Çınaroğlu, “Çeşitli konularla ilgili düzenlenen konferanslara bazen zorla öğrenci getiriliyor, çünkü ilgi gösteren yok. Bırakın okumayı, insanlar etkinliklere bile gelmiyor. Bu durum çok acı. Bu gelişmeler okumaya karşı ilginin ne kadar yetersiz olduğunu açıkça gösteriyor. Eğitime dönük etkinliklere ilginin artırılması için başta belediyeler olmak üzere mahalli idarelere ve sivil toplum örgütlerine önemli görev düşüyor” dedi.
Gaziantep’in eğitim seviyesinin düşük olduğunu ifade eden Çınaroğlu, kent merkezine son yıllarda modem parklar yapıldığını, bu parkların içine belediyeler tarafından birer okuma salonu açılarak gençliğin okumaya ilgisinin artırılabileceğini açıkladı. Parka dinlenmeye gelen gençlerin, boş zamanlarını okuma salonlarında kitap okuyarak değerlendirebileceklerini söyleyen Çınaroğlu, “Böylece parka gelen gençler, hem kitap okur hem dinlenir. Yazın kütüphanelere fazla ilgi olmuyor, ama parklara açılacak okuma salonları bu eksiği giderebilir. Buna benzer okumayı özendiren çeşitli faaliyetler yapılabilir. Kitap fuarları düzenlenerek buralarda indirimli kitap satışı yapılmalı. İnsanlara okumayı sevdirmek gerek” şeklinde konuştu.
Televizyonların özellikle öğrencileri okumaktan uzaklaştırdığını kaydeden Çınaroğlu, çocukların gün boyu televizyon karşısından ayrılmayarak zamanını televizyona bakarak boşa harcadığını belirtti. Çınaroğlu, “Öğrenciler ders çalışmak yerine televizyondaki kalitesiz programlarla günlerini geçiriyor. Burada ailelere büyük görev düşüyor. Televizyonları sürekli açık tutmasınlar, eğitime dönük programları belli sürelerde izlemelerine izin versinler” dedi.