Türkiye’de 50’nin üzerinde banka olduğunu, oysa İsviçre başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bu sayının 5,6‘yı geçmediğini söyleyen GTO Meslek Komitesi Üyesi Cengiz Çağlar, devletin bankalara güvence vermesi ve kefil olmasını da doğru bulmadığını açıkladı. Çağlar, finans kuruluşlarının çok kontrolsüz olduğunu, bankaların zarar göstererek battığını ilan ettiğini, böyle örneklerin son yıllarda çok sık yaşandığını vurgularken, “Bankanın asli göreve sanayiciye, yatırımcıya kredi sağlamaktır. Yatırıma ve üretime destek olarak istihdam imkanı yaratmaktır. Fakat bizim bankalar bunu yapmak yerine, enflasyon ve faizler yüksek olduğunda sadece para alıp satıyor. Bir anlamda tefecilik yapıyorlar. Bu yanlış bir anlayış. Üretim ve yatırıma katkıları yok. Zaten bu sektör üzerinde etkin denetim de yok” dedi.
Bankalardan kredi alanların özellikle kriz döneminde iflasla karşı karşıya kaldığını, çok yüksek faizler altında ezildiğini ve mağdur olduklarını hatırlatan Çağlar, “Kriz sırasında çoğu işadamı bankalardan aldığı kredilerden dolayı iflas etti, yüksek faizlerle kredi alıp üretim yapmak artık hayal. Kimse bankaya güvenip kredi alamıyor. Çünkü yarın ne yapacağı belli değil. Kredi talep edilen banka 2-3 kat ipotek istiyor. Kredi talep eden firmanın makinaları ipotek olarak kabul edilmiş olsa sorun olmaz. Ama gayrimenkul istiyorlar. Böyle olunca bankadan kredi almak daha çok zorlaşıyor. Vermek isteyen de yok zaten” diye konuştu.
Eximbank kredilerinden faydalanamadıklarını da vurgulayan Çağlar, “KOBİ'ler Eximbank kredisi alamıyor. Alanlar kim onu da bilmiyoruz. Örneğin trikotaj sektöründe kredi alan hiçbir esnaf yok” dedi.