Öz İplik İş Sendikası tarafından Ramazan dolayısıyla sendika üyelerine iftar yemeği verildi. Yemekte konuşan Hak İş Konfederasyonu Eğitim Sekreteri Yusuf Engin, 3 Kasım seçimleri ile bir dönemin kapanarak, yeni bir dönem açıldığını belirterek, “Toplumumuz irade kullanmayı demek ki biliyormuş. 3 Kasım seçimleri bunu gösterdi. Gerçekçi-ve realist olmaya mecburuz. Ne tozpembe, ne de karamsar tablo çizmeye hakkımız yoktur. Olduğu gibi anlatmaya, olduğu gibi görmeye, gerçekçi olmaya mecburuz” dedi.
Toplanan vergilerin borç faizlerine yetmediğine, borçlanarak borç faizi ödendiğine dikkat çeken Engin sözlerine şöyle devam etti. “Kamu giderlerinin tamamını yeni borçlanmalarla karşılıyoruz. Köylümüz, çiftçimiz, memurumuz, işçimiz sıkıntıda. Bugüne kadar ya da bundan 1-2 yıl öncesine kadar sanayicimiz çok fazla sıkıntıda değildi. Bugün sanayicilerimiz de sıkıntıda. On binlerce işletmenin kapısına kilit vurulmuş, çalışanların da geleceğe yönelik çok sağlıklı bir program yapamadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğünün olmadığı, yukarıdan aşağıya sağdan sola özgürlüklerin askıya alındığı, halka reva görüldüğü, bir ortamda yaşıyoruz. Duyarlı toplum bu tabloya sebep olanları bırakın parlamento dışını, siyasetin dışına itti. Kendi iradesiyle yeni bir parlamento oluşturdu, iki önemli parti parlamentoya girdi. Biri çok güçlü bir iktidar, diğeri de çok güçlü bir muhalefet. Şimdi bu çok önemli bir tablodur. Yönetemeyen bir demokrasiden yönetebilen bir demokrasiye geçtik. Umuyor ve diliyoruz ki, meclisteki yeni iktidar ve muhalefet geçmişte olup bitenlerden ders alarak geleceğe yön verir’ dedi.
Sanayicinin önündeki engellerin kaldırılarak, yatarım yapması ve heyecan duyması için gerekli ortamın sağlanması gerektiğini belirten Engin, “Üretim artmalı ki top yekûn Türkiye kalkınan. Siz sanayicinin ve müteşebbisin önüne engeller yığarak, Türkiye’nin sorunlarını çözemezsiniz. Onun için bu parlamento Türkiye’yi şaha kaldırmaya, öncelikle ve evvela paraya dayalı olmayan düzenlemeleri ısrarla ve acele bir biçimde amacına uygun şekilde yapılmalı. Toplumun örgütlenebilmesi ve demokratik sistemin tam olarak yerleşmesi için Türkiye'de yasal alt yapıyı süratle oluşturmak, yabancı sermayenin ülkemize akışını sağlamak, çalışanların kayıt altına alınıp, sendikalaşmasını sağlamak gerek. Sendika içi demokrasinin işleyebileceği, parti için demokrasinin işleyebileceği yeni bir Partiler Kanunu, yeni bir İş Kanunu, yeni bir Sendikalar Kanunu yeni bir Demekler Kanunu ve Seçim Kanunu hemen çıkarılmalı. Mevcut sistem topluma cevap vermiyor. Onun içinde yeniden yapılandırılmalı. Yan başkanlık sistemi mi olur, tam başkanlık sistemi mi olur, ya da başka bir sistem mi olur onu bilemem, uzmanlar oturur tartışır. Bir an evvel bu sıkıntılardan, toplumsal bozukluktan ülkeyi kurtarmalılar” dedi.
Türkiye’nin merkezi yönetimden vazgeçip yerinden yönetime, yerel yönetimlerin güçlenmesine yönelik bir dizi tabiri almaya mecbur olduğunu belirten Hak İş Konfederasyonu Eğitim Sekreteri Yusuf Engin, “Süratle Türkiye’yi kayıtlı hale getirmeleri lazım. Türkiye kayıtsız bir toplum. Kayıtsız topluma program yapamazsınız. Hiçbir programla başarılı olamazsınız. İlk önce her şeyi kayıt altına almaya ve ciddi programlar yapıp uygulamaya konulmalı. Bir takım lüzumsuz gündemlerle Türkiye’nin zaman kaybetmesine izin verilmesin, buna hakkı da yoktur. Birileri sürekli hükümetin ve parlamentonun gündemini başka taraflara çekmeye çalışıyor. Eğer bu hükümet de geçmişte olanları taklit etmeye kalkarsa, topluma verdikleri vaatleri yerine getirmezlerse onların uğradığı kaderi paylaşmak, onların yaşadığı sonu yaşamak gibi bir sonlan olacaktır” diye konuştu.