ANASAYFA arrow right Güncel

Nükleerde yüzde bir riski ciddiye alıyoruz ve büyük görüyoruz

Nükleerde yüzde bir riski ciddiye alıyoruz ve büyük görüyoruz
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.36
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.36
Uzmanlar, nükleer enerjinin getireceği büyük felaketlere ve ekonomik kayıplara

Uzmanlar, nükleer enerjinin getireceği büyük felaketlere ve ekonomik kayıplara dikkat çekerken, “Başka ülkeler planlayarak nükleer enerjiyi önümüzdeki yıllarda sıfıra indirecekler. Ama biz yeni başlamak istiyoruz. Alternatif enerji mümkün. Danimarka enerjisinin yüzde 50’den fazlasını güneşten elde ediyor” uyarısında bulundu


TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi birlikteliğinde, 2009, 2011 ve 2013’te gerçekleştirilen Güneydoğu Enerji Forumu'nun dördüncüsü düzenlendi. Az sayıda mühendisin ilgi gösterdiği toplantıda Türkiye’nin enerji geleceği ele alındı, nükleer enerji santrallerinin tehlikesine dikkat çekildi. Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, nükleerde yüzde bir riskin ne kadar büyük felaket anlamına geldiğini açıklarken, TMMOB Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, “Nükleer enerji olmazsa karanlıkta kalırız” sözünün safsata ve aldatmaca olduğunu vurguladı.

20 bin kişi öldü, 100
bin kişi evsiz kaldı
Prof. Dr. Tolga Yarman, nükleer santrallerin “yüzde bir” olarak açıklanan riskinin aslında ne kadar büyük bir felaketi ifade ettiğini, Nükleer santrallerin riski yüzde bir olarak hesaplanıyor. Düşük gibi görüyor, ama Rusya’da Çernobil’de, Japonya’da Fukuşima’da meydana gelen kazalar akla hayale gelmeyecek sebeplerden oldu. Okyanus ortasında meydana gelen 9 şiddetindeki deprem (1999 Gölcük depreminin 100 misli) 20 bin kişinin ölümüne, 100 bin kişinin evsiz kalmasına, 4.4 milyon evin elektriksiz, 1.5 milyon evin de susuz kalmasına neden oldu” diye açıkladı.

Biz yüzde bir riski ciddiye
alıyoruz ve büyük görüyoruz
“Akkuyu’da yapılacak olan nükleer santralin gerçekleşmesi halinde, Akdeniz bölgesine turist gelmeyeceğini, bu bölgeden yapılan meyve, sebze ihracatının da duracağını bilmeliyiz” diyen Yarman, “Nükleer enerji bir tercih konusudur. Ama bizim tercihimiz değil. Biz yüzde bir riski ciddiye alıyoruz ve büyük görüyoruz. Ruslar’ın kuracağı santralin bekçisi olmaktan ileri gidemeyeceğiz. Çünkü yapılan anlaşmada teknoloji trasferi falan yok. Her şey kapalı kapılar ardında olacak. Çok büyük maliyetli ve neden bu kadar pahalı, bir bilim adamı olarak ben bilmiyorum” diye konuştu.

Fukuşima’dan sonra Japonya nükleere nokta koydu
Yarman, “Elektriğin kilovat saatını 15 sentten verecekler. Ben diyorum ki, 30 sentten verin, ama santrali Odessa’ya kurun, enerjiyi oradan alalım. Kabul ederler mi? Asla! 2011 Fukuşima depreminden sonra 2014 yılı sonundaki açıklamadan anlıyoruz ki, Japonya’da nükleer enerji kullanımı sıfıra inmiş, yani kullanılmıyor. Bunu başka ülkeler de planlayarak önümüzdeki yıllarda sıfıra indirecekler. Ama biz yeni başlamak istiyoruz. Alternatif enerji mümkün. Danimarka enerjisinin yüzde 50’den fazlasını güneşten elde ediyor, örneğin” hatırlatması yaptı.

Nükleer olmazsa karanlıkta
kalırız safsatasına inanmayın
TMMOB Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz ise Türkiye’nin enerji görünümünü anlattı. Türkiye’de ihalelerle verilen dağıtım şirketlerinin çoğunun mali sıkıntıya düşmesi nedeniyle EPDK’na başvurarak yönetmeliğin değiştirilmesini talep ettiğini hatırlattı. EPDK’nin bunu ihale şartlarına aykırı bulduğu için kabul etmediğini, ancak son safhada iki büyük holdingin enerji dağıtımını elinde tuttuğunu ve bunun da bir nevi tekelleşme olduğunu vurguladı.
Tükyılmaz, ‘Nükleer olmazsa karanlıkta kalırız’ bir efsanedir. 80’ler de, 90’larda da, 2000’lerde de hep aynı söz söylendi. Ama Türkiye karanlıkta kalmadı” uyarısında bulundu.
Avrupa ülkeleri 2050 yılı
hedefi koymuş durumda
Türkiye'nin enerji bağımlığı üst düzeyde olan ülkeler arasında yer aldığını belirten TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Başkanı İslim Arıkan ise, "Bildiğimiz üzere üst safhalarda enerji ithal eden bir ülkeyiz. Elektrik enerjisi üretiminde de bu oran yüzde 65’tir. Dolaysıyla OECD ülkelerine baktığımızda son 10 yıl verilerine göre Türkiye de ciddi anlamda bir tartışması var. Bu arz güvenliğini sağlayabilmek adına yenilenebilir enerji kaynaklarımız ve enerjiye dikkat çekmek adına bu forumu gerçekleştiriyoruz. Avrupa da şuanda enerji ve iklim üzerine çeşitli çalışmalar var. Bizimde bu yapılanmadan geride kalmamamız gerekiyor. Avrupa ülkeleri 2050 yılı hedefi koymuş durumda. Bizimde bu planlamanın gerisinde kalmamamız gerekiyor” dedi.
Yüzde yüz yenilenebilir
enerji kaynaklarımızı uygulayalım
Arıkan, “Özellikle sanayi şehrimizde çağrıda bulunduk, gelin 2050 yılına yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarımızı Gaziantep’te uygulayalım. İnşallah Türkiye'de de böyle bir hedef koyma imkanımız olur. Bu forumda özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına ve enerji tüketimi aydınlatma ve sanayideki ekipmanlara özellikle dikkat çekmek istedik. Enerji verimliliğiyle ilgili çok çeşitli çalışmalar oldu. Bu konuda gerekli çalışmalara ulaşabildik mi? Ulaşamadıysak neden ulaşamadık. Özellik sanayide tüketim bazında neler yapmak gerekiyor. Türkiye de nükleer enerji santraline ihtiyaç var mıdır? Nükleer santrale sahip olmak nükleer teknolojiye sahip olmak mıdır? Ulusal güvenlik stratejisi böyle bir stratejimiz olmalıdır" dedi.
Makine Mühendisleri Odası Yeni Hizmet Binasında gerçekleşen konferansa, konuşmacı olarak, Oğuz Türkyılmaz Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Gurubu Başkanı, Prof. Dr. Tolga Yarman Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi, Osman Özberk GÜNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Mustafa Hamzaoğlu İL TEKNO A.Ş Proje Müdürü, Prof. Dr. Sermin Onaygil katıldı. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Başkanı İslim Arıkan, Türkiye'nin tükettiği enerjinin 4/3'nü ithal edildiğini belirterek,ülkedeki potansiyel olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekti.
Adem Kesenek

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *