TMMOB’a bağlı odaların toplantısında, İl Koordinasyon Kurulu adına konuşan Mimarlar Odası Başkanı Bekir Sıtkı Severoğlu, “Dilleri, inançları, renkleri ne olursa olsun, acının ve akan gözyaşının aynı olduğunun bilincinde olmalıyız. Karanlık hesaplarla kandan beslenenleri, Ülkemizi bataklığa sürüklemek isteyenleri ve terörü lanetliyoruz. 10 Ekim'de kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anarken, yaralanan kardeşlerimizin sağlığına kavuşmasını diliyor, "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi" demeye devam ediyoruz.
Siyasi hesaplarla ayrıştırılmayaötekileştirilmeye, sindirilmeye ve
korkutulmaya karşı ortak mücadele çağrısı
İnşaat mühendisleri odası toplantı salonunda yapılan ortak açıklamaya İl koordinasyon kurulu oluşturan on altı oda başkanı katıldı. Kurul adına açıklama yapan Bekir Sıtkı Severoğlu şöyle dedi.” TMMOB, TTB, DİSK ve KESK tarafından, gerekli yasal izinler alınarak, 10 Ekim 2015 tarihinde yapılması planlanan "SAVAŞA İNAT BARIŞ HEMEN ŞİMDİ" Emek, Barış, Demokrasi Mitingi ‘ne yapılan bombalı saldırı sonucunda onlarca yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Türkiye’yi savaş macerasına sürüklemek isteyen karanlık güçler olduğunu kaygı ile gözlemlemekteyiz. Siyasi hesaplarla ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye, sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılan bu ülkenin insanları olarak bizler, sağduyumuzu ortaya koyarak, Türk-Kürt-Alevi-Sünni ayrıştırmasına alet olmayı reddetmeli ve din, dil ve ırk ayrımı yapmadan barış için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Devlete ve hukuka duyulan güven sarsılıyor
Severoğu, “Günlerce önceden ilan edilen bu mitingin, terör gruplarının potansiyel hedefi olabileceği aşikârken, bu zafiyetin yaşanması, saldırının önlenememesi ve gerekli tedbirlerin alınmaması dikkat çekicidir” dedikten sonra, “Batıda bir cumhurbaşkanı uçak biletinin sınıfını değiştirmesi nedeniyle istifa ederken, hayatını kaybeden hacılardan dolayı, Suudi Arabistan Krallığında Hac Bakanı görevden alınırken; Ülkemizde şu ana kadar sorumluluk hisseden bir yöneticinin çıkmaması veya gösterilmemesi ayrıca endişe vericidir. Bu nedenle sorumlular, İçişleri ve Adalet Bakanları, Mit Müsteşarı, Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü derhal istifa etmelidir ya da görevden alınmalıdır. Toplumda yaşayan bireylerin devlete, hükümete ve hukuka duydukları güven giderek sarsılmaktadır. İktidar ve muhalefetin toplumsal uzlaşma sağlaması, ayrışmanın ve nefretin önüne geçilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanması konularında her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıdıkları artık bilinmelidir. Charlie Hebdo saldırısı sonrasında Dünya liderlerinin kenetlenmesi örneğini düşünmeye ve Ülkemizde ki tabloyu bununla kıyaslamaya, siyasi Parti liderlerini davet ediyoruz. Her gün televizyonlarda boy boy gördüğümüz siyasilerin, bu ortamda dahi 1 Kasım seçimi hesaplarını yaptıklarını görmemiz kaygı ve üzüntü vericidir” şeklinde açıklamada bulundu
Kaygı verici durum karşısında kenetlenmeliyiz
Severoğlu, tüm yetkilileri göreve çağırarak sözlerine söyle devam etti.” Devlete, hükümete, siyasilere, hukuka ve güvenlik güçlerine vatandaşlarımızın duydukları güvenin her geçen gün azalması nedeniyle; Ülkemizin geleceği açısından, ortaya çıkan bu kaygı verici durum karşısında, gerekli tedbirleri almaya, başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz. Aylardan beri bu kadar provokasyona rağmen, vatandaşlarımızın sağduyusunu ve metanetini şimdilik koruyor olması sevindirici olmakla birlikte, içinde bulunduğumuz dönemde vatandaşlarımız giderek maalesef kamplaşmakta, kutuplaşmakta, ayrışmakta ve birbirlerine karşı hoşgörüyü kaybetmektedir. Bu süreç çok büyük riskler içermektedir. Barışı, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü; insani duygularımızı öne çıkaran bireyler olarak hep birlikte sağlayabiliriz. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde terörün hedefi, seçmenler üzerinde seçim güvenliğinin olmadığı kanısını oluşturmak ve Türkiye'yi savaşa sürüklemek, toplumsal güveni ortadan kaldırmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bunları engelleyebilmek tüm bireylerimizin siyaset üstü, insandan, yaşamdan, dostluktan ve kardeşlikten yana tavır alması ile mümkündür. Savaşlarda kazanan tarafın olmayacağı ve kaybeden tarafın insanlık olacağının bilincinde olmalıyız.
Bugüne kadar terörde kaybettiğimiz tüm şehitlerimize, tüm insanlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Terörü Yapana, Terörü Destekleyene, Terör Üzerinden Siyaset yapana lanet olsun. Yaşamlarını kaybeden insanların acısını kalplerimizde hissediyoruz diyen Severoğlu “Dilleri, inançları, renkleri ne olursa olsun, acının ve akan gözyaşının aynı olduğunun bilincinde olmalıyız. Karanlık hesaplarla kandan beslenenleri, Ülkemizi bataklığa sürüklemek isteyenleri ve terörü lanetliyoruz. 10 Ekim'de kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anarken, yaralanan kardeşlerimizin sağlığına kavuşmasını diliyor, "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi" demeye devam ediyoruz. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız, isyandayız ve korkmuyoruz. Herkesi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini yeniden dikkatle okumaya davet ediyoruz. İsyandayız ama sağduyumuzu koruyoruz. Acı duyuyoruz, çünkü bizler insanız. Katillere, terör ve nefretten beslenenlere inat, tüm vatandaşlarımızı birlik ve beraberliğimize, vatanımıza, çocuklarımızın geleceği için farklı fikir, düşünce ve inançlara saygı göstermeye, olayları sağ duyu ile değerlendirmeye davet ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Siyasi hesaplarla ayrıştırılmayaötekileştirilmeye, sindirilmeye ve
korkutulmaya karşı ortak mücadele çağrısı
İnşaat mühendisleri odası toplantı salonunda yapılan ortak açıklamaya İl koordinasyon kurulu oluşturan on altı oda başkanı katıldı. Kurul adına açıklama yapan Bekir Sıtkı Severoğlu şöyle dedi.” TMMOB, TTB, DİSK ve KESK tarafından, gerekli yasal izinler alınarak, 10 Ekim 2015 tarihinde yapılması planlanan "SAVAŞA İNAT BARIŞ HEMEN ŞİMDİ" Emek, Barış, Demokrasi Mitingi ‘ne yapılan bombalı saldırı sonucunda onlarca yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Türkiye’yi savaş macerasına sürüklemek isteyen karanlık güçler olduğunu kaygı ile gözlemlemekteyiz. Siyasi hesaplarla ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye, sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılan bu ülkenin insanları olarak bizler, sağduyumuzu ortaya koyarak, Türk-Kürt-Alevi-Sünni ayrıştırmasına alet olmayı reddetmeli ve din, dil ve ırk ayrımı yapmadan barış için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Devlete ve hukuka duyulan güven sarsılıyor
Severoğu, “Günlerce önceden ilan edilen bu mitingin, terör gruplarının potansiyel hedefi olabileceği aşikârken, bu zafiyetin yaşanması, saldırının önlenememesi ve gerekli tedbirlerin alınmaması dikkat çekicidir” dedikten sonra, “Batıda bir cumhurbaşkanı uçak biletinin sınıfını değiştirmesi nedeniyle istifa ederken, hayatını kaybeden hacılardan dolayı, Suudi Arabistan Krallığında Hac Bakanı görevden alınırken; Ülkemizde şu ana kadar sorumluluk hisseden bir yöneticinin çıkmaması veya gösterilmemesi ayrıca endişe vericidir. Bu nedenle sorumlular, İçişleri ve Adalet Bakanları, Mit Müsteşarı, Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü derhal istifa etmelidir ya da görevden alınmalıdır. Toplumda yaşayan bireylerin devlete, hükümete ve hukuka duydukları güven giderek sarsılmaktadır. İktidar ve muhalefetin toplumsal uzlaşma sağlaması, ayrışmanın ve nefretin önüne geçilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanması konularında her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıdıkları artık bilinmelidir. Charlie Hebdo saldırısı sonrasında Dünya liderlerinin kenetlenmesi örneğini düşünmeye ve Ülkemizde ki tabloyu bununla kıyaslamaya, siyasi Parti liderlerini davet ediyoruz. Her gün televizyonlarda boy boy gördüğümüz siyasilerin, bu ortamda dahi 1 Kasım seçimi hesaplarını yaptıklarını görmemiz kaygı ve üzüntü vericidir” şeklinde açıklamada bulundu
Kaygı verici durum karşısında kenetlenmeliyiz
Severoğlu, tüm yetkilileri göreve çağırarak sözlerine söyle devam etti.” Devlete, hükümete, siyasilere, hukuka ve güvenlik güçlerine vatandaşlarımızın duydukları güvenin her geçen gün azalması nedeniyle; Ülkemizin geleceği açısından, ortaya çıkan bu kaygı verici durum karşısında, gerekli tedbirleri almaya, başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz. Aylardan beri bu kadar provokasyona rağmen, vatandaşlarımızın sağduyusunu ve metanetini şimdilik koruyor olması sevindirici olmakla birlikte, içinde bulunduğumuz dönemde vatandaşlarımız giderek maalesef kamplaşmakta, kutuplaşmakta, ayrışmakta ve birbirlerine karşı hoşgörüyü kaybetmektedir. Bu süreç çok büyük riskler içermektedir. Barışı, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü; insani duygularımızı öne çıkaran bireyler olarak hep birlikte sağlayabiliriz. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde terörün hedefi, seçmenler üzerinde seçim güvenliğinin olmadığı kanısını oluşturmak ve Türkiye'yi savaşa sürüklemek, toplumsal güveni ortadan kaldırmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bunları engelleyebilmek tüm bireylerimizin siyaset üstü, insandan, yaşamdan, dostluktan ve kardeşlikten yana tavır alması ile mümkündür. Savaşlarda kazanan tarafın olmayacağı ve kaybeden tarafın insanlık olacağının bilincinde olmalıyız.
Bugüne kadar terörde kaybettiğimiz tüm şehitlerimize, tüm insanlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Terörü Yapana, Terörü Destekleyene, Terör Üzerinden Siyaset yapana lanet olsun. Yaşamlarını kaybeden insanların acısını kalplerimizde hissediyoruz diyen Severoğlu “Dilleri, inançları, renkleri ne olursa olsun, acının ve akan gözyaşının aynı olduğunun bilincinde olmalıyız. Karanlık hesaplarla kandan beslenenleri, Ülkemizi bataklığa sürüklemek isteyenleri ve terörü lanetliyoruz. 10 Ekim'de kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anarken, yaralanan kardeşlerimizin sağlığına kavuşmasını diliyor, "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi" demeye devam ediyoruz. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız, isyandayız ve korkmuyoruz. Herkesi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini yeniden dikkatle okumaya davet ediyoruz. İsyandayız ama sağduyumuzu koruyoruz. Acı duyuyoruz, çünkü bizler insanız. Katillere, terör ve nefretten beslenenlere inat, tüm vatandaşlarımızı birlik ve beraberliğimize, vatanımıza, çocuklarımızın geleceği için farklı fikir, düşünce ve inançlara saygı göstermeye, olayları sağ duyu ile değerlendirmeye davet ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.