1983 Yılı’nda sonra toplumda gerçek anlamda bir kirlenme başladığını belirten DYP eski İl Başkanı Cemal Altunbaş, köşe dönmecilik, fırsatçılık, dolandırıcılık ve hortumculuğun yaygınlaştığını, toplum un belli bir süreden sonra aşama aşama kirletildiğini söylerken, “Tüm bu gelişmelere rağmen vatandaş, siyasetçiye ‘yapsın da yesin’ yani hem yesin hem hizmet yapsın mantığıyla yaklaştı. Bal tutan parmağını yalarmış, kopsun o parmak. Neyini yala-yacakmış? Bu olacak iş mi? Bu anlayış halkta 1983’ten sonra afyon gibi yayıldı. Sonuçta korkunç canavarlar yetiştirildi. Hele hele benim memurum işini bilir anlayışı, en küçük memuruna kadar etkiledi ve bu bir marifet haline geldi. Türkiye’de korkunç bir yolsuzluk, vurgun ve talan başladı” dedi.
Türkiye’de dürüst insanların sayısının çapulcu, vurguncu, dolandırıcı ve hırsızlarla kıyaslanmayacak kadar fazla olduğunu ifade eden Altunbaş, “Ancak bu insanlar namusuzlar kadar öne çıkamıyor, afişe olamıyorlar. Dürüst insana garip bakılıyor. Dürüstlük bir erdem olmaktan çıktı. Dürüst insanı neredeyse geri zekalı olarak tanımlayacaklar. Dürüst insanlar yaşamakta, yemekte, içmekte zorluk çekiyor. Dürüstlük, insanların başına bela olmaya başladı. Dürüst insanlar maddi ve manevi olarak hep geriliyor. Ama böyle olmuyor, dürüst insanlar öne çıkmalıdır. İnönü’nün deyimi ile ‘Namuslu insan da, namussuz insan kadar sesini yükseltmeli’ yoksa bir avuç çapulcu bu ülkenin temiz, dürüst insanını bir noktada baskı altında tutacaktır. Sesimizi yükseltmek zorundayız” şeklinde konuştu.
Yapılan bir araştırmaya göre, son bir yılda ülkede 100 milyar doların üzerinde kayıp olduğunu hatırlatan Altunbaş konuşmasına şöyle devam etti: “Bir milyar dolar için kapısını çalmadığımız ülke kalmadı. Ama ülkede yılda 100 milyar dolar hortumlanıyor. Hükümet bu paranın peşine düşeceğine bir milyar dolar yardım için kapı kapı dileniyor.”
RSS