Gaziantep Rotary Kulübü Başkanı Servet Koyuncugil, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası değiştirilmeden AB uyum yasaları çıkarılmadan yapılacak erken seçimin ülkeye hiçbir faydasının olmayacağı görüşünü yineledi. Ülkenin önünü tıkayan bu iki yasanın seçimden önce kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Koyuncugil, “Liderler bu yasaları mutlaka çıkarmalı. Yoksa seçimin ülkeye bir faydası olamaz. Ülkede daha çok sıkıntı yaşanır, daha çok huzursuzluk olur. Hiç kimsenin ülkenin geleceğini karanlığa sürüklemeye hakkı yok” dedi.
AB sürecindeki uyum yasalarının halen çıkarılmamasının bir talihsizlik olduğunu söyleyen Koyuncugil, “Türkiye’nin kaderiyle oynamasınlar. AB sürecinin bu kadar sıcak olduğu bir ortamda erken seçimin gündeme getirilmesi çok yanlış. Hükümet önce bu yasaları çıkarmalı. Ondan sonra erken seçime gidilsin. Seçim elbette olmalı. Ama önce yasalar çıkmalı. Eğer yapılamayacaksa o zaman hükümet ortakları arasında bu konuda çok çaba harcadığını söyleyen ANAP tepkisini gösterip derhal hükümetten çekilmeli ve yeni kurulacak bir hükümetle bu yasaların çıkarılmasına yardımcı olmalı. MHP’nin bu konuda tavrı belli. Ecevit’in sağlık sorunu var. Sağlıklı karar alması beklenemez. Onun için ANAP’a burada önemli görev düşüyor” diye konuştu.
GTO Başkanı Mehmet Aslan da Türkiye’nin, Avrupa ülkesi olma kararının verileceği sürece, çok talihsiz koşullarda girdiğini söylerken, “Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak müzakereler sonunda Avrupa Birliği macerası bir başka bahara kalacak gibi. Liderlerin son çıkışı bunu gösteriyor” dedi.
GTO Başkanı Mehmet Aslan, “ Türkiye, Avrupa ülkesi olma kararının verileceği sürece, maalesef çok talihsiz koşullarda gidiyor. Hiç hak etmediği halde, ekonomisi, bilgisiz kötü yönetim nedeniyle felç edilmiş ve krize sokulmuştur. Yakın vadede de, krizden çıkacak gibi görünmüyor. Siyasette istikrarsızlık sürüyor. Türkiye, dinamik, enerjik, dünya sorunlarına vakıf, dünya siyasetinde görüşüne, önerilerine başvurulan Bakanı ve Başbakan’a sahip değil" diye konuştu.
Aslan, Türkiye’nin bölgesinin en gelişmiş örnek ülkesi olarak Avrupa Birliği’nin peşinde üye yapmak için koştuğu bir ülke konumunda olması gerektiği görüşünü savunurken de, “Türkiye ekonomisi yatırım yapamıyor, üretemiyor, tüketemiyor, istihdam, katma değer yaratamıyor, yeterince ihracat yapamıyor. Türkiye için AB üyesi olmak, sadece bir siyasal ve ekonomik entegrasyona girmek değil, Türk vatandaşının yaşam düzeyi ve standartlarını çağdaş, medeni ve insanca yaşam normlarına yükseltmek demektir” dedi.
Aslan, “Bazı ülkeler AB üyeliğinden sonra alt yapısı, ekonomisi fert başına geliri dahil olmak üzere tepeden tırnağa değişimi ve gelişimi yaşanmış, bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmişlerdir. Türkiye için AB üyeliği Batılaşma hedefinin, yani refah ve çağdaşlık standartlarını yakalamasının nihai noktasıdır. Bu nedenle sorumlular, yetkililer görevlerini bilmeliler, kalan kritik süreyi çok iyi kullanmalıdırlar” şeklinde konuştu.
RSS