ANASAYFA arrow right Güncel

“Türk toplumu öfkeli bir travma yaşıyor”

“Türk toplumu öfkeli bir travma yaşıyor”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.36
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.36
Sosyal hizmet alanında uzman olan ve toplumsal psikoloji üzerine çalışmalar
Sosyal hizmet alanında uzman olan ve toplumsal psikoloji üzerine çalışmalar yürüten Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Ankara katliamının ardından Türkiye’deki tabloyu değerlendirirken, “Türk toplumu öfkeli bir travma yaşıyor” dedi.
Onlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açan Ankara katliamının ardından Türkiye içindeki toplumsal gerilim devam ediyor.

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, “Türkiye’deki toplumsal ayrışmayı” Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
Hablemitoğlu, mevcut tabloyu “Biz bir enkazın altında kaldık. Türkiye için farklı bir etkide bulunan ağır bir yıkım oldu. Nedenine gelince kayıplarımız arasında 9 yaşında bir çocuğumuz, 70 yaşında bir dedemiz, oradaki bir simitçi amcamız, henüz ailesiyle birlikte Ankara’ya yeni göç etmiş bir gar çalışanımız var. Ailesi daha iyi olanaklarda yaşasın diye göç etmiş bir aile reisiydi. Türk toplumu şu anda travma yaşıyor, öfkeli bir travma yaşıyor” sözleriyle açıkladı.

Şimdi Türkiye’de sorulması gerekli soruların olduğunu aktaran Hablemitoğlu, “Biz bu toplumsal travmayı nasıl önleyeceğiz?” ve “Bu saldırıyı devlet nasıl önleyememiş ve sonrasında ne yapmıştır?” sorularını yöneltti. Hablemitoğlu, Türkiye’de acil olarak devlet eliyle toplumun sorularına yanıt verilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Öncelikle yakınlarını kaybedenlere nasıl destek verileceğini de düşünmek gerektiğini belirten Hablemitoğlu, ancak Türkiye’de travma tedavisini gerçekleştirecek yönetsel bir yapı olmadığını söyledi. O katliamda Siirtli bir aileden 18 kişinin birden hayatını kaybettiği bilgisini anımsatan Hablemitoğlu, canı yanmış, ölümlere kurban verilmiş insanları unutamayacak yakınlara, o ölümlere tanıklık etmiş insanlara neler yapılacağını planlamak gerektiğini vurguladı.

Siyasetçilere çağrıda bulunan Hablemitoğlu, “Artık siyasetimizde o öfke yaratan, insanları ayrıştıran provokatif dilden vazgeçilmesi gerekiyor. Yoksa iş, çok başka yerlere doğru gidiyor. Birlikte sevinemeyen birlikte üzülemeyen bir topluma dönüştük ve çok başka bir noktaya gidiyoruz. Bunun sonuçları her birimizi kuşatır ve etkiler. Bu sadece toplumsal tüm kesimleri etkilemekle kalmaz, toplumdaki yöneticileri de etkiler” dedi.

Türkiye’de insanlığa zarar verilmiş fotoğrafa iyi bakılması gerektiği görüşünü paylaşan Hablemitoğlu, Konya’da milli maçta yaşananları da yorumladı. O tablo için “sağlıklı tepkiler değil” diyen Hablemitoğlu, “Biz artık ölenlere insan oldukları için üzülür halde değiliz” tespitinde bulundu.
“Ulusal Yas” olarak saygı duruşunda bulunulmasına “evrensel değer” olarak görmek yerine düşmanlığı perçinleyen bir manzara ortaya çıktığını belirten Hablemitoğlu, bunun geçmişten kaynaklanan temelleri olduğunu dile getirdi.

Katliam ile doğal yolla gerçekleştirilmemiş, insan eliyle öldürülme biçimiyle “onur kırıcı” bir durum olduğunu söyleyen Hablemitoğlu, bunun ardından da saygısızlıklar devam ettiğinde öfkenin tetiklendiğini anlattı.
Bu arada hükümet cephesinden yapılan “intihar bombacılarını rehabilite etme” gibi açıklamaları da eleştiren Hablemitoğlu, politikacılar tarafından da sağlıklı bir tavır takınılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’de toplumsal endişenin ve her an ölümle karşılaşma travmasının arttığını kaydeden Hablemitoğlu, toplumun siyasetçiler tarafından dayanışmayı teşvik edecek açıklamalar beklediğini vurguladı. ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *