürülürken, sivillerin evleri ağır silahlar tarafından taranmış, sokağa çıkma yasağı, elektrik ve su kesintileri ile, iletişim kanallarının kesintiye uğratılması ile Kürtlerin yaşamı cehenneme çevrilmiştir.

Lice, Varto, Silvan, Silopi, Yüksekova gibi yerlerde halk ilan edilmemiş bir göçe zorlanmıştır. Milletvekilleri kendi seçim bölgelerine sokulmayarak, yaşatılan hukuksuzluğun kamuoyuna yansıması engellenmiştir. Medya Gazze'de öldürülen çocuklara gözyaşı dökerken, Kürdistan coğrafyasında ölümle daha 7 yaşında tanışan çocuklardan bir satır bile söz etmeyerek vicdansızlığın örneklerini sergilemişlerdir.

Bir yandan ekonominin 'kriz' hali, diğer yandan çatışma sürecinin bir arada yaşama imkanlarını ortadan kaldırdığı, devletin hukuksuzluğu karşısında özerklik istemlerinin dışa vurduğu bir süreçte ülkeye erken seçim dayattılar.

Erken seçim hükümetine de ''bakanları ben belirlerim ve diğer parti milletvekillerine teklif ederim'' denilmesi de aslında hukuksuz, şık olmayan bir hareketti.

MHP ve CHP erken seçim hükümetinde görev almayı baştan ret ettiler. Ancak HDP, AKP'nin hesaplarını bozma adına bakanlık teklifini reddetmeyeceklerini açıkladı. Nitekim 3 HDP vekiline teklif yapıldı. Ancak EMEP Kurucu Başkanı Levent Tüzel HDP'ye rağmen bu teklifi reddetti.

HDP, günler önceden tutumunu açıklamasına rağmen, Levent Tüzel daha ilk teklifte sorulan soruya ''tabi ki görev alacağız'' demesine rağmen, bakanlığı kabul etmedi. Bu tutumla Tüzel,  HDP'nin AKP'ye çalım attığı bir hamlede, HDP'ye ters vuruşla gol atmıştır.

HDP'nin erken seçim hükümetinde yer alması bir koalisyon hükümetinde AKP politikalarına ortaklık gibi değerlendirilmemelidir. Eğer ki AKP ile koalisyon yapılmak istenilseydi 7 haziran sonrası koalisyona gidilebilinirdi. O anlamda erken seçim hükümetinde yer almayı AKP ile savaş politikalarına bir ortaklık olarak görülmemelidir. Zira mevcut hükümetin savaş politikaları HDP'ye ve onun temsil ettiği kesimlere dönüktür.

HDP erken seçim hükümetinde yer almakla en başta HDP'nin meşruiyetine dönük politikaları anlamsızlaştıracaktır. Dün HDP'yi terörün uzantısı diye niteleyen Cumhurbaşkanı HDP'li bir vekili bakan olarak onaylayacaktır. Bu durum Cumhurbaşkanının yaratmak istediği toplumsal algıyı değiştirecektir.

Ayrıca HDP, seçim hükümetinde yer alarak seçim güvenliğinde içeriden bir gözlemci olacaktır. Çünkü AKP çevreleri erken seçim gerekçelerinde sandıklara sahip olursak yeniden tek başına iktidara geliriz demektedirler. Bu söylemin anlamı açıktır. Oysa daha önceki seçimlerde sandık hırsızlığı hep hükümete egemen olanlar tarafından yapılmıştır.

Siyaset sürece dahil ve müdahil olma işidir. Siyaset sadece retoriklerle yapılsaydı bu konuda tabansız sol çevreler çok daha başarılı olurlardı. Ancak siyaset sadece teori ile değil pratikle de anlam kazanır. Pratikte sorumluluk taşımamış bir siyaset toplumla bütünleşemez. Politikalarını topluma anlatamaz. En sıradan bir köy kahvesinde dahi konuşulamaz.

Erken seçim takvimi işlemeye başladı. Anketler HDP'nin oyunda bir yükselişin olacağını gösteriyor. Bu anlamda bugünün görevi eşitlik, özgürlük ve barış taleplerini HDP siyasetiyle birlikte dillendirmek ve HDP'yi 7 haziran seçimlerindeki başarının daha ötesine taşımaktır.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *