ANASAYFA arrow right Güncel

Kamu denetiminden uzak dini vakıflar can yakıyor

Kamu denetiminden uzak dini vakıflar can yakıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.41
Eğitim-Sen’li kadınların açıklamasında Suriyeli bir ailenin 12 yaşındaki çocuğu 50 lira haftalıkla
Eğitim-Sen’li kadınların açıklamasında Suriyeli bir ailenin 12 yaşındaki çocuğu 50 lira haftalıkla çalıştığı işyerinden gaspedilen haftalığını istediği için boğazı kesilerek öldürülmesine dikkat çekilerek, “ Bu olayda ülkemizdeki çocuk işçiliğinde ve göçmen sorununda gelinen vahim tabloyu ortaya sermektedir” denildi

Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Özlem Yüksel, “Türkiye’de ne yazık ki kamu denetiminden uzak dini vakıflar ve kuruluşlar aracılığı ile eğitim adı altında yapılan faaliyetlerin sonuçları can yakmaktadır. Diyarbakır’da kaçak Kuran Kursu’nda çıkan ve 6 çocuğun yaşamına mal olan yangından sonra Karaman, Aydın ve Osmaniye’de yaşanan cinsel istismar vakaları, gönüllülük adı altında dini eğitim veren kurum ve kuruluşlarla ilgili kamu denetimine ne kadar ihtiyaç olduğunu göstermektedir” dedi..

Ülkemizde çocuk haklarını merkezine
almayan politikalar üretiliyor
“Eğitim Sen olarak, Anayasa ve Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere taraf olduğu insan hakları sözleşmelerinin ortak koruma alanı içinde yer alan, demokratik toplumların temel değerlerinden biri olan yaşam hakkının korunması bir yana ihlalinin sıradanlaştığı günlere bir kere daha dikkat çekmek istiyoruz” diyen Özlem Yüksel, “Çocuk istismarı ve ihmalinin toplumumuzda ne denli ciddi ve bir o kadar da örtük kalmış bir olgu olduğunu, istismarı önlemeye, ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları yaşama geçirmenin ne denli yaşamsal olduğunu bir kez daha göstermiştir. Türkiye’de çocuk haklarından bahsetmek bile başlı başına sıkıntılı bir konu haline gelmişken, ülkemizde çocuk haklarını merkezine almayan politikalar üretilmektedir” diye konuştu.


Erkek egemen düzenin çürümüşlüğü
Özellikle son yıllarda artan çatışmalar, bu çatışmalarda öldürülen çocuklar, başta yaşam hakkı olmak üzere çocukların çocuk olmalarından kaynaklı sahip oldukları tüm hakların ihlal edildiğini gösterdiğine dikkat çeken Eğitim Sen’liler, “Ülkemizde yargı kararları ve uygulamaları cinsel istismara uğrayan çocuklara ne yazık ki istismarcılar kadar zarar vermektedir. Bu konuda olan bir çok olay örtbas edilmekte cinsel istismar suçu işleyen sanıklar adeta yargı kararları ilekorunmaktadır. Yetmezmiş gibi Diyanet, verdiği fetvalarla çocuk istismarı konusunda erkek egemen düzenin çürümüşlüğünü ortaya koymayı görev edinmiş haldedir” dedi.

canhıraş bir şekilde Ensar Vakfı ve
tecavüzcü öğretmeni aklama telaşı
“Çocuk yaşta evlendirme sayısının hızla artması kaygı verici iken AKP hükümeti izlediği politikalarla çocuk istismarı, pedofili ve ensestin yaygınlaştırmasına hizmet etmektedir” diyen Yüksel, “Çocuğa yönelik cinsel sömürü alanında çalışan Çocuk Fuhuşu, Çocuk Pornografisi ve Cinsel Amaçlı Çocuk Ticaretine Son (ECPAT) kuruluşunun geçtiğimiz günlerde yayınladığı rapor bunun en açık göstergesidir. Evet; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Ensar Vakfı ve tacizci öğretmeni ‘Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz’ sözleriyle sistematik olmayan tecavüzü suç saymadıklarını itiraf etti. Hükümet bütün kurumları ve yandaş medya aracılılığı ile canhıraş bir şekilde Ensar Vakfı ve tecavüzcü öğretmeni aklama telaşına düşerek, neredeyse cinsel istismara uğramış çocukları suçlayacak bir pozisyon almıştır. Ancak çürümüş sistemlerinin kokusunu örtbas edemeyeceklerdir.
Son olarak, ülkesindeki savaştan kaçıp Gaziantep’e yerleşen Suriyeli bir ailenin 12 yaşındaki çocuğu 50 lira haftalıkla çalıştığı işyerinden gaspedilen haftalığını istediği için boğazı kesilerek öldürüldü. Bu olayda ülkemizdeki çocuk işçiliğinde ve göçmen sorununda gelinen vahim tabloyu ortaya sermektedir. Bu çocuklar sokakta, işyerlerinde değil okullarda olmalıdırlar.Çocuğun madde bağımlısı biri tarafından öldürülmesi ilimizdeki bağımlılıkla mücadelenin önemini de ortaya koymaktadır. Bir an önce, bu konularla ilgili kurumlar gerekli adımları atılmalı ve tedbirler alınmalıdır. Çocukların hayatına mal olan, geleceğini elinden alan ve karanlık sokaklar ardında yaşanan çocuk dramlarına dur denmelidir.”

Türkiye’nin kabul ettiği
sözleşmeleri hayata geçirmesi bir
uluslararası ve insani yükümlülük
“Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bizler; bu ve benzeri vakaların bir daha yaşanması için kalıcı çözümlerin bir an evvel hayata geçirilmesini istiyoruz.Yukarıda da belittiğimiz gibi hukukun tecavüzcüleri korumak yerine adaleti tesis etmesini ve Ensar Vakfı başta olmak üzere denetimden uzak olan dini vakıf ve cemaat evlerin kapatılmasını talep ediyoruz. ” Bir kereden bir şey olmaz” anlayışı içerisinde olan Aile ve Sosyal Politikalar bakanını istifaya davet ediyoruz. Mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.” Özer Karınca
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *