E–Okul Sosyal Etkinlik Modülü’ nün 81 il ve 162 okulda uygulandığını söyleyen Akademik Eğitimciler Dernek Başkanı Abdurrahman Örnek, “Sosyal etkinlikler hayatta, eğitimde, okullarda bireylerin sosyal ve kişisel gelişimine katkısı inkâr edilemez bir gerçeklik olarak önemli bir yere sahiptir. Çünkü sosyal etkinlikler bilginin beceriye dönüştüğü ortam ve süreçlerdir” dedi.
Sosyal etkinliğin kişisel
gelişime katkısı inkar edilemez
Sosyal etkinliklerin hayatta, eğitimde, okullarda bireylerin sosyal ve kişisel gelişimine katkısının inkâr edilemez olduğunu söyleyen Örnek, öğrencilerin sosyal etkinliklerle hem kendisini ifade edebildiğini hem de akranları ile sosyalleşme sürecinde sosyal, kültürel, sanatsal, sportif, sosyal içerme destek programları aracılığı ile ihtiyaçlarını giderebildiklerini kaydetti. “Okulda öğrenilen bilgi ve öğrenmeler günlük hayatta kullanılabilmeli öğrenme ortamı buna uygun olmalı bu öğrenmeler sosyal etkinliklerle desteklenerek öğrencilerin gelişimine katkı sunmalıdır. Çünkü sosyal etkinlikler bilginin beceriye dönüştüğü ortam ve süreçlerdir” şeklinde konuşma yaptı.
Eğitim, zihin ve kalp
arasında verilmeli
Eğitimde öğrencilerin ve bireylerin mutlu birer fert olmalarını hedefleyen bir yapısının olması gerektiğini sözlerine ekleyen Örnek, “Eğer eğitim sistemi bu hedef üzerine kurulmaz ise Farabi; eğer sadece bireylerin-öğrencilerin zihinlerine hitap eden bir eğitim-öğretim sistemine sahip olunursa doyumsuz mutsuz insanlar yetiştiririz” diyor. Eğitim zihin-kalp arasında verilmeli ki mutsuz ruhsuz bireyler yetişmesin. Sosyal etkinlikler öğrencilerin duyuşsal alanlarına hitap ederek onların duygusal anlamda yeterli birer birey-öğrenci olmalarını hedeflemektedir” diye açıklamada bulundu.
Nitelikli eğitim
istenilen düzeyde değil
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son 10-15 yılda okulların niceliksel yönden ihtiyaç ve taleplerini yerine getirdiğini ancak okullarda nitelikli eğitimin verilmesinin istenilen ve arzu edilen yerde olmamasından yakınan Başkan Örnek, “Değişim ve gelişimi yakalayabilmek için çağın gerektirdiği öğretmeni yetiştirmediğimiz ve öğrencileri dinleyip çözümler çıkarmadıkça hem sosyal etkinlikler bağlamında hem de diğer ders alanlarında istenilen başarının elde edilmesi mümkün gözükmemektedir. Bu anlamda öğretmen yetiştirmede ve öğretmen yeterlikleri alanlarında yeniden bir yapılanmaya gitmek gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı proje üretmede çok iyi aynı zamanda yapılan projelerin heba edilmesinde de bir o kadar mahir bunun kendi içinde birçok nedeni olabilir ama umarız bu proje ile okullarımız sosyal etkinlikler bağlamında birer çekim merkezi olur; öğrencilerimizde sosyal etkinlikler aracılığı ile kendilerini ifade edecek ortam ve süreçler yaşarlar” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Sosyal etkinliğin kişisel
gelişime katkısı inkar edilemez
Sosyal etkinliklerin hayatta, eğitimde, okullarda bireylerin sosyal ve kişisel gelişimine katkısının inkâr edilemez olduğunu söyleyen Örnek, öğrencilerin sosyal etkinliklerle hem kendisini ifade edebildiğini hem de akranları ile sosyalleşme sürecinde sosyal, kültürel, sanatsal, sportif, sosyal içerme destek programları aracılığı ile ihtiyaçlarını giderebildiklerini kaydetti. “Okulda öğrenilen bilgi ve öğrenmeler günlük hayatta kullanılabilmeli öğrenme ortamı buna uygun olmalı bu öğrenmeler sosyal etkinliklerle desteklenerek öğrencilerin gelişimine katkı sunmalıdır. Çünkü sosyal etkinlikler bilginin beceriye dönüştüğü ortam ve süreçlerdir” şeklinde konuşma yaptı.
Eğitim, zihin ve kalp
arasında verilmeli
Eğitimde öğrencilerin ve bireylerin mutlu birer fert olmalarını hedefleyen bir yapısının olması gerektiğini sözlerine ekleyen Örnek, “Eğer eğitim sistemi bu hedef üzerine kurulmaz ise Farabi; eğer sadece bireylerin-öğrencilerin zihinlerine hitap eden bir eğitim-öğretim sistemine sahip olunursa doyumsuz mutsuz insanlar yetiştiririz” diyor. Eğitim zihin-kalp arasında verilmeli ki mutsuz ruhsuz bireyler yetişmesin. Sosyal etkinlikler öğrencilerin duyuşsal alanlarına hitap ederek onların duygusal anlamda yeterli birer birey-öğrenci olmalarını hedeflemektedir” diye açıklamada bulundu.
Nitelikli eğitim
istenilen düzeyde değil
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son 10-15 yılda okulların niceliksel yönden ihtiyaç ve taleplerini yerine getirdiğini ancak okullarda nitelikli eğitimin verilmesinin istenilen ve arzu edilen yerde olmamasından yakınan Başkan Örnek, “Değişim ve gelişimi yakalayabilmek için çağın gerektirdiği öğretmeni yetiştirmediğimiz ve öğrencileri dinleyip çözümler çıkarmadıkça hem sosyal etkinlikler bağlamında hem de diğer ders alanlarında istenilen başarının elde edilmesi mümkün gözükmemektedir. Bu anlamda öğretmen yetiştirmede ve öğretmen yeterlikleri alanlarında yeniden bir yapılanmaya gitmek gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı proje üretmede çok iyi aynı zamanda yapılan projelerin heba edilmesinde de bir o kadar mahir bunun kendi içinde birçok nedeni olabilir ama umarız bu proje ile okullarımız sosyal etkinlikler bağlamında birer çekim merkezi olur; öğrencilerimizde sosyal etkinlikler aracılığı ile kendilerini ifade edecek ortam ve süreçler yaşarlar” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
RSS