ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

“CHP’nin baraj sorunu var”

“CHP’nin baraj sorunu var”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.52
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.52
Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, 1995’te solun birinci partisi olan DSP’nin 18 Nisan’da yapılacak seçimden, “Türkiye’nin birinci partisi” olarak çıkacağını iddia etti.
Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, 1995’te solun birinci partisi olan DSP’nin 18 Nisan’da yapılacak seçimden, “Türkiye’nin birinci partisi” olarak çıkacağını iddia etti.
Yılmaz, 55.hükümet döneminde başarılı çalışmalar yapan ve bakanlarıyla ilgili hiçbir iddia dahi öne sürülmeyen DSP’nin kısa süreli de olsa 56.hükümet dönemi ile birlikte oylarını hızla yükselttiğini öne sürdü.
DSP’nin 55. Hükümet dönemi ile birlikte yükselme dönemine girdiğini belirten Yılmaz, “DSP, Türkiye’de üçlü koalisyon hükümeti döneminde uyumun ve başarının sembolü oldu, aynı çizgisini 56 Hükümet’te de çok başarılı şekilde yürütüyor” dedi.
“CHP’nin baraj sorunu var”
Yılmaz, bugün CHP’nin seçim barajı sorunu bulunduğunu kaydederek, “Köylerde, duvar dibinde oturup sohbet edenler dahi seçime yönelik görüş açıklarken (Eğer, CHP barajı aşarsa…) diye konuşuyorlar. Bunu bilmeyen mi kaldı?” diye konuştu.
Baraj sorunu altında seçime girmeyi “Bir büyük bela” olarak değerlendiren Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu sorun, 510 yıl önce DSP’nin başına büyük belaydı. CHP bugünkü zihniyet ile devam ederse, 18 Nisan’a kadar topluma güven vermez, üretken hale gelmezse baraja takılabilir.”
Yılmaz, bazı kesimlerde “CHP’nin baraja takılıp, TBMM’ye girememesi Türkiye’de demokrasi açısından çok büyük bir kayıp olur” şeklinde yapılan değerlendirmelere, “Olsa olsa CHP’liler için kayıp olur. Eğer anlayış bu ise hangi parti TBMM’ye giremezse Türkiye ve demokrasi için kayıp olur” yanıtını verdi.
CHP’nin; Atatürk ve aralarında Celal Bayar’ın da bulunduğu arkadaşları tarafından kurulan bir parti olduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazıları, CHP’den bahsederken (Atatürk’ün partisi)” kavramını sık sık kullanır oldu. Yüzde 10 olan baraja takılıp takılamayacağı tartışılan bir partiden bahsedilirken, (Atatürk’ün partisi) denilmesini Atatürk’e hakaret kabul ediyorum. Bir parti için (Atatürk’ün partisi) denildiğinde toplumun en az yüzde doksanından destek görmesi gerekir. Buna göre, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen, laik cumhuriyete inanan ve bunu uygulayan partiler, Atatürk’ün partisidir.
Yüzde 10’luk bir parti için (Atatürk’ün partisi) söylemini Atatürk’e hakaret olarak görüyorum. Buna kimsenin hakkı yok. Kimilerine göre de CHP, Baykal’ın, Topuz’un partisi. Bu partiyi Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu doğru, ancak şimdi nasıl olurda böyle bir söylemin arkasına sığınırlar, bir türlü anlayamıyorum.”
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *