Yılmaz, bankaların kredi kartlarındaki faiz oranlarını sözleşme gereğince çok yüksek şekilde ve istedikleri gibi belirlemelerinin son derece haksız bir uygulama olduğunu bildirdi.
Yılmaz, dönem borcu veya asgari tutar gününde ödenemediğinde, banka tarafından tüketiciye gecikme faizi ile birlikte borcunun tamamı üzerinden çok yüksek oranlarda temerrüt faizi uygulandığını belirtti.
Yılmaz, “Bankalar, özellikle, Şubat krizini de gerekçe göstererek kredi kartlarına uyguladıkları faiz oranlan ile birlikte gecikme ve temerrüt faiz oranlarını da insafsızca artırdı. Bunlar yetmiyormuş gibi, herhangi bir ihbarda bulunmaksızın kredi kartı sahibinin banka ya da bankanın şubelerinde eğer herhangi bir hesabı varsa, bu hesaplar üzerinde bankanın hapis, takas rehin hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, bankanın sözleşme gereğince kredi kartı sahibinin maaş ve ücretine haciz koyma hakkı da bulunmaktadır” diye konuştu.
Bankaların kredi kartı sözleşmelerini, özellikle okunamayacak şekilde, çok küçük harflerle düzenlediklerini, hiçbir şekilde tüketicinin bu sözleşmeleri okuma, inceleme ve anlama olanakları bulunmadığını belirten Bülent Yılmaz, “Çoğu zaman tüketiciye kredi kartı sözleşmelerinin ikinci sureti de verilmiyor, Medeni Kanun’un 2. ve 3. maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi
hakkın kötüye kullanılmasını, hakkın suiistimalini, doğruluk ve iyi niyet kurallarına aykırılığı yasaklamaktadır. Ancak bankalar tüketicilere karşı dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı uygulama içerisinde.”diye konuştu.