Erdoğan Dündar (İşadamı), Abdullah Öcalan’ın 30 bin kişiyi öldürmüş bir cani olduğunu, ancak onu asmanın ülkeye hiçbir yarar getirmeyeceğini belirterek şunları söyledi: “İdam cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilebilir. Kürtçe eğitime gelince; bugün Amerika’da 50 ülkeden millet var, Almanya’da yine öyle. Türk okulları dahi var. Türkiye’de de Kürtçe eğitim yapılmasının bir sakıncası yok. Eğer AB’ye girmek istiyorsak bu şartların zaten yerine getirilmesi lazım. Bu tartışmalar nedeniyle döviz bir gecede 250 bin lira birden yükseldi. Çıkan olan insanlar ülkede idam, Kürtçe eğitim, AB’ye girilmesin gibi tartışmalar yaratarak kendilerine rant sağlamaya çalışıyor.”
Ülkede çok büyük bir ekonomik kriz yaşandığını ifade eden Dündar, “Ekonomide yeni yeni kıpırdanma başladı. Piyasalar biraz rahatladı. Geçtiğimiz ay 3 milyar dolarlık ihracat yapılarak rekor kırıldığı söyleniyor. Böyle bir ortamda idam kaldırılsın mı, kaldırılmasını, ana dilde eğitim olsun mu, olmasın mı, AB’ye girelim mi girmeyelim mi diye tartışma yapılması saçmalık. Türkiye’nin çıkan için idam cezası kesinlikle kaldırılmalı ve bir an önce bu sorunlar çözümlenerek piyasa rahatlatılmalı” dedi.
Turan Aybey (Emekli bankacı): “Bugün AB’ye girilmesinden rahatsız olan kesimler Abdullah Öcalan ismini gündeme getiriyor ve mutlaka aşılmalı diyor. Apo’nun 30 bin kişiyi öldüren katil olduğunu herkes kabul ediyor. Ancak ülkeye çok büyük zarar veren bir insanın asılması, AB’ye girmemize engel teşkil ediyor. O zaman biraz daha mantıklı düşünerek ülke çıkarını gözetmek gerek. Bu kişinin idam edilmesiyle ülke hiçbir şey kazanmaz. İdam cezası kaldırılarak müebbet hapis cezasına çevrilebilir. Ayrıca Türkiye’de Kürt kökenli vatandaşlar da var. Bunlara kendi dillerinde eğitim olanağı sağlanması gerekir. Bir konuları düzenlerken Türkiye’nin çıkarlarını düşünerek hareket etmeliyiz.”
Haşan Acar (Muhasebeci): “Türkiye’de hemen tüm kesimler AB’ye girme taraftan. Ancak AB’ye girmek için önümüze bazı şartlar getirildi. Bunlardan en önemlisi de idamın kaldırılıp kaldırılmaması. Ben suç işleyenin cezasını çekmesi taraftarıyım. Bu nedenle bir affa karşıyım. Ayrıca idam konusuna gelince kesinlikle idama karşıyım, idamın kaldırılması ve affın çıkarılması suç işleyenleri suça yeniden teşvik etmekten başka bir şey değildir. AB’ye girelim diyorum. Ancak AB’ye girerken kendi milli değerlerimizden ödün vermeden girmeliyiz.”
Mikail Kanalı (Şoför): “Ülke olarak çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Hem AB tartışmaları hem de AB’ye girebilmemiz için gereken şartlar tartışılıyor. Avrupa Birliği’ne girilmesi taraftarıyım. Ancak idamın kaldırılmasından yanayım. Zaten ülkemizde uzun yıllardır idam cezası uygulanmıyor. Şu anda binlerce insanın ölümüne ve binlerce insanın acı çekmesine neden olan birinin idam edilmemesi konuşuluyor. Suç işleyenler mutlaka hak ettiği cezayı çekmeli. Ancak bu konunun fazla uzatılmaması gerekir. Asılacaksa asılsın, yoksa bu konu daha fazla tartışılmasın. Çünkü bu tartışmalardan ülke zarar görüyor.”
RSS