Fatma Şahin, Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki tanıtım toplantısında, 19 sivil toplum kuruluşu, çeşitli kamu kurumu temsilcileri, imamlar ve bazı gönüllülerin destekleriyle projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdogan ise hayata geçirilen bu projede emeği geçenleri kutlayarak, çok sayıda sektörün el ele vererek toplumsal sorunları ortadan kaldırmaya yönelik bu tür çabaların artmasını temenni etti.
Çocuklarının erken yaşta evliliği hala ciddi bir sorun
Çocuk yaşta zorla evliliğin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini anlatan Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu olay insan hakkı ihlalidir ve suçtur. Kızların erken yaşta evlendirilmesi kadın haklarının da hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Küçük yaşta evlendirilen çocukların, çocuklukları da ellerinden alınmakta. Şunu hiç unutmayalım ki, okul çağındaki çocuğun yeri okuldur. Eğitim, onların birinci meselesidir. Anne ve babalar, lütfen çocuklarınızı eğitim yuvalarından uzaklaştırmayın, gelin etmeyin, okula gönderin. Onları, tüm hayatlarını aydınlatacak eğitim yuvalarından koparmayın. Çocuklarınızı, kendi kendilerini ifade edemeyecekleri, sömürülecekleri 4 duvar arasına hapsetmeyin. Hiç bir gerekçe çocuk yaşta evlendirmeyi haklı çıkarmaz. Her geçen yıl azalsa da ne yazık ki ülkemizdeki kız çocuklarının erken yaşta evliliği hala ciddi bir sorun."
Çocukların iş gücü olarak görülmesi ciddi sorunlardan biri
Bu soruna acil önlemler almak durumunda olduklarına dikkati çeken Emine Erdoğan, bunu yaparken söz konusu sorunun nedenlerini de iyi tahlil etmeye çaba gösterdiklerini kaydetti.
Emine Erdoğan, katı geleneksel anlayışlar, yoksulluk, aile içi şiddet ve toplum baskısı gibi sebeplerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:"Çocukların iş gücü olarak görülmesi ve erken yaşta cinsiyet problemi üstlenmeleri de ciddi nedenlerdendir. Beşik kertmesi ve berdel gibi irade hürriyetini yok sayan çarpık geleneksel uygulamalar, nice sorunu beraberinde getirmiştir. Nesillerimizin geleceğini ilgilendiren tüm bu sebepler üzerinde ciddiyetle düşünmeli ve ortadan kalkması için hep birlikte çalışmalıyız. Ülkemizde zorunlu eğitim süresi, önce 8 yıla sonrasında ise 12 yıla çıkarılmıştır. Bu erken yaşta evlendirmeyi engellemede önemli bir etken olmuştur."
Erken hamilelik, nice sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor
Daha önce içerisinde kendisinin de yer aldığı "Haydi Kızlar Okula Kampanyası"yla 300 bin kızın okulla tanıştığını aktaran Emine Erdoğan, bu tanışıklığın söz konusu kızların hayallerine, evliliklerine, geleceklerine de eğitimi dahil ettiğini vurguladı.Erken evliliğin çoğu zaman erken hamileliği de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Erken hamilelik, bu da nice sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Genç gebeliğe bağlı olarak ölümler artıyor. Çocuk evliliğinde yasal zemin olmadığı için ne yazık ki boşanma hakkı da olmuyor. Bir ömür boyu sürecek sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Erken yaşta evlilik, yasal olarak suçtur. Gerek uluslararası, gerekse ulusal mevzuatlarda çok açık hükümler vardır. Çocuk yaşta evliliklerde yakın akraba da buna göz yumarak suça ortak olabiliyorlar. El birliğiyle bir çocuğun geleceğini ipotek altına alıyorlar. Kız çocuklarının erken evliliğine toplum olarak dur demeliyiz. Burada en büyük sorumluluk ailelere ve eğitimcilerimize düşüyor."
Eğitim seviyesi arttıkça, erken evliliklerin sayısı zaten düşüyor
Çocukların eğitim hayatının son bulmaması, ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi konusunda herkese görev düştüğünü anımsatan Erdoğan, erken evliliklerinin eğitim seviyesiyle doğru orantılı olduğunu vurgulayarak, "Eğitim seviyesi arttıkça, erken evliliklerin sayısı zaten düşüyor" şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, "Gelin Etmeyin, Okula Gönderin" Projesi kapsamında, evlilikten kurtulup okula kazandırılan kızların ilerleyen yıllarda toplumun temel taşını oluşturacak meslek sahibi olmaları dileğinde bulundu.
25 kişinin hayatı değiştirildi
Proje kapsamında evlilikten kurtarılıp okula kazandırılan Zeynep adlı genç kızın 470 puan alarak Kilis Fen Lisesine yerleştirildiğini anlatan Şahin, devlet yurtlarına yerleştirilen Zeynep'in, eğitiminin ardından hayalini kurduğu kalp cerrahı olmasını hep birlikte görmek istediklerini dile getirdi.
Bir yıllık çalışmalarının neticesinde 25 genç kızın yeniden okula kazandırıldığını kaydeden Şahin, "25 kişi sayı olarak az görülebilir ama bu 25 kişinin aslında hayatı değiştirildi. O yüzden bu sayı çok önemli" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da projenin adında yer alan "gelin etmeyin" ifadesini duyduğunda "etme, eyleme" anlamında düşündüğünü belirterek, işin aslını öğrenince de memleketin gönül yarasıyla ilgili atılan bu adımda yer almak istediğini aktardı. Böylesi önemli projeyi hayata geçirenlere teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliktelik ruhu olduğu sürece kimsenin Türkiye'nin önünde duramayacağını kaydetti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan ise bazı zamanlarda toplumun inanışlarında, genel kurallara göre yanlışlıklar olabildiğini söyledi.
Bu yanlış inanış ve uygulamaları değiştirmenin zorluğuna işaret eden Gürcan, "Bu inanışları değiştirmek ne yazık ki sadece yasal düzenlemelerle mümkün olmayabiliyor. Bu inanışların değişmesi için toplumun genelinde farkındalık oluşturmak gerekiyor. O yüzden bugün Gaziantep'teki projeyi çok önemli buluyorum" diye konuştu.
Erken yaşta evliliğin, yüzde 30'lardan çok kısa bir zamanda yüzde 3'lere gerilediğine dikkati çeken Gürcan, "Özellikle küçük genç kızlarımızın erken evliliklerini önleme noktasında sivil toplum kuruluşu ve eğitim kurumlarımızın, böylesine yerel hareketlerin de katkısı yadsınamaz" dedi.
Konuşmaların ardından projeye katkı sağlayan 19 STK'ya katkılarından dolayi teşekkür plaketi verildi.
Çocuklarının erken yaşta evliliği hala ciddi bir sorun
Çocuk yaşta zorla evliliğin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini anlatan Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu olay insan hakkı ihlalidir ve suçtur. Kızların erken yaşta evlendirilmesi kadın haklarının da hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Küçük yaşta evlendirilen çocukların, çocuklukları da ellerinden alınmakta. Şunu hiç unutmayalım ki, okul çağındaki çocuğun yeri okuldur. Eğitim, onların birinci meselesidir. Anne ve babalar, lütfen çocuklarınızı eğitim yuvalarından uzaklaştırmayın, gelin etmeyin, okula gönderin. Onları, tüm hayatlarını aydınlatacak eğitim yuvalarından koparmayın. Çocuklarınızı, kendi kendilerini ifade edemeyecekleri, sömürülecekleri 4 duvar arasına hapsetmeyin. Hiç bir gerekçe çocuk yaşta evlendirmeyi haklı çıkarmaz. Her geçen yıl azalsa da ne yazık ki ülkemizdeki kız çocuklarının erken yaşta evliliği hala ciddi bir sorun."
Çocukların iş gücü olarak görülmesi ciddi sorunlardan biri
Bu soruna acil önlemler almak durumunda olduklarına dikkati çeken Emine Erdoğan, bunu yaparken söz konusu sorunun nedenlerini de iyi tahlil etmeye çaba gösterdiklerini kaydetti.
Emine Erdoğan, katı geleneksel anlayışlar, yoksulluk, aile içi şiddet ve toplum baskısı gibi sebeplerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:"Çocukların iş gücü olarak görülmesi ve erken yaşta cinsiyet problemi üstlenmeleri de ciddi nedenlerdendir. Beşik kertmesi ve berdel gibi irade hürriyetini yok sayan çarpık geleneksel uygulamalar, nice sorunu beraberinde getirmiştir. Nesillerimizin geleceğini ilgilendiren tüm bu sebepler üzerinde ciddiyetle düşünmeli ve ortadan kalkması için hep birlikte çalışmalıyız. Ülkemizde zorunlu eğitim süresi, önce 8 yıla sonrasında ise 12 yıla çıkarılmıştır. Bu erken yaşta evlendirmeyi engellemede önemli bir etken olmuştur."
Erken hamilelik, nice sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor
Daha önce içerisinde kendisinin de yer aldığı "Haydi Kızlar Okula Kampanyası"yla 300 bin kızın okulla tanıştığını aktaran Emine Erdoğan, bu tanışıklığın söz konusu kızların hayallerine, evliliklerine, geleceklerine de eğitimi dahil ettiğini vurguladı.Erken evliliğin çoğu zaman erken hamileliği de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Erken hamilelik, bu da nice sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Genç gebeliğe bağlı olarak ölümler artıyor. Çocuk evliliğinde yasal zemin olmadığı için ne yazık ki boşanma hakkı da olmuyor. Bir ömür boyu sürecek sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Erken yaşta evlilik, yasal olarak suçtur. Gerek uluslararası, gerekse ulusal mevzuatlarda çok açık hükümler vardır. Çocuk yaşta evliliklerde yakın akraba da buna göz yumarak suça ortak olabiliyorlar. El birliğiyle bir çocuğun geleceğini ipotek altına alıyorlar. Kız çocuklarının erken evliliğine toplum olarak dur demeliyiz. Burada en büyük sorumluluk ailelere ve eğitimcilerimize düşüyor."
Eğitim seviyesi arttıkça, erken evliliklerin sayısı zaten düşüyor
Çocukların eğitim hayatının son bulmaması, ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi konusunda herkese görev düştüğünü anımsatan Erdoğan, erken evliliklerinin eğitim seviyesiyle doğru orantılı olduğunu vurgulayarak, "Eğitim seviyesi arttıkça, erken evliliklerin sayısı zaten düşüyor" şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, "Gelin Etmeyin, Okula Gönderin" Projesi kapsamında, evlilikten kurtulup okula kazandırılan kızların ilerleyen yıllarda toplumun temel taşını oluşturacak meslek sahibi olmaları dileğinde bulundu.
25 kişinin hayatı değiştirildi
Proje kapsamında evlilikten kurtarılıp okula kazandırılan Zeynep adlı genç kızın 470 puan alarak Kilis Fen Lisesine yerleştirildiğini anlatan Şahin, devlet yurtlarına yerleştirilen Zeynep'in, eğitiminin ardından hayalini kurduğu kalp cerrahı olmasını hep birlikte görmek istediklerini dile getirdi.
Bir yıllık çalışmalarının neticesinde 25 genç kızın yeniden okula kazandırıldığını kaydeden Şahin, "25 kişi sayı olarak az görülebilir ama bu 25 kişinin aslında hayatı değiştirildi. O yüzden bu sayı çok önemli" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da projenin adında yer alan "gelin etmeyin" ifadesini duyduğunda "etme, eyleme" anlamında düşündüğünü belirterek, işin aslını öğrenince de memleketin gönül yarasıyla ilgili atılan bu adımda yer almak istediğini aktardı. Böylesi önemli projeyi hayata geçirenlere teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliktelik ruhu olduğu sürece kimsenin Türkiye'nin önünde duramayacağını kaydetti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan ise bazı zamanlarda toplumun inanışlarında, genel kurallara göre yanlışlıklar olabildiğini söyledi.
Bu yanlış inanış ve uygulamaları değiştirmenin zorluğuna işaret eden Gürcan, "Bu inanışları değiştirmek ne yazık ki sadece yasal düzenlemelerle mümkün olmayabiliyor. Bu inanışların değişmesi için toplumun genelinde farkındalık oluşturmak gerekiyor. O yüzden bugün Gaziantep'teki projeyi çok önemli buluyorum" diye konuştu.
Erken yaşta evliliğin, yüzde 30'lardan çok kısa bir zamanda yüzde 3'lere gerilediğine dikkati çeken Gürcan, "Özellikle küçük genç kızlarımızın erken evliliklerini önleme noktasında sivil toplum kuruluşu ve eğitim kurumlarımızın, böylesine yerel hareketlerin de katkısı yadsınamaz" dedi.
Konuşmaların ardından projeye katkı sağlayan 19 STK'ya katkılarından dolayi teşekkür plaketi verildi.