RTÜK Başkanı Nuri Kayış’ın, yaygın basın patronlarını kastederek, “Medya patronları müthiş bir güç haline geliyor. Bu kanunla onların eline atom bombası veriliyor” yorumunu yaptığı TBMM’de 8 maddesi kabul edilen RTUK Yasası’nın yasallaşması halinde kurulun adeta ‘iktidarın silahı’ haline geleceğine dikkat çekildi.
Küçük usul hatalarında bile 100 milyara varan para cezası getirilerek Anadolu Basını’nın sesinin kesilmeye çalışıldığı ve Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Yasanın çıkmaması için mücadele veren RTUK Başkanı, tüm milletvekillerine yasanın çıkması halinde yaşanacak felaketleri anlatan 5 sayfa mektup yazarken, Sabah da Gaziantep Milletvekillerini yasaya ret oyu vermeye çağırıyor.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş, RTUK Yasa Tasarısı’nın medyada tekelleşme getiren, son derece sakıncalı, insanların haber alma özgürlüğünü kısıtlayan bir içerik taşıdığını söylerken, RTÜK Başkanı’nın karşı olmasına, Cumhurbaşkanının da veto etmesine rağmen hükümetin ısrarla böyle bir yasayı çıkarmak istediğini vurguladı.
Aktaş, “Hükümet her konuyu olduğu gibi bunu da ihlal ediyor ve sürekli yasaları çiğniyor, buna rağmen kimsenin sesi çıkmıyor. TBMM’deki çoğunluğa güvenerek istediği yasayı çıkarıyor. Hükümetin çıkarmaya çalıştığı RTÜK Yasası medyada tekelleşmeyi getiriyor. Milletin haber alma özgürlüğünü kısıtlıyor. Yani yasanın hangi maddesine bakarsanız bakın hepsi yanlışlarla dolu. Ve bu yasa ile çok zor ayakta duran Anadolu Basını’nın yaşamını sürdürmesi imkansız hale getirilecek. Yasa tasarısı radyo televizyon sahiplerinin devlet ihalelerine ve borsaya girmelerine imkan tanıyor” dedi. Aktaş, söz konusu yasanın Cumhurbaşkanı tarafından tekrar veto edilmemesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne giderek iptali için mücadele edeceklerini kaydetti.
RTÜK Yasa Tasarısı’nın en büyük sakıncasının basında tekelleşme getirmesi olduğunu ifade eden Turizm eski Bakan Abdülkadir Ateş, bu tekelleşmenin zaman içerisinde kendisini siyaset alanında da göstereceğini belirtti. Basında tekeli oluşturan kesimin zamanla politikada ve parlamentoda da etkili olacağına, bunun da ülke açısından son derece büyük sakıncalar yaratacağına dikkat çeken Ateş, “Basında böyle bir tekelleşme rejim için de tehlikedir. Böyle bir değişikliğin Türkiye demokrasisi için, hür basın için tehlikeli olduğuna inanıyorum. Yasa tasarısı özellikle yerel basın organları için daha büyük tehlike oluşturuyor. İtalya’da bunun tehlikeli yanları görüldü” dedi.
RTÜK Yasa Tasarısı’na karşı parlamentodaki muhalefetin direnmesi gerektiğini söyleyen Ateş, “Oturumlara ilgisiz kalarak bu iş engellenmez. Hem ilgi gösterilmeli, hem de kürsüye çıkılıp konu derinlemesine kamuoyuna anlatılmalı. Tasarının içerdiği sakıncalar anlatılmalı. Tasarı hakkında halk bilgilendirilmeli. Yasanın geçmemesi için amansız bir mücadele şart” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, RTÜK Başkanı, Anadolu Basını ve sağduyulu tüm insanların karşısında olduğu yasa ile ilgili olarak Sabah’ın sorularını yanıtlayan TBMM Başkan Vekili Ali Ilıksoy “Yasada fazlaca bir olumsuzluk görmüyorum. Ama yasadaki eksikliklerden dolayı veya yanlış görülen bazı maddelerden dolayı eleştiren olacaktır. Yasa tasarısında yalan haber yazan, hakaret edenlere ağır para cezaları öngörülüyor. Başka bir sakıncası yok. Olaya böyle bakmak gerek. Eğer yalan haber meşrulaştırılacaksa, hakaret etmek normal karşılanacaksa o zaman sözüm yok. Basın objektif olmalı. Doğru tarafsız haber vermeli. Yasada belki olumsuz birkaç madde olabilir örneğin ihalelerle ilgili, onun dışında olumsuzluk yok” diye konuştu.
RSS