HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’nin kapatılma olasılığının sıfır olduğunu belirterek, “Kapatılacak bir parti varsa o da AKP’dir” dedi.
“Ben çağrıyı iki tarafa da yapıyorum. PKK da silahı susturmalı, devlet de diyaloga yol açtığını açıklamalıdır. Devlet silahsız olmaz” diyen Demirtaş, “Ben çağrımı tek taraflı yapmıyorum. PKK silahları susturmalı, elini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonların durduğunu ifade etmelidir. Birileri çarpıtacak ama ben devlet silah bıraksın demiyorum. Devlet tabii ki kendini koruyacak. Ama elini tetikten çekmek başka bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Demirtaş gazetecilerin sorularını cevapladı. HDP'nin kapatılacağı iddialarına ilişkin soruyu yanıtlarken hakkında soruşturma açılması gerekenin AK Parti olduğunu savunan Demirtaş, “Roboski’yi, Gezi’yi yapan onlardır, 134 çocuğu katleden onlardır. Her gün silah gönderen onlardır. IŞİD’i destekleyen onlardır. Yoksa ben partimiz kapatılacak bir şey ifade etmedim. Birileri heveslenmiş durumda. Yargıtay nezdinde partimiz için başlatılmış resmi bir soruşturması yoktur. Ama anladık ki AKP çevreleri soruşturmayı başlatmış. Baskı yapıyorlar” dedi.
Silahların susması çağrısını tek taraflı yapmadığını vurgulayan Demirtaş, “Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonları durdurduğunu ifade etmelidir. Kandil ile görüşemedik, biliyorsunuz bir müzakere yasası var. Taraflarla görüşme yapan kişilerin bu konuda yasal güvencesi var. Biz bu yasa çerçevesinde görüşmelerimizi yaptık. Ama bu koşullarda, Kandil’de sivil insanların bombalandığı yere biz heyetimizi nasıl gönderelim?” açıklamasında bulundu.
Demirtaş şu açıklamalarda bulundu:
“Şimdi çarpıtacak birileri ama… Ben devlet silah bıraksın demiyorum, devlet silah bırakır mı? Devlet kendini koruyacak. Elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Bu çağrı zamanda, aynı zamanda ve acil olarak PKK’yadır. Tabii ki ölümler geldi. Her gün çözüm aramak zorlaşır. Hükümetin de buna bir şekilde hizmet eden politikalardan vazgeçmesi lazım. Bir yandan biz silahları durdurmaya çalışıyoruz, bir yandan da hükümet partimizi kapatmak dokunulmazlıkları kaldırmakla baskı altına almak istiyor. Bütün Türkiye toplumu sesini yükseltirse herkes cevap vermek zorunda kalır. Ben her gün iki veya üç defa açıklama yapıyorum. Sayın Başbakan da iki üç defa konuşuyor. Bu mudur barış anlayışı. Çıkıp diyecek ki bize silah sıkmayana biz de sıkmayız diyecek.”
Cenazesini omuzlarda taşınan her cenazenin yükünün en başta hükümetin yükü olduğunu savunan Demirtaş, “Kandil’i dümdüz edinceye kadar… Bu söylemler çok geride kaldı artık. Ölen insanlar hepsi bizim evladımız. Ama bu şekilde yani Türkiye’yi hem savaşa sürükleyip hem sorumluluğunu HDP’ye atarak ucuz hesap yaparlarsa Türkiye buna sessiz kalmayacaktır” dedi.
Sırrı Süreyya Önder’in kızının düğününe katılmalarına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Demirtaş, “Sırrı Bey’in tek evladı var. Ve uzun süredir bu mevzulardan dolayı ertelendi. Biz de oraya eğlenmeye gitmedik. Nikah şahitliği yaptık. Allah mesut bahtiyar etsin. Orada eğlendiğimize dair tek bir görüntü göstersinler biz de özür dileyelim” dedi. ANKA
“Ben çağrıyı iki tarafa da yapıyorum. PKK da silahı susturmalı, devlet de diyaloga yol açtığını açıklamalıdır. Devlet silahsız olmaz” diyen Demirtaş, “Ben çağrımı tek taraflı yapmıyorum. PKK silahları susturmalı, elini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonların durduğunu ifade etmelidir. Birileri çarpıtacak ama ben devlet silah bıraksın demiyorum. Devlet tabii ki kendini koruyacak. Ama elini tetikten çekmek başka bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Demirtaş gazetecilerin sorularını cevapladı. HDP'nin kapatılacağı iddialarına ilişkin soruyu yanıtlarken hakkında soruşturma açılması gerekenin AK Parti olduğunu savunan Demirtaş, “Roboski’yi, Gezi’yi yapan onlardır, 134 çocuğu katleden onlardır. Her gün silah gönderen onlardır. IŞİD’i destekleyen onlardır. Yoksa ben partimiz kapatılacak bir şey ifade etmedim. Birileri heveslenmiş durumda. Yargıtay nezdinde partimiz için başlatılmış resmi bir soruşturması yoktur. Ama anladık ki AKP çevreleri soruşturmayı başlatmış. Baskı yapıyorlar” dedi.
Silahların susması çağrısını tek taraflı yapmadığını vurgulayan Demirtaş, “Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonları durdurduğunu ifade etmelidir. Kandil ile görüşemedik, biliyorsunuz bir müzakere yasası var. Taraflarla görüşme yapan kişilerin bu konuda yasal güvencesi var. Biz bu yasa çerçevesinde görüşmelerimizi yaptık. Ama bu koşullarda, Kandil’de sivil insanların bombalandığı yere biz heyetimizi nasıl gönderelim?” açıklamasında bulundu.
Demirtaş şu açıklamalarda bulundu:
“Şimdi çarpıtacak birileri ama… Ben devlet silah bıraksın demiyorum, devlet silah bırakır mı? Devlet kendini koruyacak. Elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Bu çağrı zamanda, aynı zamanda ve acil olarak PKK’yadır. Tabii ki ölümler geldi. Her gün çözüm aramak zorlaşır. Hükümetin de buna bir şekilde hizmet eden politikalardan vazgeçmesi lazım. Bir yandan biz silahları durdurmaya çalışıyoruz, bir yandan da hükümet partimizi kapatmak dokunulmazlıkları kaldırmakla baskı altına almak istiyor. Bütün Türkiye toplumu sesini yükseltirse herkes cevap vermek zorunda kalır. Ben her gün iki veya üç defa açıklama yapıyorum. Sayın Başbakan da iki üç defa konuşuyor. Bu mudur barış anlayışı. Çıkıp diyecek ki bize silah sıkmayana biz de sıkmayız diyecek.”
Cenazesini omuzlarda taşınan her cenazenin yükünün en başta hükümetin yükü olduğunu savunan Demirtaş, “Kandil’i dümdüz edinceye kadar… Bu söylemler çok geride kaldı artık. Ölen insanlar hepsi bizim evladımız. Ama bu şekilde yani Türkiye’yi hem savaşa sürükleyip hem sorumluluğunu HDP’ye atarak ucuz hesap yaparlarsa Türkiye buna sessiz kalmayacaktır” dedi.
Sırrı Süreyya Önder’in kızının düğününe katılmalarına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Demirtaş, “Sırrı Bey’in tek evladı var. Ve uzun süredir bu mevzulardan dolayı ertelendi. Biz de oraya eğlenmeye gitmedik. Nikah şahitliği yaptık. Allah mesut bahtiyar etsin. Orada eğlendiğimize dair tek bir görüntü göstersinler biz de özür dileyelim” dedi. ANKA