Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın isminin Tarım ve Orman Bakanlığı olarak değiştirilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu
“İsim değil, zihniyet değişikliğine ihtiyaç var” diyerek konuşmaya başlayan Aydın, “Her bir isim değişikliği zaten politika üretmekte zorlanan bakanlığın organizasyonel ve operasyonel yapısının değişimine, enerji ve zaman kaybına, tüm tabela, unvan ve resmi evrakların güncellenmesi gibi, görünür, görünmez yüksek maliyetlere neden olmuştur. Bununla birlikte ülkemizin gıda politikalarında olumlu bir ivme yakalanamamış, küresel pazarda fırsat kovalayan, katma değer yaratan ülke konumuna bir türlü gelinememiştir. Bu kadar isim değiştirip de paradigmayı değiştiremeyen hükümetler, ülkemizin gıda ve tarımda marka değerini, küresel şirketlerin, tedarikçisi ve taşeronluğundan öteye taşıyamamıştır” şeklinde konuştu.
Bakanlığın ismi ilk defa değişmiyor
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın isminin ilk kez değiştirilmediğini kaydeden Aydın, daha önce de defalarca isim değişikliğine gidildiğini belirtti. Yapısal ve köklü değişimleri gerçekleştiremeyen hükümetlerin, temcit pilavı gibi sürekli isim değiştirmesinin yeni bir durum olmadığını ifade eden Aydın, “Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın 1974 öncesinde ismi zaten Tarım Bakanlığıydı, 1974’te bir değişiklik yapılıp adı Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı oldu. 1981’de Tarım Orman Bakanlığı, 2 yıl sonra bir değişiklik daha bu kez de Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı, 1991’de Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, sonra tekrar Gıda Tarım Hayvancılık Sonra bir daha Tarım ve Orman Bakanlığı derken 1981 yılındaki ismine geri dönüldü” diye değerlendirmede bulundu.
Gıda da dışa bağımlı hale geliyoruz
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ulusların gelişmişlik ve zenginlik parametresi olan gıda egemenliği, temel besin maddelerinde dışa bağımlı olmama hali tüm dünyada önem kazanırken ülkemiz gıda da her geçen gün daha da dışa bağımlı hale gelmektedir. Tüm dünyada bulunan 27 buğday türünün 20’sinin anavatanı Anadolu iken, 2017 yılında 1 milyon 161 bin ton buğday ithal ettik. Sebze, meyve ve canlı hayvanda da ithalatın kolaylaştırılması yerli üreticiyi terbiye etme amaçlı sık başvurulan yöntem oldu. Gıda da uluslararası markalarımızın olmaması, katma değerli üretim yerine ucuz hammadde üreticisi ve pazar konumuna gelişimiz, gıda enflasyonunun 2 haneli rakamların altına düşmeyişi zaten gıda sektörünün devlet tarafından öksüz bırakıldığının göstergesidir. Bu yapılanlardan sonra adından bakanlığı da çıkarmak manidar olmuştur.” Hüseyin Karataş
“İsim değil, zihniyet değişikliğine ihtiyaç var” diyerek konuşmaya başlayan Aydın, “Her bir isim değişikliği zaten politika üretmekte zorlanan bakanlığın organizasyonel ve operasyonel yapısının değişimine, enerji ve zaman kaybına, tüm tabela, unvan ve resmi evrakların güncellenmesi gibi, görünür, görünmez yüksek maliyetlere neden olmuştur. Bununla birlikte ülkemizin gıda politikalarında olumlu bir ivme yakalanamamış, küresel pazarda fırsat kovalayan, katma değer yaratan ülke konumuna bir türlü gelinememiştir. Bu kadar isim değiştirip de paradigmayı değiştiremeyen hükümetler, ülkemizin gıda ve tarımda marka değerini, küresel şirketlerin, tedarikçisi ve taşeronluğundan öteye taşıyamamıştır” şeklinde konuştu.
Bakanlığın ismi ilk defa değişmiyor
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın isminin ilk kez değiştirilmediğini kaydeden Aydın, daha önce de defalarca isim değişikliğine gidildiğini belirtti. Yapısal ve köklü değişimleri gerçekleştiremeyen hükümetlerin, temcit pilavı gibi sürekli isim değiştirmesinin yeni bir durum olmadığını ifade eden Aydın, “Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın 1974 öncesinde ismi zaten Tarım Bakanlığıydı, 1974’te bir değişiklik yapılıp adı Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı oldu. 1981’de Tarım Orman Bakanlığı, 2 yıl sonra bir değişiklik daha bu kez de Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı, 1991’de Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, sonra tekrar Gıda Tarım Hayvancılık Sonra bir daha Tarım ve Orman Bakanlığı derken 1981 yılındaki ismine geri dönüldü” diye değerlendirmede bulundu.
Gıda da dışa bağımlı hale geliyoruz
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ulusların gelişmişlik ve zenginlik parametresi olan gıda egemenliği, temel besin maddelerinde dışa bağımlı olmama hali tüm dünyada önem kazanırken ülkemiz gıda da her geçen gün daha da dışa bağımlı hale gelmektedir. Tüm dünyada bulunan 27 buğday türünün 20’sinin anavatanı Anadolu iken, 2017 yılında 1 milyon 161 bin ton buğday ithal ettik. Sebze, meyve ve canlı hayvanda da ithalatın kolaylaştırılması yerli üreticiyi terbiye etme amaçlı sık başvurulan yöntem oldu. Gıda da uluslararası markalarımızın olmaması, katma değerli üretim yerine ucuz hammadde üreticisi ve pazar konumuna gelişimiz, gıda enflasyonunun 2 haneli rakamların altına düşmeyişi zaten gıda sektörünün devlet tarafından öksüz bırakıldığının göstergesidir. Bu yapılanlardan sonra adından bakanlığı da çıkarmak manidar olmuştur.” Hüseyin Karataş