Çakır, meslekler arasında eşgüdüm, anlaşma, birlikte hareket etme, danışma ve ekip çalışması anlayışının ortaya aktığını belirtti. Çakır, “Çalışma, insan mutluluğunun yaşam doyumunun, ruh sağlığının temellerinden biridir. İnsan organizması çevresi ile süreli ilişki içerisindedir. Organizma; dengesini koruyabilmek için gereksinim ve ihtiyaçlarını karşılamak ve bu dengeyi tehlike altına alacak aşırılıklardan kurtulmalıdır. Çevre ile ilişkili olmak, ihtiyacı olanı almayı ve organizmaya dahil edilen üzerinde işlem yapmayı gerektirir.
Çalışmayı istemeyenler genellikle cesareti kırılmış kişiler olup bu yaşam görevinden doyum sağlayamayanlardır. Yaşam boyu insanların istediğini elde etmesi, ancak çalışmakla olur. Çalışmak, hem yaşamın sürdürülmesi hem de kişiliğin gelişmesi için vazgeçilmez bir gereksinimdir” şeklinde konuştu.
İnsanların çalışıp yarattıkça, yarattığı ürünleri gördükçe kendisine güvendiklerini söyleyen Çakır, çalışanları çalışmaya iten en güçlü motif yaşamını ve varsa ailesinin yaşantısını sürekli kılacak yeterli bir ücret elde etmek olduğunu dile getirdi. Çakır, “Ekonomik yararlar gereksinim duyulanı ya da istenileni satın alabilmektir .
Çalışmanın sosyal yararları, bir yere gittiğinde rahat ilişki kurmak, statü sahibi olmak, başkaları tarafından değerli bulunmak ve birileri tarafından gereksinim duyulan bir kimse olmak gibi durumlardır. Çalışma yaşamıyla hayatını bütünleştiren insanların bu yaşamdan ayrılmaları ve yeni değişimlere uymaları kolay olmaktadır” dedi.