TMMOB tarafoından düzenlenen ortak basın toplantısında , “İşçi sayısının bile belli olmadığı, kaçak işçi çalıştırıldığı iddialarının olduğu madenle ilgili “Mevzuata Aykırı Bir Durum Olmadığının” Çalışma Bakanı’nca açıklanması bir başka talihsiz açıklamadır” denildi
TMMOB’nin açıklamasında “Havzada yaşanan iş kazalarıyla ilgili Meclis‘e verilen araştırma önergesinin geçtiğimiz ay AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiş olmasının ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 numaralı Lübnan’dan, Zimbabve’ye 28 ülkenin imzaladığı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”nin imzalamamış olmasının sorumluluğunu ve vebalini hükümet ve TBMM taşımaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı derhal istifa etmelidir.
Havalandırma sistemlerini
yönetecek sistemler yetersiz
Yapılan ortak açıklamada,“13 Mayıs 2014 Salı saat 15,10 civarında Ruhsatı TKİ’ye ait olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Tarafından rodövans yöntemi ile işletilen, Manisa ili Soma İlçesi Eynez mevkiinde bulunan yer altı Kömür işletmesinde -400 katında, tam vardiya değişimi sırasında madenin yaklaşık 600 metre ilerisinde Trafo Patlaması meydana gelmiştir. Bu patlamanın ardından, nedeni henüz tespit edilemeyen yangın sonucu açığa çıkan karbon monoksit gazıyla zehirlenen, aralarında Maden Mühendisi 5 meslektaşımızın da bulunduğu yüzlerce Maden Emekçisi yaşamını yitirmiştir" açıklamalarından sonra Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi heyetinin olay yerine giderek yaptıkları incelemelere göre; Maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma sistemlerini yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bu yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar üçyüze yakın ölüm olayının gerçekleştiği, bu sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da artacağı öngörülmektedir “denildi.
Trafo patlamaz, yanar
Heyetin yaptığı bu ilk incelemede; tesiste çalışan elektrik, makina ve maden mühendisleri ile maden işçilerinden edinilen bilgilere göre, ocağın yaklaşık 700. metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı, çok sayıda işçinin madende mahsur kaldığı bilgilerinin edinildiği hatırlatılarak, “Trafo aslında patlamaz. Hele bomba gibi hiç patlamaz. Trafo aslında yanar. Çünkü tankının içi büyük trafolarda 1-2 tona kadar varan hacimde mineral yağ ile doludur. Bu yağ elbette yanıcıdır ve de tankın dışına sızmaması gerekir, sızarsa yanar. Bu ülkede Devlet hastanelerinde, havaalanlarında, gökdelenlerde, metro istasyonlarında, maden ocaklarında, demiryollarında ve bilgi işlem merkezlerinde hala yağlı trafolar kullanılıyor, kullanılmamalıdır” denildi..
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği başkanları, “Sayın Başbakan’ın 1800’lü yılların sonu ve 1900’lü yılların başlarında dünyada meydana gelen Maden işyeri kazalarıyla ilgili örnekler vererek olayı doğal sayan açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Sayın Başbakan 2014 yılında olduğumuzun farkında mısınız?” diye sordu ve şöyle devam etti:
“İşverenin kömürün tonunun 130 $ dan 23 $’ra düşürüldüğü gibi maliyet ile ilgili açıklamalarından, öncelikli değerlendirmelerinin maliyet unsuru olarak görüldüğü ve maksimum kârı elde etmek için üretim süreçlerinin belirlenmesi neticesinde, Soma’daki yüzlerce işçi kardeşimizin başından beri ölüm riski ile yüz yüze oldukları anlaşılmaktadır.
Yetkililerce örnek gösterilen madende sonuç bu olduğuna göre diğer madenlerde olabilecekleri düşünmek dahi istemiyoruz. Taşeronlaştırma ve özelleştirme çalışmalarına son verilmedikçe Soma faciaları son bulmayacaktır.
Çalışanların sağlığına zarar verebilecek hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların ruhsal ve bedensel bütünlüğünün korunması gerekir. İş kazaları kader değildir. İş kazaları engellenebilir, asgariye indirilebilir, yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın. İşverenin ve Çalışanların risklere karşı eğitilmesi, Çalışanların iş güvencesine kavuşturulması ve Bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gereklidir. Çalışma hayatının merkezinde insan ve yaşam olmalıdır” diye konuştu.
“Soma’da hayatlarını kaybeden, emekçileri bir kez daha saygı ve rahmet ile anıyor, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz” diyen Oda başkanları” Kurtarma ve yaraların sarılmasını, sorumlular hakkında soruşturmaların biran önce tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.
Ortak basın toplantısına, mimarlar, elektrik, inşaat ve makine mühendisleri, ziraat, gıda ve çevre mühendisleri, harita, jeofizik ve jeoloji mühendisleri, kimya, maden, peyzaj ve orman mühendisleri katıldı.Cihan Ölmez
TMMOB’nin açıklamasında “Havzada yaşanan iş kazalarıyla ilgili Meclis‘e verilen araştırma önergesinin geçtiğimiz ay AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiş olmasının ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 numaralı Lübnan’dan, Zimbabve’ye 28 ülkenin imzaladığı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”nin imzalamamış olmasının sorumluluğunu ve vebalini hükümet ve TBMM taşımaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı derhal istifa etmelidir.
Havalandırma sistemlerini
yönetecek sistemler yetersiz
Yapılan ortak açıklamada,“13 Mayıs 2014 Salı saat 15,10 civarında Ruhsatı TKİ’ye ait olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Tarafından rodövans yöntemi ile işletilen, Manisa ili Soma İlçesi Eynez mevkiinde bulunan yer altı Kömür işletmesinde -400 katında, tam vardiya değişimi sırasında madenin yaklaşık 600 metre ilerisinde Trafo Patlaması meydana gelmiştir. Bu patlamanın ardından, nedeni henüz tespit edilemeyen yangın sonucu açığa çıkan karbon monoksit gazıyla zehirlenen, aralarında Maden Mühendisi 5 meslektaşımızın da bulunduğu yüzlerce Maden Emekçisi yaşamını yitirmiştir" açıklamalarından sonra Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi heyetinin olay yerine giderek yaptıkları incelemelere göre; Maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma sistemlerini yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bu yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar üçyüze yakın ölüm olayının gerçekleştiği, bu sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da artacağı öngörülmektedir “denildi.
Trafo patlamaz, yanar
Heyetin yaptığı bu ilk incelemede; tesiste çalışan elektrik, makina ve maden mühendisleri ile maden işçilerinden edinilen bilgilere göre, ocağın yaklaşık 700. metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı, çok sayıda işçinin madende mahsur kaldığı bilgilerinin edinildiği hatırlatılarak, “Trafo aslında patlamaz. Hele bomba gibi hiç patlamaz. Trafo aslında yanar. Çünkü tankının içi büyük trafolarda 1-2 tona kadar varan hacimde mineral yağ ile doludur. Bu yağ elbette yanıcıdır ve de tankın dışına sızmaması gerekir, sızarsa yanar. Bu ülkede Devlet hastanelerinde, havaalanlarında, gökdelenlerde, metro istasyonlarında, maden ocaklarında, demiryollarında ve bilgi işlem merkezlerinde hala yağlı trafolar kullanılıyor, kullanılmamalıdır” denildi..
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği başkanları, “Sayın Başbakan’ın 1800’lü yılların sonu ve 1900’lü yılların başlarında dünyada meydana gelen Maden işyeri kazalarıyla ilgili örnekler vererek olayı doğal sayan açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Sayın Başbakan 2014 yılında olduğumuzun farkında mısınız?” diye sordu ve şöyle devam etti:
“İşverenin kömürün tonunun 130 $ dan 23 $’ra düşürüldüğü gibi maliyet ile ilgili açıklamalarından, öncelikli değerlendirmelerinin maliyet unsuru olarak görüldüğü ve maksimum kârı elde etmek için üretim süreçlerinin belirlenmesi neticesinde, Soma’daki yüzlerce işçi kardeşimizin başından beri ölüm riski ile yüz yüze oldukları anlaşılmaktadır.
Yetkililerce örnek gösterilen madende sonuç bu olduğuna göre diğer madenlerde olabilecekleri düşünmek dahi istemiyoruz. Taşeronlaştırma ve özelleştirme çalışmalarına son verilmedikçe Soma faciaları son bulmayacaktır.
Çalışanların sağlığına zarar verebilecek hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların ruhsal ve bedensel bütünlüğünün korunması gerekir. İş kazaları kader değildir. İş kazaları engellenebilir, asgariye indirilebilir, yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın. İşverenin ve Çalışanların risklere karşı eğitilmesi, Çalışanların iş güvencesine kavuşturulması ve Bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gereklidir. Çalışma hayatının merkezinde insan ve yaşam olmalıdır” diye konuştu.
“Soma’da hayatlarını kaybeden, emekçileri bir kez daha saygı ve rahmet ile anıyor, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz” diyen Oda başkanları” Kurtarma ve yaraların sarılmasını, sorumlular hakkında soruşturmaların biran önce tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.
Ortak basın toplantısına, mimarlar, elektrik, inşaat ve makine mühendisleri, ziraat, gıda ve çevre mühendisleri, harita, jeofizik ve jeoloji mühendisleri, kimya, maden, peyzaj ve orman mühendisleri katıldı.Cihan Ölmez
RSS