38. Kütüphane Haftası kutlamaları, Demokrasi Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. Kültür Müdür Haşan Eliaçık ve Kütüphane Müdürü Selahattin Aksoy’un da katıldığı törenin ardından halk oyunları gösterisi yapıldı. Eliaçık ve Aksoy Kütüphane Haftası nedeniyle Vali Yardımcısı Ali Küçükaydın’ı ziyaret etti. Gelişmiş ülkelerde ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre kitap okuma ve tüketim oranlarının da yüksek olduğunu belirten Vali Yardımcısı Ali Küçükaydın, çocuklara ilkokuldan başlayarak okuma zevkinin tattırılması gerektiğini bildirdi.
Küçükaydın, “Okumanın zevkli olduğunu çocuklarımıza erken yaşlardan itibaren aşılamalıyız. Ülke insanımızın okuma alışkanlığı yok. Belki ekonomik nedenlerden dolayı kitap alınamıyor. Bu durumda kütüphane alışkanlığının kazandırılması lazım. Kütüphaneleri iyi tanıtarak insanlarımızı kütüphanelerde kitap okumaya teşvik etmeliyiz. Bugün çocuklarımız zoraki olarak okuyor, sadece ders kitaplarına çalışıyorlar. Sigara alışkanlıkları yerine kitap alışkanlıkları kazandırmalıyız. Bugün iki paket sigara yerine bir kitap alabiliriz. Kitap okunmamasından dolayı en ünlü yazarlarımızın bile kitaplan satılmıyor. Böyle olunca yazarlarımız kitap yazmayı bırakıyorlar” dedi.
Eliaçık, bir ülkenin gelişmesinde eğitimin yerinin çok önemli oynadığını, eğitimin gelişmesinde de kütüphanelerin yerinin çok önemli olduğunu bildirdi. Eliaçık, “Ülkemizin tüm illerinde olduğu gibi Gaziantep’te bir dizi etkinlikler düzenlendi. Hafta dolayısıyla kütüphanelerin sadece üniversite öğrencilerinin üniversiteye hazırlandıkları yer olmadığını, tüm halkımızın yararlanabileceği bir kurum olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir düşünce yok. Bugün kütüphanelerimizde 117 bin kitap var. Bunun 67 bini ödünç alınarak evlere götürülüyor. Bu durumda okuma alışkanlıklarının yavaş yavaş kazanıldığını gösteriyor. Kütüphanelerimizde her türden herkesin yararlanabileceği kitaplar var” şeklinde konuştu.
Kütüphane Müdürü Selahattin Aksoy, halkın kütüphanelerin içindeki zengin bilgi kaynaklarıyla eğitime ışık tutacak kurumlar olarak düşünmesi gerektiğini belirtti. Bir kütüphanenin kullanımının ülkenin gelişimini gösterdiğini söyleyen Aksoy, “Eğer kütüphaneler kullanılmazsa o ülke gelişmiyor demektir. Kütüphaneleri halkımız öğrencilerin ödevlerini yaptıkları sınavlara hazırlandıkları kurumlar olarak görüyor. Bu düşünce çok yanlıştır ve halkın kütüphaneye gelmelerine engel olan bir düşüncedir. Halk kütüphanelerimiz önemli işler yürüten kurumlar olmakla birlikte ben bu durumdan memnun değilim. Kütüphaneler Milli eğitime bağlı bir kurummuş gibi öğrencilerin yararlandığı bir yermiş gibi yansıması yetişkin insanların kütüphanelere gelmesine engel oluyor. Yetişkinler kütüphaneye gelme alışkanlığı kazanırsa belki kütüphanelere gelenlerin sayısı azalacak ama kalite artacak” diye konuştu.