ANASAYFA arrow right Güncel

İnsanlık onuruna yakışmayan köle simsarlığı

İnsanlık onuruna yakışmayan köle simsarlığı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.41
DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, “Bugünlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde
DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, “Bugünlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen bir yasa tasarısı ile Türkiye’de emeği ile geçinen milyonlar köle haline getirilmek istenmektedir. Bu tasarı ile insanlık onuruna yakışmayan, köle simsarlığı yasal hale getirilmek istenmektedir. TBMM’nde iktidar partisi tarafından dayatılan Özel İstihdam Büroları’na dair yasa tasarısı, işçi sınıfına kölelik dayatmaktadır. Bu yasa tasarısı bir avuç işçi simsarının ve onlardan işçi kiralayacak bir avuç sermayedarın talebidir” dedi.

Güdücü, DİSK Bölge Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, “Özel İstihdam Büroları’na geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verilmesi başta olmak üzere, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak düzenlemeler bugün TBMM gündeminde yer almaktadır. Konuyla ilgili olarak toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nda hiçbir mutabakat olmamasına rağmen, bu yasa teklifi Meclis’e gönderilmiş, komisyonlardan apar topar geçirilmiştir.
Özel İstihdam Büroları ile ilgili olarak başta DİSK olmak üzere, işçi kesiminden gelen hemen hiçbir itiraz dikkate alınmamıştır. Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun diye bir kere daha tekrar ediyoruz. Özel İstihdam Bürolarına karşı sonuna kadar direneceğiz” diye konuştu..

Güdücü, bu mücadelenin 20 temel gerekçesini ise; “İş güvencesi ortadan kalkacak.
Kıdem Tazminatı fiili olarak yok edilecek. İhbar tazminatı ortadan kaldırılacak.
1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10’un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde %25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın nerdeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacak.
Kural dışı, güvencesiz ve esnek çalışma biçimleri kural haline gelecek.
Sendikal örgütlenmeler çok ciddi kan kaybedecek.
İşverenlerin işten çıkarma maliyetleri düşecektir, işçiler istenildiği gibi kullanılıp kapı önüne konulacak.
İddia edildiği gibi kayıt dışı istihdam düşmeyecektir. Çünkü işverenlerin tercih ettiği en esnek çalıştırma biçimleri kayıt dışındadır.
Kayıtdışı istihdam edilenler güvence kazanmayacaklar; aksine formel sektörlerde, sendikal örgütlenmelerin var olduğu alanlarda işçiler güvencesiz hale gelecek.
İşçi sınıfı “kiralık işçilik” adı altında kölelik ilişkilerine mahkum edilecek.
Gelir, emeklilik, yıllık izin ve sağlık ile ilgili bütün haklar tamamen ortadan kalkacak.
Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre çok daha düşük ücrete mahkum olacak.
Uzun çalışma saatleri açısından dünyada zirvede yer alan ülkemizde, kiralık işçiler yoğun çalışma temposuyla, yoğun bir sömürü çarkı içinde olacak.
13. Ülkemizde iş hukuku, işçi-işveren arasındaki sözleşme, iş yeri ve iş kolu düzenlemeleri üzerine kuruludur. Meclisteki tasarı, bu hukuksal düzenlemeleri geçersiz hale getirecektir. Böylece çalışma yaşamı tamamen hukuk dışı bir hal alacak.
İşverene toplu işten çıkarma hakkı tanınacak, işveren 8 ay sonra aynı işçiyi kölelik bürolarından çok daha ucuza, sendikasız, haksız hukuksuz kiralayabilecek.
İşverenler, Özel İstihdam Büroları’ndan işçi kiralama hakkı kazandığında, “kadrolu” işçilerin üzerinde sürekli bir baskı oluşturacak.
Kiralık işçiler, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarından yaralanamayacak, ağır, tehlikeli ve ölümcül risklerle karşı karşıya kalacak.
Kiralık işçilerin İşsizlik Fonundan yararlanma olanakları olmayacak.
İş-Kur işlevsiz hale gelecek, kamu emek gücü piyasasındaki sorumluluklarını tamamen üstünden atmış olacak.
Kamudaki alt işverenler, Özel İstihdam Bürolarından işçi kiralayabileceklerdir. Kamuda taşeron köleliğini aratan çalışma düzeni kurulacak.
Sonuç olarak Özel İstihdam Büroları köle pazarlarıdır. Özel İstihdam Büroları İle Geçici İş İlişkisi oluşturulması insan ticaretidir. İnsan ticareti, tarihteki en büyük insanlık suçlarından biridir” diye açıkladı.
Bu 20 maddenin her bir tek başına işçi sınıfı büyük bir saldırı anlamına geldiğini belirten Güdücü, “Bu saldırılar büyük bir direnişi gerektirmektedir. Seçimlerden önce “taşerona kadro” afişleri ile oy toplayan AKP, seçimin ardından verdiği sözleri unutmuş, taşeron düzenine rahmet okutacak bir kölelik düzenini hızla Meclis gündemine taşımıştır. Bu de yetmemiştir kıdem tazminatımıza el uzatmıştır. Bu koşullar altında geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için mücadele etmek, ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir.Tüm emekçileri, emek dostlarını, emekten, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz” şeklinde açıklama bulundu.Adem Kesenek
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *