ANASAYFA arrow right Güncel

Uygarlığın varlığını sürdürebilme sorunları ile karşı karşıyayız

Uygarlığın varlığını sürdürebilme sorunları ile karşı karşıyayız
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.35
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.35
30. Dünya Mimarlık Günü, “Yoksulluğun Kaldırılması ve Mimarlık” konusu
Dünya Mimarlar Günü kutlandı… Tema, “Yoksulluğun Kaldırılması ve Mimarlık”

30. Dünya Mimarlık Günü, “Yoksulluğun Kaldırılması ve Mimarlık” konusu ile kutlanıyor
Dünya Mimarlık Günü, 5 Ekim 2015 tarihinde “Yoksulluğun Kaldırılması ve Mimarlık” konusu ile Uluslararası Mimarlar Birliği’ne bağlı 124 ülkede, yaklaşık 1 milyon 300 bin mimar tarafından kutlandı.
Uluslararası Mimarlık Birliği(UIA), bu yıl küresel iklim değişikliğinin uygarlığı tehdidi nedeniyle ‘Mimarlık, Bina ve İklim’i konuya ekleyerek kutlamaların kapsamını genişletti.

Dünya Mimarlık Günü kutlaması, Gaziantep Demokrasi Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşu ile başladı. Ardından Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı B. Sıtkı Severoğlu basın açıklaması yaptı. Sözlerine ‘Dünya Mimarlık Günü’nü kutlayarak başlayan Severoğlu, küresel ısınma, çevre sorunları, savaş, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle uygarlığın varlığını sürdürebilme sorunları ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Severoğlu açıklamasında, biyolojik çeşitliliğin hızla kaybolması, çevre sistemlerinin genel kirlenmesi olarak görülen iklim değişikliği, küresel ısınmaya bağlı olarak geleceği tehdit ettiğini belirtti. Severoğlu, küresel ısınmaya karşı ülkelerin gerekli tedbirleri almadığı ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediğinden yakındı.
Severoğlu, doğal kaynaklarını kaybeden kentlerin iklim değişikliğine ve afetlere karşı koyabilme kapasitesinin azaldığını dile getirerek, “Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşimlerin fiziksel ortamını oluşturan yapı ve mekan tasarımı olan mimarlık; küresel iklim değişikliğine karşı güvenli, sağlıklı ve yaşanılabilir yapılı çevrenin üretimi ile yükümlüdür” diye konuştu.
Son 10 yılı aşkın sürede merkezden yerele doğru ‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında yürütülen operasyonlarda yaşam değerinin yok edildiğini vurgulayan Severoğlu, “Sosyal, ekonomik ve kültürel kayıplar çığ gibi büyümektedir. Tarihsel süreç içerisinde uygarlık değerlerinin üretildiği kentlerimize kimliksizlik, toplumsal ayrışma ve otoriter süreçler dayatılmaktadır. Toplumsal duyarlılıklara karşın sürdürülen bu uygarlaşma karşıtı politika ve uygulamalar; doğal ve kültürel değerleri yok ederken, giderek sosyal barışı ortadan kaldıran yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Bu durum bütün toplum kesimlerine çok önemli tarihsel sorumluluklar yüklemektedir” şeklinde konuştu. Yunus Örki
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *