Halkın yolsuzlukların, işsizliğin, açlığın, baskıların, antidemokratik uygulamaların sorumlusu olarak gördüğü parlamentodaki partileri cezalandırarak barajın altına ittiğini açıklayan Özsekmenler, “Halkın taleplerine kulak tıkamakta ve değişime karşı direnmekte ısrar eden Tansu Çiller, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit gibi liderler, genel başkanlıklardan ayrılmak zorunda kaldı. Seçim sonucunda iki parti barajı aşarak parlamentoya girme hakkı kazandı. Bu partilerin toplam oy oranı yüzde 51.7’dir.
Seçimde 10 milyon seçmen oy kullanamadı. 1.5 milyon oy ise geçersiz sayıldı. Bu açıdan halkın büyük bir çoğunluğunun iradesi parlamentoya yansımadı. Tek başına iktidar olanağı yakalayan AKP, halkın azınlığını temsil ediyor. Kimi çevrelerin ifadesiyle ‘istikrarlı bir yönetime’ kavuştuğunu iddia etmek doğru değil. AKP iktidarının ilk işi, seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun desteğini almamış bir iktidar olduğunu kabul ederek, halk iradesini felce uğratan antidemokratik yasaları ortadan kaldırmak olmalıdır. Bunu yapmayan ve azınlığın desteği ile elde ettiği iktidarın üzerine oturmak isteyen bir anlayış Türkiye’yi yönetemez” dedi.
RSS