Sabah’ın “FAİZE boğuyorlar” başlıklı haberi büyük yankı uyandırdı. Haberde, aylık enflasyon yüzde 2 iken, Telekom, TEDAŞ, GASKİ, vergi daireleri, SSK, Bağ-Kur gibi kurumlarla bankaların uyguladığı faizin enflasyonun çok üzerinde faiz almasına dikkat çekilmişti.
Türkiye’de her türlü faiz oranının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Haşan Aktaş, bunun kayıt dışının fazla olmasından ve devletin gelirinin yetersiz kalmasından ileri geldiğini vurguladı. Uzun zamandan beri iktidara gelenlerin devletin çarkını döndürmek için üretimi ve geliri artırmak yerine kolay yolu, yani borçlanmayı tercih ettiğini ve izlenen yanlış politikaların sıkıntısının bugün yaşandığını ifade eden Aktaş, “Devlet bankalardan yüksek faizle para topluyor. O zaman da banka faizleri yükseliyor. Bankalar devlete yüksek faizle ve fazla miktarda para satabiliyor. Devlet gibi karlı bir müşterisi varken, halka düşük faizli kredi vermek ve onlarla uğraşmak istemiyor. Çünkü bankalar amacı dışında faaliyet gösteriyor. Böyle yüksek faizle borçlanan bir devlet ve amacı dışına çıkan bir bankacılık sektörüyle elbette bu faizler düşmez, ekonomi düzelmez. Üretim ve yatırım canlanmaz. Devlet bankaların geçim kaynağı olmaktan çıkmalı” dedi.
İstatistiklere göre, ülke ekonomisinin yüzde 66’sının kayıt dışı olduğunu hatırlatan Aktaş sözlerine şöyle devam etti: “Yüksek faizden kurtulmak için devletin gelirini artırması gerek. Bunun için de kayıt dışı kayıt altına alınmalı. Hiçbir ülkede böyle yüksek oranda kayıt dışı yoktur. Devlet 44 lira toplayıp 100 kişiye pay ediyor. Bu şekilde kalkınma olabilir mi, faizler düşer mi? Hükümet geliri artırmalı ve borçlanmaya gerek duymamalı. Yüksek faizli borçlanma devam ederse faizler düşmez. Ülke, yıllardır borç para alınarak yönetildi. Ama sonuç bugün ortada.”