DSP’deki istifaların hükümet krizi yaratıp yaratmayacağının önümüzdeki günlerde belli olacağını ifade eden Taşar, “Şu an bir şey söylemek için erken. Gelişmeleri beklemekte fayda var. Sanıyorum birkaç gün içerisinde her şey yerine oturur ve olması gerekenler somutlaşır. DSP kanadında ve hükümet içerisindeki bu gelişmeler Türkiye’nin AB üyeliğini engelleyecek boyuta varmamalı” dedi.
DSP’deki istifalarla sıkça gündeme gelen seçimin mutlaka erkene alınması gerektiğini belirten Taşar, “Seçim kesinlikle erkene alınmalı veya AB ile ilgili uyum yasalan çıkarılmalı, sonra seçime gidilmelidir. 4-5 Ay gibi uzun süre sonra erken seçime gidilecekse o zaman AB ile ilgili yasalar çıkarılmalı. Türkiye’nin AB sürecinde kaybedecek zamanı yok. Bu uğurda verilen bunca emek kimsenin bir çırpıda yok etmeye, ülkenin geleceğini sıkıntıya sokmaya hakkı yok” şeklinde konuştu.
Taşar, hükümeti olumsuz etkileyen istifalardan piyasaların da etkilendiğini, hükümetin şu an için görevinin başında olduğunu belirterek, istifaların sürpriz olmadığını vurguladı.
Hükümet ortağı DSP’deki istifalardan sonra, İsmail Cem, Kemal Derviş, Erkan Mumcu gibi isimlerin bir araya geldiği yeni oluşumla ilgili soruya ise Taşar, “Henüz ne oluşturduktan belli değil. Gelip gidiyorlar. Eğer parti kurmak istiyorlarsa da kurabilirler. Herkes birbiri ile temas halinde. Ama biz turizme devam ediyoruz” diye konuştu.
DSP eski il başkanlarından Cahit Bayram, partiden istifaların normal olduğunu açıkladı. Bayram, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değiştiği zaman partilerin daha demokratik olacağını, böyle olayların da hiçbir zaman yaşanmayacağını belirterek, erken seçimin Türkiye’nin AB sürecini olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Türkiye’de tüm partilerin siyasi yapılanmasında sorunlar bulunduğunu söyleyen Bayram, “DSP'deki son gelişmeler, istifalar tüm partilerde olabilir. Çünkü siyasi partilerin yapısını herkes çok iyi biliyor. Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değiştiği zaman böyle şeyler olmaz. Bu partiye uzun yıllar hizmet verdim. Üç dönem il başkanlığı yaptım. Rahşan Hanım’ın partideki konumunu ve nasıl davrandığını partiye gelen-herkes biliyordu. Şimdi istifa edenlerin kızmaya hakları yok" dedi. Partiden ayrılan milletvekillerinin, Bülent Ecevit’in çekilmesi halinde tekrar döneceklerini iddia eden Bayram, “Ayrılan milletvekilleri ile DSP’nin dağılacağı yönünde açıklamalar yapılıyor. Katılmıyorum. Ayrılanlar DSP’yi hiçbir şekilde etkilemez” diye konuştu.
Türkiye’nin, AB konusunda çok önemli bir dönemeçten geçtiğini, erken seçim kararının bu süreci olumsuz etkileyeceğini belirten Cahit Bayram konuşmasına şöyle devam etti: “Artık ülkede bir erken seçim yapılması şart oldu. Ancak AB konusunda görüşmelerin olduğu bir dönemde böyle bir karar alınması talihsizlik. AB görüşmelerinde Kıbrıs sorunu hariç tüm sorunlar şimdiye çözmüş olmalıydık. Kopenhag kriterlerinin halledilemediği bir ortamda görüşmelere gideceğiz. Eğer AB komisyonu süreyi uzatmazsa yıllardır AB için verilen emekler boşa gidecektir. Seçime gidilmeden önce uyum yasalarının çıkarılması gerek.”
Tüm partilerin eşit şartlarda gidebileceği bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunu ifade eden HADEP 11 Başkanı Abdullah İnce, böyle bir seçim olduğu taktirde parlamentoya 100 civarında milletvekili sokabileceklerini iddia etti.
Ecevit’in otoriter tutumu, yaşanan ekonomik ve siyasi kriz sonucu DSP’nin dağılma sürecine girdiğini ifade eden İnce, “AB sürecinde, ülkemizde bazı dayatma ve diretmeler var. MHP’nin bu konudaki tutumu belli. Eğer erken seçime gidilecekse halkın iradesini meclise yansıtan Seçim ve Siyasi Partiler Yasası demokratikleştirilmeli. Seçmen listeleri güncelleştirilmeli. Baraj yüzde 5 düzeyine çekilmeli ve partiler eşit şartlarda seçime gitmeli. Engel çıkarılmadan demokratik ortamda seçim yapılmalı” dedi.
RSS