HRÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve proje sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da Suriye sınırındaki mayınlı arazilerde ciddi toprak potansiyelinin bulunduğunu belirtti.
Söz konusu arazinin yıllardır tarım sektöründe kullanılmadığını anlatan Prof. Dr. Çullu, "Çalışmalarımızda Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'taki mayınlı arazinin 584 kilometre uzunluğunda ve 19 bin 88 hektar olduğunu belirledik. Bu arazilerin de yüzde 84'lük kısmının yüksek tarımsal potansiyele sahip olduğunu gördük" dedi.
Mayınlı alan ve yakın çevresinde 62 kültürel miras ortaya konulduğunu ve bunların arasında 3 antik kentin yer aldığını anımsatan Çullu, uzun zamandır kullanılamayan arazilerin endemik bitki varlığının da gözler önüne serildiğini söyledi.
Turizm bölgeleri belirlendi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin çok sayıda bitkinin ana vatanı olduğuna dikkati çeken Çullu, şöyle devam etti:
"Botanikçi, arkeolog, iktisatçı, ziraatçı ve petrol uzmanından oluşan 20 kişiyle yaklaşık 1,5 arazi çalışması yaptık. Arazilerdeki toprak sınıfını açığa çıkararak mayınlı alan ve yakın bölgesinde arkeolojik değerler, höyük, sit alanı gibi turizme kazandırılması gereken bölgeleri veri tabanına işledik."
Çullu, mayınlı alanlardaki incelemelerinde birçok endemik bitki ve tarihi eserlerin korunduğunu da gözlemlediklerini ifade etti.
Mayın temizliği sonrası sınır boyunca uzanan bu alanın tamamının tarımsal amaçlı kullanılmasının birçok bitkinin tahribine neden olabileceğine işaret eden Çullu, "Bunun yanında ülkenin güvenliğinde de ciddi sorunlara neden olacağını düşünüyoruz. Bu bölgelerin çalışmalar neticesindeki özelliğine göre kullanılması daha iyi olacaktır" şeklinde konuştu. SHA
Söz konusu arazinin yıllardır tarım sektöründe kullanılmadığını anlatan Prof. Dr. Çullu, "Çalışmalarımızda Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'taki mayınlı arazinin 584 kilometre uzunluğunda ve 19 bin 88 hektar olduğunu belirledik. Bu arazilerin de yüzde 84'lük kısmının yüksek tarımsal potansiyele sahip olduğunu gördük" dedi.
Mayınlı alan ve yakın çevresinde 62 kültürel miras ortaya konulduğunu ve bunların arasında 3 antik kentin yer aldığını anımsatan Çullu, uzun zamandır kullanılamayan arazilerin endemik bitki varlığının da gözler önüne serildiğini söyledi.
Turizm bölgeleri belirlendi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin çok sayıda bitkinin ana vatanı olduğuna dikkati çeken Çullu, şöyle devam etti:
"Botanikçi, arkeolog, iktisatçı, ziraatçı ve petrol uzmanından oluşan 20 kişiyle yaklaşık 1,5 arazi çalışması yaptık. Arazilerdeki toprak sınıfını açığa çıkararak mayınlı alan ve yakın bölgesinde arkeolojik değerler, höyük, sit alanı gibi turizme kazandırılması gereken bölgeleri veri tabanına işledik."
Çullu, mayınlı alanlardaki incelemelerinde birçok endemik bitki ve tarihi eserlerin korunduğunu da gözlemlediklerini ifade etti.
Mayın temizliği sonrası sınır boyunca uzanan bu alanın tamamının tarımsal amaçlı kullanılmasının birçok bitkinin tahribine neden olabileceğine işaret eden Çullu, "Bunun yanında ülkenin güvenliğinde de ciddi sorunlara neden olacağını düşünüyoruz. Bu bölgelerin çalışmalar neticesindeki özelliğine göre kullanılması daha iyi olacaktır" şeklinde konuştu. SHA
RSS