Halı sektörü, yarattığı istihdam ve ekonomiye sağladığı girdiler açısından önemli bir potansiyel oluşturuyor. Yılda 60 milyon metrekare dokuma kapasiteli, 3 bin halı tezgahını bünyesinde bulunduran ve 2001 yılında en fazla ihracatı Türk Cumhuriyetleri ile Romanya, ABD ve Suudi Arabistan’a gerçekleştiren halı sektörünün de uygulanan yanlış ekonomik politikalar ve krizle zor bir dönem yaşadığı belirtildi.
Tekstil sektörünün en -önemli kolu olarak gösterilen halı sektörünün sorunlarının tartışıldığı toplantıda konuşan GTO Başkanı Mehmet Aslan, sektörün 1970’ten sonra gerçekleşen yeni yatırımlar ve hızlı gelişmeyle bugünkü seviyeye ulaştığını belirterek, Gaziantep ekonomisinin lokomotif sektörü olduğunu söyledi. Bu potansiyelin üretimin çeşitli aşamalarında ve pazarlama faaliyetleri sırasında karşılaşılan tüm sorunlara rağmen, hızlı gelişim, üretim çeşitliliği ve teknolojiye uyumu ile hedef pazarlardaki yerini korumaya devam ettiğini söyledi. Aslan, Gaziantep’in 2001 yılı toplam ihracatı içerisinde 83 milyon dolarlık ihracat ile yüzde 13 paya sahip olan halı sektörünün 1999 yılı içerisindeki toplam ihracat içerisindeki payının yüzde 9.5, 2000 yılında da yüzde 15.5’e yükseldiğini vurguladı.
Halıcılık sektörünü canlandıracak yer olan parlamentonun sorunla ilgilenmemesi durumunda bir arpa boyu yol alınamayacağını kaydeden Aslan, konuşmasına şöyle devam etti: “Seçim sistemini değiştirmek için mücadele veriyoruz. Bu seçim sistemi ile bir yere varamayız. Ay rica ülkemizde bir vergi sorunu var. Yurttaşlarımız gelirlerini yazıyor, fakat giderini yazamıyor. Parasının nereye gittiğini bilmiyor. Türkiye’deki kayıt dışı ekonomiye devlet müdahale etmiyor. Tüm yetkiler bizde olsun, vatandaş bizden korksun politikası uygulanıyor. Biz hükümetle görüşmemizde 500 ve üzerinde işçi çalıştıran yerlerde asgari ücrete 163 milyon üzerinden yüzde 50 prim verelim dedik. Bırakın yüzde 50’yi, hükümet bizden 221 milyon üzerinden prim alıyor.”
Krizi aşmak için bankaların halkın parasını alıp devlete borç vermesi yerine, KOBİ’lere kredi vermesi gerektiğini hatırlatan Aslan, “Eğer bir işte para dönmezse o işin yürüme şansı yoktur. Bankalar şu an tamamen ekonomiye kapalı” dedi.
Aslan, “2001 Yılı’nda sadece 172 firma KOBİ kredilerinden faydalanmış. Bankalar ekonomiye yönlendirilmeli. Türkiye’nin banka kaynaklarını ekonomiye kullandırmaya acilen ihtiyacı var. Şu anda 35 milyar olan KOBİ kredilerinin 100 milyar olması için çalışmalarımız devam ediyor.
Daha sonra söz alan halı üreticileri de sorunlarını dile getirdi. Beşir Demircioğlu: “Biz yurt dışına ihracat yapıyoruz. Ama giriş çıkışlarda lüzumsuz birçok bürokratik işlemle karşılaşıyoruz. Ayrıca nakliye ücretleri ve evrak konusunda çok zorluk çıkarılıyor. Bürokratik işlemler sadeleştirilsin ve hızlandırılsın” diye konuştu.
Uğur Bediroğlu ise, “İhracatta kullanmak üzere kredi almak istedik. Bankaya müracaat ettiğimizde bizden diğer bankalardan teminat mektubu istendi. Diğer bankalardan teminat alamadık. Ortada bir güvensizlik var” dedi.