Türkiye’nin en modern borsa binasını yapmaya hazırlanan Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, sağlıklı et üretimi için de projenin hazır olduğunu, inşaata iki ay içerisinde başlanılacağını açıkladı
Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, “Gaziantep’in tarım kenti” olduğunun bilincinde bir yetkili. Bu yüzden Gaziantep Ticaret Borsası’nın önemini ve değerini de çok iyi biliyor. “Makarnanın yüzde 70’ini üretiyoruz. Unda da birinci sıradayız. Pamuk, tekstil, bitkisel yağ bunların hepsinde ilk sıralardayız. Türkiye’nin en büyük zeytinyağı ihracatçısı Gaziantep’te. En çok bitkisel yağı biz üretiyoruz. Kuru meyvede ilk sıradayız. Bu nedenle kuracağımız yeni borsa bir Emtia Borsası niteliğini taşıyacak” diye konuştu.
Tiryakioğlu, en büyük gayreti, “Unutulmuş, kaderine terkedilmiş” dediği Antepfıstığı için gösteriyor.. Sektörde 300 bin civarında insan ekmek yediğine vurgu yaparken, fıstıkta 3-4 yılda ürün almak için kurulacak “Mükemmeliyet Merkezi” ile fidan sorununun halledilmesini sağlamaya çalışıyor.
-Lisanslı depoculuk konusunda hangi aşamadayız?
-Antepfıstığı ile ilgili geleceğe yönelik lisanslı depoculuk için bizzat uğraşıyorum. Yıl sonuna kadar faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Antepfıstığının üretiminden işlenmesine ve ihracatına kadar her alanı ile ilgili olduğum için fıstığın genel seyrini görebiliyorum. Geçmişte, Antepfıstığı’nı yetiştirmek ve ürün almak 15-20 yılı bulurdu. Bu yüzden, yörede “Fıstığı diken yiyemez” diye bir söz vardı. Bugün profesyonel bir ekip tarafından dikimi ve aşılaması yapılan bir ağaçtan 6-7 yılda ürün almak mümkün hale geldi. Amacımız bu süreyi 3-4 yıla çekmek. Bu amaçla Antepfıstığı Mükemmeliyet Merkezi kuruyoruz. Bu işin kaynağında fidan var.
Şimdiye kadar Antepfıstığı unutulmuş, kaderine terkedilmiş. Türkiye üretimde ikinciliğe, üçüncülüğe gerilemiş. Oysa sektörde 300 bin civarında insan ekmek yiyor.
-Biz, ABD, İran ve Türkiye’yi biliyoruz, bunların dışında dünyada Antepfıstığı üretimi yapan başka ülkeler var mı?
-Dünyada 15 ülkede Antepfıstığı yetişiyor. Suriye, Irak, Tacikistan, Ürdün, Kırgızistan… Biz 5-6 yıl sonra 300-400 bin ton rekolteye çıkacağız. Fıstığın sorunlarını masaya yatıracak ortak akıl toplantıları istiyoruz. Bunun için Bakanlar, Milletvekilleri, il ve ilçelerdeki tüm oda başkanlarının katılımı ile Tarım Bakanı’na gidip, bu durumu anlattık ve yardım istedik. Bakanlığın ilgisi ile bu toplantıları yapmaya başladık. Bakanlıktan toplantıya katılan yetkililer, “Ürünün bu kadar sorunları olduğunu bilmiyorduk” dediler. Öncelikli konularımız arasında sağlıklı rekolte tahmini yapmak var. Zira bugün rekolte düştüğünde ne yapacağız, yükseldiğinde ne yapacağız diye düşünüyoruz. ABD, fıstıktan 3-4 yılda ürün alabiliyor. Teknik adamlarla toplandık, rekolte ve fidan için toplantılar yaptık.
-Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü’nün fidan üretimde yetersiz kaldığından şikayet ediliyor…
-Fidan üretimi 4’e-5’e katlandı şu anda. Fidan konusunda ciddi çalışmalarımız var. Bunun için Fıstık Araştırma, oda başkanları, komisyoncu, çiftçi, ziraat mühendisi ve borsa Meclis üyelerinden oluşan bir heyeti ABD’ye gönderdik. Onların yaptıkları araştırma ortaya koydu ki aslında mevcut durumumuzla onların çok gerisinde değiliz. Orada çok hızlı gelişen bir fidan tespit ettik. Şimdi bunu burada nasıl uygulayacağımızın peşindeyiz. ABD’de ürün dikiminden önce 2 yıl boyunca toprağa emek harcıyorlar. Toprağı zenginleştiriyorlar. Antepfıstığı Mükemmeliyet Merkezi’ni İpek Yolu Kalkınma Ajansı desteğiyle kuruyoruz. Orada Fıstık Araştırma, Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte çalışıyoruz. Fidan üretimi konusunda 2 milyon lira hibe alıyoruz. Avrupa Birliği’nden 2.5 hibe alacağız. Pilot bir işletme kuracağız.
-Elimizdeki mevcut ağaçların sayısını nasıl öğreneceğiz, bu konuda bir çalışma var mı?
-Önümüzdeki yıl kesin ağaç sayısını tespit edeceğiz. Fidanları kayıt altına alacağız. Bakanlık nezdinde yaptığımız tüm çalışmalarda Hüseyin Çelik’in çok büyük desteğini gördük. Fatma Şahin Hanımefendi çok destek verdi. Fatma Hanım, Antep için bir, fıstık için iki şans. Ona çok şey borçluyuz. Madden ve manen çok destek veriyor.
-Borsa olarak fıstık konusunda başka çalışmalarınız var mı?
-Uluslararası Geliştirme URGE çalışmamız var. Ekonomi Bakanlığı’ndan teşvik alacağız bu konuda. Ve mümkün olduğunca çok insanı yurt dışına göndereceğiz.
-Çerezlik mi yoksa sanayi tipi üretim mi daha önemli?
-Hem çerezlik, hem iç fıstıkta daha ön plana çıkacağız. Lisanslı depoculukla ürün kayıt altına alındığında spekülatif hareketleri ortadan kaldırmış olacağız. Depo, çiftçi için bir emtia bankası görevini görecek. Elinde aldığı belge ile fıstığını Türkiye’nin istediği yerinde satabilecek. Ürünü depoya koyduğunda stopaj ödemeyecek. Ürünün bedeli iki katına çıktığında gelir vergisi ödemeyecek. Çiftçinin ürünü sigortalı ve garanti altında olacak.
-Üretici fıstığını ambarcıya vermeye alışmış, eski alışkanlıklarını bırakıp, ürününü depoya getirecek mi?
-Biraz zaman alabilir. Ancak kendisi açısından avantajlarını gördüğünde mutlaka getirecektir. Zira 5 çuval ürün satmak istediğinde de satabilecek.
-Bu yıl fıstıkta fiyat ne olacak?
-Kabuklu fıstıkta 14-15 lira fiyat beklentimiz var. Bu toptancıda 25-30 liraya, perakendede 40 liraya satılır.
-Siz Gaziantep’in bir tarım kenti, bulgur, bakliyat işleme ve pazarlama merkezi olduğunu söylüyorsunuz. Oysa bu kenti yönetenlerin çoğu Gaziantep’in önemli bir tarım kenti olduğunun farkında değil. “Gaziantep’te tarım gelişmemiş, burası bir sanayi kenti” deyip çıkıyorlar. Bunun hangisi doğru?
-Makarnanın yüzde 70’ini üretiyoruz. Unda yine birinci sıradayız. Pamuk, tekstil, bitkisel yağ bunların hepsinde ilk sıralardayız. Türkiye’nin en büyük zeytinyağı ihracatçısı Gaziantep’te. En çok bitkisel yağı biz üretiyoruz. Kuru meyvede ilk sıradayız. Ya biz üretiyoruz veya en büyük işleme merkezi biziz bir çok ürünün.
-Yeni ve çok önemli bir Borsa binası yapacaksınız, bu çalışma hangi aşamada?
-Araban yolu üzerinde 800 bin dönümlük güzel bir yer bulduk. Biz Türkiye’deki Borsalardan çok farklıyız. Onlar ürün borsacılığı yapıyorlar. Çiftçi götürüp oraya ürününü satıyor, o ürün Gaziantep’e geliyor. Türkiye’nin tüm durum buğdayı buraya geliyor. “Gaziantep tarımsal sanayinin başkenti” sloganıyla bir borsa merkezi yapacağız. Fuaye alanları, satış salonları ile komisyoncular için yapılacak bölümlerle... Tüm tüccarlara depolar vereceğiz. 80 bin dönümlük araç park alanı olacak. Laboratuvar hizmeti sunulacak. Ürün borsaya girdiği anda herkes ekranında ürünü görecek. Türkiye’de bunun modeli yok. Burası bir Emtia Merkezi haline dönüştürülecek.
-Et borsası ne durumda?
-Ankara’da et borsasını gördüm. Gaziantep’e geldiğimde yetkililere, “Okullarda, evlerde tüketilen etin tüm vebali bizim boynumuzda” dedim. 50 dönümlük bir tespit ettik. Şu anda çok kötü şartlarda çalışan esnafı toplayıp, olayın önemini anlattık. Et Borsası’nın projesi hazır. İki ay içerisinde inşaatına başlanıyor. Çok modern bir tesis olacak ve tüm etler kontrolden geçecek. İki yerde eti kontrol edeceğiz. Mono raylar, dükkanların içine kadar girecek. Et Borsası için bu yıl kazmayı vuracağız, bir yıl içerisinde de bitirmeyi hedefliyoruz.
Röportaj: Aykut Tuzcu
Yayına hazırlayan: Arzu Bulut
Fotolar: Özer Karınca