Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen "Unesco Gastronomi Kenti: Gaziantep” adlı programa katıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi ile birlikte katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, “Mutfak kültürü, Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönüdür, sadece bir kısmıdır. Gaziantep kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliğin üzerinde oturuyor” diye konuştu..
Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur
Cumhurbaşkanı konuşmasında,“Bir şehir düşünün ki kendisine mahsus 500 çeşit yemeği olsun” diyen Erdoğan, “Dünyanın pek çok ülkesine pek çok ülkesine gitmiş biri olarak söylüyorum. Gaziantep’in gastronomi alanındaki zenginliği bırakın şehirleri dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazladır. Üstelik Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur ama tek zenginliği de değildir. Erzurumlu ile, Karsı ile, Iğdır’ı ile, Ardahan’ı ile Van’ı ile Doğu Anadolu bölgemizin mutfağı çok daha farklı bir zenginliğe sahiptir. Karadeniz’e çıktığımızda bu defa karşımıza daha farklı çok daha özgün bir başka Gastronomi manzarası çıkar” dedi.
‘Bu mutfak bir dünya markası
haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor’
Televizyonlardaki zararlı yarışma programları yerine yemek yarışması programlarının yapılmasını öneren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, televizyonlarda bir sürü yarışma programları var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyoruz. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa inanıyorum ki çok daha fazla ilgi çeker, çok daha fazla faydalı olur” diye konuştu.
Erdoğan, “Anadolu’nun pek çok şehri gibi Gaziantep’in ir diğer önemli özelliği de fire, salça, yuvalama gibi ailelerin bir araya gelerek yaptıkları ki burada da Fatma Hanım’dan görendim. Kırk tane hanımefendi burada bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladılar. Velhasıl Allah’ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep’e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor” dedi.
Muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönü
Cumhurbaşkanı, “Mutfak kültürü, Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönüdür, sadece bir kısmıdır. Gaziantep kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliğin üzerinde oturuyor. Avrupa’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına sahip çıkan, yaşatan Gaziantep, bugün de aynı geniş yürekliliği gösteriyor. Gaziantep sahip çıktığı bağrına bastığı 350 bin Suriyeli göçmenin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete, hiçbir istismara mahal vermeden şehir içinde hayatlarını sürdürmesini sağlıyor. Ben Gaziantep’in bu ensar bilinciyle yani yardım edenler, kucaklayanlar bilinci ile sahip çıkmalarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Avrupa’nın dünyanın o dev görünen ülkeleri bir kişiyi, 5 bin kişiyi 10 bin kişiyi ülkelerine kabul edemezken benim Gaziantep’im 350 bini aşkın kişiyi alması her türlü takdirin üzerindedir” diye konuştu.
Yaşanan son gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp PYD ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen "Unesco Gastronomi Kenti: Gaziantep” adlı programda, yaşanan terör olaylarına değinerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Geldiğimiz yer artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse Türkiye’nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını kullanmasına da engel olamaz. Türkiye karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadele karşısında Suriye’de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahiptir. Bunun ülkelerinin toprak bütünlüğüne hakim olamayan devletlerin egemenlik haklarıyla bir ilgisi kesinlikle yoktur. Türkiye’nin egemenlik haklarına sahip çıkma iradesiyle ilgili bir durumdur” dedi.
Türkiye’nin gerekli gördüğü durumlar karşısında angajman kurallarının gereğini yerine getireceğini belirten Erdoğan, “Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp PYD ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşının canı dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşayan vatandaşlarının canlarından daha az değerli değildir. Aynı şekilde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Ukrayna’da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde katledilen hiçbir mazlumun, mağdurun canı da batı ülkelerindeki insanların canından kıymetsiz görülemez. Bu ülkeler kendi vatandaşlarına yönelik saldırılar karşısında çok şiddetli tepkiler verirken Türkiye’ye sadece sabır ve metanet telkin etmeleri samimiyetsizliktir. Türkiye’nin Ankara’daki son terör eylemi dahil topraklarına, vatandaşlarına, birliğine, beraberliğine yönelik tüm saldırıları gerekirse kaynağında bertaraf etmekteki kararlılığını bir kez daha ifade ediyorum; dünyanın diğer ucundan gelip DEAŞ ile mücadele bahanesiyle Suriye’de eli kanlı rejimin payandalığını yapanların Türkiye’yi maruz kaldığı tüm tehditlere ve saldırılara rağmen kendi sınırlarına hapsetme çabası gülünçtür. Nefsi müdafaa durumundayken karşımıza kim çıkarsa çıksın onu terörist kabul eder ve ona bu şekilde davranırız. Bunun da böyle bilinmesini özellikle istiyorum” diye konuştu.İHA-Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi ile birlikte katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, “Mutfak kültürü, Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönüdür, sadece bir kısmıdır. Gaziantep kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliğin üzerinde oturuyor” diye konuştu..
Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur
Cumhurbaşkanı konuşmasında,“Bir şehir düşünün ki kendisine mahsus 500 çeşit yemeği olsun” diyen Erdoğan, “Dünyanın pek çok ülkesine pek çok ülkesine gitmiş biri olarak söylüyorum. Gaziantep’in gastronomi alanındaki zenginliği bırakın şehirleri dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazladır. Üstelik Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur ama tek zenginliği de değildir. Erzurumlu ile, Karsı ile, Iğdır’ı ile, Ardahan’ı ile Van’ı ile Doğu Anadolu bölgemizin mutfağı çok daha farklı bir zenginliğe sahiptir. Karadeniz’e çıktığımızda bu defa karşımıza daha farklı çok daha özgün bir başka Gastronomi manzarası çıkar” dedi.
‘Bu mutfak bir dünya markası
haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor’
Televizyonlardaki zararlı yarışma programları yerine yemek yarışması programlarının yapılmasını öneren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, televizyonlarda bir sürü yarışma programları var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyoruz. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa inanıyorum ki çok daha fazla ilgi çeker, çok daha fazla faydalı olur” diye konuştu.
Erdoğan, “Anadolu’nun pek çok şehri gibi Gaziantep’in ir diğer önemli özelliği de fire, salça, yuvalama gibi ailelerin bir araya gelerek yaptıkları ki burada da Fatma Hanım’dan görendim. Kırk tane hanımefendi burada bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladılar. Velhasıl Allah’ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep’e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor” dedi.
Muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönü
Cumhurbaşkanı, “Mutfak kültürü, Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönüdür, sadece bir kısmıdır. Gaziantep kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliğin üzerinde oturuyor. Avrupa’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına sahip çıkan, yaşatan Gaziantep, bugün de aynı geniş yürekliliği gösteriyor. Gaziantep sahip çıktığı bağrına bastığı 350 bin Suriyeli göçmenin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete, hiçbir istismara mahal vermeden şehir içinde hayatlarını sürdürmesini sağlıyor. Ben Gaziantep’in bu ensar bilinciyle yani yardım edenler, kucaklayanlar bilinci ile sahip çıkmalarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Avrupa’nın dünyanın o dev görünen ülkeleri bir kişiyi, 5 bin kişiyi 10 bin kişiyi ülkelerine kabul edemezken benim Gaziantep’im 350 bini aşkın kişiyi alması her türlü takdirin üzerindedir” diye konuştu.
Yaşanan son gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp PYD ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen "Unesco Gastronomi Kenti: Gaziantep” adlı programda, yaşanan terör olaylarına değinerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Geldiğimiz yer artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse Türkiye’nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını kullanmasına da engel olamaz. Türkiye karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadele karşısında Suriye’de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahiptir. Bunun ülkelerinin toprak bütünlüğüne hakim olamayan devletlerin egemenlik haklarıyla bir ilgisi kesinlikle yoktur. Türkiye’nin egemenlik haklarına sahip çıkma iradesiyle ilgili bir durumdur” dedi.
Türkiye’nin gerekli gördüğü durumlar karşısında angajman kurallarının gereğini yerine getireceğini belirten Erdoğan, “Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp PYD ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşının canı dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşayan vatandaşlarının canlarından daha az değerli değildir. Aynı şekilde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Ukrayna’da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde katledilen hiçbir mazlumun, mağdurun canı da batı ülkelerindeki insanların canından kıymetsiz görülemez. Bu ülkeler kendi vatandaşlarına yönelik saldırılar karşısında çok şiddetli tepkiler verirken Türkiye’ye sadece sabır ve metanet telkin etmeleri samimiyetsizliktir. Türkiye’nin Ankara’daki son terör eylemi dahil topraklarına, vatandaşlarına, birliğine, beraberliğine yönelik tüm saldırıları gerekirse kaynağında bertaraf etmekteki kararlılığını bir kez daha ifade ediyorum; dünyanın diğer ucundan gelip DEAŞ ile mücadele bahanesiyle Suriye’de eli kanlı rejimin payandalığını yapanların Türkiye’yi maruz kaldığı tüm tehditlere ve saldırılara rağmen kendi sınırlarına hapsetme çabası gülünçtür. Nefsi müdafaa durumundayken karşımıza kim çıkarsa çıksın onu terörist kabul eder ve ona bu şekilde davranırız. Bunun da böyle bilinmesini özellikle istiyorum” diye konuştu.İHA-Haber Merkezi