ANASAYFA arrow right Güncel

Sinema salonlarında bağımsız sinema filmleri yer bulamayor

Sinema salonlarında bağımsız sinema filmleri yer bulamayor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.03
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.03
4. Nar Film Festivali kapsamında ‘100. Yılında Türkiye Sineması’ adlı panel düzenlendi.
4. Nar Film Festivali kapsamında ‘100. Yılında Türkiye Sineması’ adlı panel düzenlendi.
Öğretmenevi Bahçesi’nde düzenlenen panele yapımcı Necip Sarıcı, yapımcı-senarist Önder Çakar, Film arası dergi yazarı Gökşen Aydemir, Radikal Gazetesi yazarı Şenay Aydemir ve yönetmen Aydın Orak katıldı.
Soma’da yaşanan facia için başsağlığı dileyerek başlatılan panelde konuşan Necip Sarıcı yeşilçamın bir akademi ile değil bir usta-çırak ilişkisi ile oluştuğunu söyledi.
Sarıcı, “Çok değerli tiyatro oyuncuları özellikle Muhsin Ertuğrul’un katkısı ile bir sinema oluşturuluyor. Ermeni ve Rum ustaların da katkısı var. Onlar hep usta-çırak ilişkisi çerçevesinde bir kuşak yetiştirdiler.Yeşilçam kavramı filmcilerin yazıhanelerinin bulunduğu bir sokaktan geliyor. Halk Film, İnci Film Özen Film gibi bir çok yapımcı şirket o sokakta bulunuyor. 60’lı yıllara kadar o sokak kullanılıyor. Yeşilçam denilince dramatik bir dönem içinde danslar olan Anadolu’dan gelen konuların işlendiği filmler hatırlanır” dedi.
Sarcı’dan sonra konuşan Önder Çakar, “Biz 90’lı yıllarda ustaların yanında çalıştık” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “O yıllarda bir film yapma imkanına sahip değildik. Özellikle 12 Eylül’ün etkisi çok büyüktü.İnsanlar film çekemiyorlardı.Yol filmi çekildiği için filmin yapımcıları ve oyuncuları ceza aldı.Hatta filmin yapımını üstlenip, ancak Yılmaz Güney ile anlaşamadıkları için filmden çekilen yapımcı bile ceza aldı.Tarık Akan’ın başına gelenleri herkes biliyor zaten.Uluslararası sinema ile bir kopukluk vardı.Filmler 7-8 sene sonra ancak Türkiye girebiliyordu.Filmlerin gösterilmesi yasaklanıyordu.12 Eylül sinemaya çok büyük darbe vurdu.Bir çok sinema dergisi kapatıldı.Çok büyük sansürler uygulandı. O sansürlerden çok önemli komedi filmler çıkar. Televizyonların çoğalması da o dönem sinema üzerinde olumsuz etki yarattı.Biz 97’li yıllarda yapılan sinemayı beğenmediğimiz için o zaman yerine bir şey koyalım fikri gelişti.Kamera arkasında çalışan bir çok genç o yılda filmler yaptı. Şuan Türkiye de tanınan önemli yönetmenler o dönemde ortaya çıktı. İlk filmleri çok büyük emekle yaptılar.Türkiye filmleri artık uluslararası festival de gösterilmeye başlandı.Ödüller alanlar oldu. O yıllarda çıkan filimler yeşilçam ile bir çatışma içine girmedi. Yeşilçamın karşıtı olmadılar.Eskiden sinema salonları daha bağımsız olurlardı.Ancak şimdi hepsi aynı filimleri gösteriyor.Burda bir çok filme haksızlık yapılıyor.Salonların yüzde 70 bir filme yüzde 30 da kalan diğer bütün filimlere ayrılıyor.Sinema salonları tekelleşmiş durumda. Festival de ödül alan çok değerli filimler salonlarda yer bulamıyor. Bu da bağımsız sinemayı olumsuz etkiliyor. Sinema hafta sonu eğlencesi olarak değerlendiriliyor. Kültür bakanlığının belirli bir desteği var. Bunu almak için sinemacılar çok uğraşıyor.Bu destek yapılan filmin ancak yüzde 30’unu karşılayabiliyor.Dizi sektörünün etkisi ile oyuncular ve çalışanlara daha fazla para vermek zorunda kalıyoruz.Biz diziler gibi olamıyoruz” diye konuştu. Cihan Ölmez


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *