Saadet Partisi Gaziantep genişletilmiş il divan toplantısı GİK üyesi Eminönü eski belediye başkanı Gaziantep il sorumlusu Lütfi Kibiroğlu, GİK üyesi Mehmet Kasapbaşı, ilçe başkanları, Gençlik kolları, Milko kuruluşları ve partililerin katılımı ile il binası toplantı salonunda gerçekleşti.
Açılış konuşmasını Saadet Partisi Gaziantep il başkanı Mehmet Karalar yaptı. Bölge olarak ateş çemberindeyiz. Ülkede iktidar belirsizliği yüzünden maalesef ekonomik istikrarsızlık, terör zirve yapmıştır. İktidar kasıtlı olarak hükümeti kurmamak ve tekrar seçim için çaba göstermektedir. Cumhurbaşkanı daha önce erken seçim isteyen haindir demiş. Fakat Şimdi Milli iradeye kendileri saygı göstermemektedir. Millet koalisyon demiştir. Onlar bir hesap yapıyor ama hesabın üstünde bir hesabı olan Allah c.c vardır dedi.
Daha sonra Gik üyesi Eminönü eski belediye başkanı Gaziantep il sorumlusu Lütfi Kibiroğlu; İnsanın ilk önce kendisine saygısı olması lazım. Haim Nahum planı devrede Bir ülkeyi batırmak için mutlaka üç şeyin yapılması gerektiğine işaret eden Lütfü Kibiroğlu, bunları şöyle açıkladı:“Bu üç şeyi yapmadan bir ülke batmaz. Bunlardan ilki vatandaşı borçlandıracaksınız. İkincisi işsiz bırakacaksınız. İnsanların çalışacak bir işi olmayacak. Sonuncusu da dininden uzaklaştıracaksınız. Ondan sonra çok kolayca bu ülkeyi batıracaksınız. Şimdi Türkiye, hangi sırada bulunuyor. Herhalde bu üç safhayı da bitirdik gibi geliyor bana. Borçlu olmayan insanımız kalmadı. Ankara Ticaret Odası’nın verilerine göre, Türkiye’de 34 milyon insan, bankalara borçlu bulunuyor. Türkiye’nin nüfusu 75 milyon oluyor. Bunun içinde ihtiyarı var, çocuklar var, kadını var, engelli kardeşlerimiz var. Zaten fiili olarak çalışan 41 milyon insanın yok. Emeklisi de bankaya borçlu, emeksiz olanı da bankalara borçlu bulunuyor. İşsizi de, tüccarı da borçlu bulunuyor. Kredi maalesef üretmeyene veriliyor.
Ekonomilerin toplumların nereye gideceğini nasıl gideceğini belirleyen en büyük faktör olduğunun altını çizen Lütfü Kibiroğlu, Türkiye’de 34 milyon insanın bankalara borçlu olduğunu belirterek, “Bizim çok önemli bir sözümüz vardır. ‘Aç olan insan önce dinini yer’ müthiş bir sözdür. Din nasıl yenir. Öyle açsın ki artık haram ve helal birbirine girer. Doğru yanlış birbirine girer. Çünkü ekonomiler toplumların nereye gideceğini nasıl gideceğini belirleyen en büyük faktördür. Türk toplumunun bugün borçlu olduğunu anlatan Kibiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "75 milyonun 34 milyonu bankalara borçlu hale geldi. Bundan 10 sene önce kredi kartı almak isteyenlere banka ne diyordu. Ben sana kredi kartı veririm ama işçisiyle maaş bardronu getir. Esnafsan vergi levhanı getir ve bunun yanında iki kefil istiyordu. Şimdi nasıl kredi kartı işportaya düştü. Cep telefonlarımıza mesaj geliyor bayram kredisi almak isterseniz mesaj atın diye. Amcamın oğlu musun bana niye kredi kartı veriyorsun. Çünkü kemikte biraz et kalmış, onu da almak istiyor. Bırak bayram kredisini hac kredisi veriliyor. Benim hacım hacca bile faiz parasıyla gitmeyi mubah görüyor hale geldi ve seni gırtlağına kadar borca sokuyor. Bunun sonucunda insanlar kredi kartı borçlarını ödeyemiyor. Bunun sonucunda da hapse giriyor. Hapishanelerde doluluk oranı kaç yüzde yüzün bile üzerinde durumda. Hapishanede insanlarımız nöbetleşe yatıyor. Dolayısıyla ekonomi öyle bir hale geldi ki insanlar sadece günü kurtarma telaşı çabasındalar. Terör tatil yapmıyor daha önceleri söylemiştim yakında doğuya zor gideceğiz demiştim maalesef yine haklı çıktık. Çıkmak istemiyorum doğuda devlet yok. Kısa süre içerisinde onlarca şehit verdik.
Açılış konuşmasını Saadet Partisi Gaziantep il başkanı Mehmet Karalar yaptı. Bölge olarak ateş çemberindeyiz. Ülkede iktidar belirsizliği yüzünden maalesef ekonomik istikrarsızlık, terör zirve yapmıştır. İktidar kasıtlı olarak hükümeti kurmamak ve tekrar seçim için çaba göstermektedir. Cumhurbaşkanı daha önce erken seçim isteyen haindir demiş. Fakat Şimdi Milli iradeye kendileri saygı göstermemektedir. Millet koalisyon demiştir. Onlar bir hesap yapıyor ama hesabın üstünde bir hesabı olan Allah c.c vardır dedi.
Daha sonra Gik üyesi Eminönü eski belediye başkanı Gaziantep il sorumlusu Lütfi Kibiroğlu; İnsanın ilk önce kendisine saygısı olması lazım. Haim Nahum planı devrede Bir ülkeyi batırmak için mutlaka üç şeyin yapılması gerektiğine işaret eden Lütfü Kibiroğlu, bunları şöyle açıkladı:“Bu üç şeyi yapmadan bir ülke batmaz. Bunlardan ilki vatandaşı borçlandıracaksınız. İkincisi işsiz bırakacaksınız. İnsanların çalışacak bir işi olmayacak. Sonuncusu da dininden uzaklaştıracaksınız. Ondan sonra çok kolayca bu ülkeyi batıracaksınız. Şimdi Türkiye, hangi sırada bulunuyor. Herhalde bu üç safhayı da bitirdik gibi geliyor bana. Borçlu olmayan insanımız kalmadı. Ankara Ticaret Odası’nın verilerine göre, Türkiye’de 34 milyon insan, bankalara borçlu bulunuyor. Türkiye’nin nüfusu 75 milyon oluyor. Bunun içinde ihtiyarı var, çocuklar var, kadını var, engelli kardeşlerimiz var. Zaten fiili olarak çalışan 41 milyon insanın yok. Emeklisi de bankaya borçlu, emeksiz olanı da bankalara borçlu bulunuyor. İşsizi de, tüccarı da borçlu bulunuyor. Kredi maalesef üretmeyene veriliyor.
Ekonomilerin toplumların nereye gideceğini nasıl gideceğini belirleyen en büyük faktör olduğunun altını çizen Lütfü Kibiroğlu, Türkiye’de 34 milyon insanın bankalara borçlu olduğunu belirterek, “Bizim çok önemli bir sözümüz vardır. ‘Aç olan insan önce dinini yer’ müthiş bir sözdür. Din nasıl yenir. Öyle açsın ki artık haram ve helal birbirine girer. Doğru yanlış birbirine girer. Çünkü ekonomiler toplumların nereye gideceğini nasıl gideceğini belirleyen en büyük faktördür. Türk toplumunun bugün borçlu olduğunu anlatan Kibiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "75 milyonun 34 milyonu bankalara borçlu hale geldi. Bundan 10 sene önce kredi kartı almak isteyenlere banka ne diyordu. Ben sana kredi kartı veririm ama işçisiyle maaş bardronu getir. Esnafsan vergi levhanı getir ve bunun yanında iki kefil istiyordu. Şimdi nasıl kredi kartı işportaya düştü. Cep telefonlarımıza mesaj geliyor bayram kredisi almak isterseniz mesaj atın diye. Amcamın oğlu musun bana niye kredi kartı veriyorsun. Çünkü kemikte biraz et kalmış, onu da almak istiyor. Bırak bayram kredisini hac kredisi veriliyor. Benim hacım hacca bile faiz parasıyla gitmeyi mubah görüyor hale geldi ve seni gırtlağına kadar borca sokuyor. Bunun sonucunda insanlar kredi kartı borçlarını ödeyemiyor. Bunun sonucunda da hapse giriyor. Hapishanelerde doluluk oranı kaç yüzde yüzün bile üzerinde durumda. Hapishanede insanlarımız nöbetleşe yatıyor. Dolayısıyla ekonomi öyle bir hale geldi ki insanlar sadece günü kurtarma telaşı çabasındalar. Terör tatil yapmıyor daha önceleri söylemiştim yakında doğuya zor gideceğiz demiştim maalesef yine haklı çıktık. Çıkmak istemiyorum doğuda devlet yok. Kısa süre içerisinde onlarca şehit verdik.