Dünyadaki 200 milyon diyabetliden 4.2 milyonunun Türkiye’de olduğunu belirten yetkililer, 2025 yılında dünyada diyabetli sayısının 300 milyonu bulacağını açıkladı. 69 bin 875 diyabetli hastası ile Gaziantep’in Türkiye’de ilk sırada geldiği, Diyarbakır’da 61 bin 875, Şanlıurfa’da 61 bin 875, Kahramanmaraş’ta 57 bin 750, Malatya’da 32 bin 725 ve Adıyaman’da ise 26 bin 950 diyabetli hasta ile bölgedeki diyabetli sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu bildirildi. Diyabetli hastalara ücretsiz insülin hizmeti veren İnsülin Bankası’ndan halkın yeterince yararlanmadığına dikkat çekildi.
Türkiye’de diyabetli hasta sayısında ilk sırayı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin aldığını ifade eden GAP DİAP Koordinasyon Kurulu Üyesi Mehmet Şeker, diyabetli sayısında Türkiye ortalamasının yüzde 7, bölgedeki ortalamanın ise yüzde 9’un üzerinde olduğunu açıkladı. Diyabetin en az Karadeniz ve Ege Bölgeleri’nde olduğunu kaydeden Dr. Şeker konuşmasına şöyle devam etti: 5 Yıl önce Gaziantep’te diyabetten ayağı kesilen insan sayısı haftada bir iken son 5 yılda yapılan eğitimlerle bu oran geriledi. Bu sayı iki ayda bire düştü. İnsanları eğitmek, yani birebir eğitim çok önemli. Bunda ilaçların kolay bulunmasının da etkisi var” dedi. Gaziantep’te diyabetli hasta sayısının 70 bini bulduğunu, bir o kadar hastalığının da farkında olmayan diyabetli olduğunu ifade eden Şeker, diyabetli hasta sayısı nüfusa oranlandığında, İstanbul ve Gaziantep’in başı çektiğini kaydetti.
Gaziantep’te 3 Şubat 2002 tarihinde Eczacılar Odası bünyesinde kurulan insülin Bankası’ndan şu ana kadar 30 diyabetliye insülin desteğinde bulunulduğunu hatırlatan Dr. Mehmet Şeker, 18 yaşın altında, sosyal güvencesi olmayan kişilere ücretsiz insülin verildiğini hatırlatırken, “Her yere ulaşamıyoruz. Biz Gaziantep’te 70-80 bin kişinin insülin ihtiyacı olduğunu tahmin ediyoruz. İnsülin Bankası’nı duymayanlar var. İnsüline ihtiyacı olanların, sadece muhtardan bir belge getirmesi yeterli” dedi.
Dr. Mehmet Şeker, insülin kullanan bir hastanın devlete aylık maliyetinin 100 milyon lira olduğunu söylerken, “Bir diyabetlinin devlete yıllık maliyeti 1000 Dolardır. Eğer komplikasyonlar oluşursa (yan etkiler)yani kalp-damar sisteminde, gözde, böbrekte, ayaklarda diyabete bağlı bozukluklar başlarsa, tedavi maliyeti yıllık 10 bin dolara ulaşıyor. Çünkü ilaçlar yurt dışından geliyor” dedi.
Dr. Şeker, “Hedefimiz maddi durumu yerinde olmayan, sağlık güvencesi bulunmayan insanlara yaş farkı gözetmeksizin, insülin vermek. Bunun için kentin önde gelen zenginleri ve sivil toplum örgütlerinin desteğine ihtiyacımız var. Türkiye Diyabet Vakfı ve ilaç firmalarının desteğiyle bu hizmeti veriyoruz” diye konuştu.
GAP DİAP Projesi kapsamında Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Elazığ, Diyarbakır, Malatya, Mardin, Kahramanmaraş ve Şırnak’ta İnsülin Bankası kurulduğunu ifade eden Şeker, “GAP DİAP Projesi’ni Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı destekliyor. 50 tane sivil toplum örgütü ve ilaç firmaları da destek veriyor. Hedeflerimiz arasında diyabet okulları kurmak ve eğitim vermek var. Birebir hasta eğitimini sağlamak amacındayız. Proje dahilinde hastalara ücretsiz şeker ölçüm aleti temin ediliyor” şeklinde konuştu.
Diyabet hastalığının en fazla görüldüğü yerlerin başında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin gelme sebeplerine değinen Mehmet Şeker, “Bu bölgede beslenme bozukluğu var. Ağırlıklı olarak karbonhidratlı besinler alınıyor. Tahıl ve yağlı yiyecekler, sebzeye ağırlık verilmiyor. Karbonhidratlı yiyeceklerin alınmasının ardından da, hareket edilmiyor. Spor yapılmıyor. Bunun ardından şişmanlık geliyor. Zaten şişmanlık diyabet hastalığının en önemli etkenlerinden biri. Şişmanlık da yine bölgede çok yaygın ve Türkiye ortalamasının üzerinde” dedi.