Uygulanan eğitim sistemi ile adaletsizliği, eşitsizliği, otoriteyi, tahakkümü esas alan, özgüvenini kaybetmiş, kişiliği bastırılmış ve geleceği karatılmış bir gençlik yetiştirildiğini ifade eden sendikacılar, “Eğer bir ülkede ailelerin gelir düzeyi çocukların aldığı eğitim düzeyini doğrudan belirliyorsa, devlet okullarında 60-70 kişilik sınıflarda eğitim yapılıyorsa, kişi başına yılda 90 dolar eğitim harcaması yapılıyorsa, eğitim de yapılacak lokal değişiklik ve yenilenmelerin günü kurtarmaktan öte bir anlamı yoktur.
Ülkemizdeki eğitim-öğretim sorunlarına kalıcı çözümlerin bulunması, bilimsel, çağdaş ve kalıcı reform yapılarak AB standartlarının yakalanması gerekmektedir. Bunun için; ülkemizde eğitimin her kademesinin kurumsal ve parasız olması, eğitimin giderlerinin devlet tarafından karşılanması gerekmektedir. YÖK konusu masaya yatırılmalı ve YÖK kaldırılmalı. Üniversiteye giriş diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ilgi ve yeteneklerine göre sınavsız olmalıdır. Böylece yaklaşık her yıl bir buçuk milyon öğrencinin karabasanı haline gelen ÖSS stresi de ortadan kaldırılmış, öğrencilerimiz özgür iradeleriyle çeşitli alanlarda yetenekleri çerçevesinde eğitim olanağı elde etmiş olacaklardır” dedi.
Ülkemizde eğitim sorunlarının çözülmesi ile bağlantılı olarak eğitimin en önemli bileşeni olan eğitim emekçilerinin de yaşadığı ekonomik, sosyal demokratik ve özlük haklarının genişletilmesi, yaşam standardının yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Eğitim-Sen Şubesi yetkilileri, “Eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlar çözülmedikçe eğitimin tümden sorunlarının çözümlenmesi beklenmemeli. Bu nedenle Eğitim-Sen 15 Ağustos tarihinde yapacağı “Toplu Görüşme” süreci içerisinde yaşadığımız tüm sorunları masaya yatırarak çözüme kavuşturmak için demokratik, yasal fiili ve meşru mücadele yöntemlerini geliştirerek emekçilerin adına toplu sözleşmeyi hayata geçirecektir” şeklinde konuştu.
RSS