ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

“Hiçbir ülke Türkiye’nin yargı sürecine karışamaz”

“Hiçbir ülke Türkiye’nin yargı sürecine karışamaz”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.54
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.54
İngiltere Büyükelçisi, David Logan, Gaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkiye – İngiltere” ilişkileri konulu konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Logan,
İngiltere Büyükelçisi, David Logan, Gaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkiye – İngiltere” ilişkileri konulu konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Logan, Gaziantep’e İngiltere Fahri Konsolosluğu’nun kurulması için çalışmaların başladığını bildirdi. Logan, Apo’nun yargılanması konusunda tüm dikkatlerin Türkiye’nin üzerinde olduğunu belirtirken, “Türkiye’nin önüne önemli bir fırsat çıktı. Eğer Türkiye adil ve açık bir yargılama yaparsa, uluslararası büyük itibar elde edecektir” diye konuştu.
“Apo’nun, yargılanması Türkiye için fırsat”
Türkiye’nin iç işlerine dışarıdan müdahale ve uluslararası insan hakları konusunda duyulan endişenin en açık biçimde ortaya çıktığı alanın PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yargılanması konusu olduğunu belirten Logan şöyle devam etti: “Pek çok Türk Öcalan öyküsün Avrupalı boyutunu şaşırtıcı bulacaktır. Avrupa basınında görecekleri Türk karşıtı duygu ve ifadelerden rahatsızlık duyacaklar. Öcalan’ın yakalanmasının nedeni olduğunu, bunun teröre indirilen bir darbe olduğunu, Öcalan’ın işlediği suçların hesabını vermesi için tutulması gerektiğini ve şu ana karar verecek merciinin yabancı kamuoyu hele hele siyasetçiler değil, mahkemeler olduğunu tartışacaklardır. Türk hükümetinin yargı sürecine karışma yetkisi yoktur. Kimse de karışması gerektiğini tartışamaz. Böyle bir tartışma hür ve bağımsız yargı kavramını zayıflatır.”
“Yargı şeffaf ve açık olmalı”
Logan, “Eğer Öcalan’ın yargılanması uluslararası ilgi uyandıran bir konu ise o zaman Türkiye için büyük bir fırsat sağlar. Dünyanın projektörü üzerinde iken Öcalan’ın yargılanmasının adli ve açık bir biçimde yapılacağı konusunda Başbakan Ecevit’in verdiği talimatları memnuniyetle karşıladık. Ecevit’in bu sorunları Güneydoğu’nun sorunlarının ele alınmasında ilerleme kaydetmek için kullanılacağına ilişkin taahhütlerini alkışladık” dedi.
Logan, “Avrupa Komisyonu Türkiye’yi Avrupa Birliğine yakınlaştırmak için çalışıyor. Türkiye’nin üyelik kriterlerini yerine getirme konusunda kaydettiği gelişme ile ilgili düzenli olarak hazırlanacak raporların ilki tamamlandı. Böylece şimdi diğer adaylar gibi Türkiye’de bir katılma stratejisine ve kaydettiği ilerlemeyi kontrol etme imkânına sahip” diye konuştu.
Aday statüsü pekiştirmek için Türkiye’nin bir aday gibi belirten Logan, “Sadece Türkiye’nin kendisi için hayati önem taşıyan Ege ve Kıbrıs sorunlarının tartışılmasında sesini duyurmasını sağlamak ve bu sorunların çözümlenmesinde yardımcı olmakla kalmayacak. Aynı zamanda Türkiye’nin AB üyesi olma konusundaki emellerinde ciddi olduğunu da göstermektedir. Katılmak istediği teşkilat ile karşılıklı menfaat meselelerini tartışmayı reddetmek hiçbir adaya yakışmaz ve tabii adayın katılma şansını arttırmaz” dedi.
Türkiye’nin AB ile diyaloğu reddettiği üçüncü alanın insan hakları olduğunu belirten Logan, “İnsan hakları hassas ve bununla beraber önemli bir konudur. Türkiye ile insan haklarını tartışırken AB Türkiye’nin iç işlerine karışmaya çalışmıyor. İnsan hakları konusundaki diyaloğun kesilmesi çeşitli sıkıntılara yol açacaktır” diye açıklamada bulundu.
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *