DİSK Bölge Temsilcisi Muzaffer Subaşı, daha çok üretim için çaba gösterilmesini isterken, bankaların alacaklarının ancak yapılacak üretimle ödenebileceğini, bu nedenle gerekli duyarlılığı göstermeleri gerektiğini söyledi. Üretimle birlikte istihdamın da olacağını ifade eden Subaşı, “Tüm bunlar için öncelikli olarak istikrarlı bir hükümet şart. Türkiye’deki sanayicilerin büyük bir bölümü örgütlü. Biz sendikalar olarak üretime, istihdama ve örgütlü topluma önem veren kuruluşlarız. Türkiye büyük bir kriz atlattı. Hükümet istihdam ve üretimin artırılması konusunda gereken kararları almayarak 2 milyon insanın işsiz kalmasına, sanayi tesislerinin kapanmasına yol açtı” diye konuştu.
Bankaların üretim yapan, istihdam sağlayan tesisleri sıkboğaz etmek yerine firmaların borçlarını taksitlendirerek ödeme kolaylığı getirmesini isteyen Subaşı sözlerine şöyle devam etti: “Ülkede yaşanılan bir kriz var. Herkes bundan olumsuz etkilendi. Sanayicinin borcu nedeniyle fabrikalar kapandı, insanlar işsiz bırakıldı. Bankalar alacakları için fabrikanın kapanmasına neden oluyor. İşveren bankayla mücadele etmek yerine hemen işçi çıkarmaya yöneliyor veya küçülüyor. Çalışanların örgütlü sendikalarıyla birlikte tesisi çalıştırma çabasına girmiyor. Biz üretimden yanayız ve işverene bu konuda destek vermeye hazırız. Ancak bizim yerli sermayedar, örgütlü toplumda sanayinin ayrılmaz parçası olan sendikalaşmaya tahammül göstermiyor.
İş Güvencesi Yasası için tepki gösteren işverenin, aynı tepkiyi SSK primleri ve vergilerin yükseltilmesine göstermediğini söyleyen Subaşı, çalışanlar için zam talep edildiğinde hemen vergi ve SSK primlerinin öne sürüldüğünü sözlerine ekledi.