GTO 3 Kasım erken seçimi öncesi siyasi partilerin 1. sıra milletvekili adaylarını bir araya getirdi. Milletvekilleri GTO tarafından belirlenen öncelikli 13 soruyu ilk oturumda yanıtlayıp, kendilerini tanıtma fırsatı buldu. Kronometreli oturumda adaylar eşit şekilde söz aldı. Oturumu yöneten GTO Başkanı Mehmet Aslan toplantıyı çok önemsediklerini belirtirken, verilen vaatlerin takipçisi olacaklarını açıkladı.
Aslan, milletvekillerini izleme komitesi oluşturacaklarını belirterek, her 6 ayda bir toplanılarak gelişmeleri değerlendireceklerini söyledi. GTO tarafından hazırlanan sorular arasında Siyasi Partiler ve Seçim Yasası, yerelleşmeyle ilgili görüşler, enflasyon muhasebesi, vergi sistemi ve mali milat konuları soruldu. Sorular arasında AB, KOBİ, esnaf ve sanatkarlarla ilgili yaklaşımları, Gaziantep’in bölgesel soruları ile ilgili planlan konusunda görüşleri alındı.
Alfabetik sıraya göre ilk söz AK Parti Milletvekili Adayı Kürşat Tüzmen’e verildi. Türkiye’de öncelikli sorunun güven meselesi olduğunu belirten Tüzmen, devletin vatandaşıyla barışması ve halkına güven vermesi gerektiğini kaydetti. Bir diğer önemli sorunun demokrasi olduğunu söyleyen Tüzmen, “Kişi başına düşen milli gelirin düşük ve adaletsiz olduğu bir ülkede demokrasi yerine oturmaz. Onun için insanlarımızın gelir seviyesini artırmamız lazım" dedi.
Türkiye’nin Irak meselesinde kendi haklarını iyi koruması gerektiğini ifade eden Tüzmen, “Körfez krizi, ambargo ve terörden dolayı Türkiye ekonomisi büyük ölçüde etkilendi. Türkiye geçmişteki hataya yine düşmemeli. Sorunların çözümünü iyi teşhis etmeli. Türkiye bugün Avrupa ülkelerinin komşuları ile ticareti en zayıf, en geride olan bir ülkesi. Komşularla ticaret kesinlikle artırılmalı. Komşularımızla da barışık olmamız gerek. Tarımı yeniden canlandıracağız. Taşımacılık ve turizm gerek bölge için, gerekse ülkemiz için çok önemli. Bu iki sektöre gereken önemi verip, gerekli düzeltme ve düzenlemeleri yaparak ülke ekonomisine katkı sunacağız. Gaziantep Türkiye’de model bir kent ve ticaretin merkezi olacaktır” dedi.
ANAP Milletvekili ve Turizm Bakan Mustafa Taşar, Türkiye’nin halen 127 katrilyon iç, 118 milyar dolarda dış borcu bulunduğuna dikkat çekerek, bu borçların ödenebilmesi için öncelikli olarak ulusal ekonominin güçlenmesi gerektiğini açıkladı. Bu nedenle de KİT’lerin süratle özelleştirilmesi, satılmayan ve zarar edenlerin tasfiye edilmesi gerektiğini savunan Taşar şunları söyledi: “Milletvekili lojmanları kesinlikle satılmalı. Milletvekilleri de halkın arasında oturmalı. Topluma güven verilmeli. Siyasi partiler ve Seçim Yasası kesinlikle değişmeli. Belediye Başkanlığı seçimi iki turlu, milletvekilliği seçimi ise dar bölge sistemi belirlenmeli. Herkes kendi vekilini seçmeli. Seçimlerde partiler arasında ittifak yapılabilmeli. Partilere üyelikler ilçe seçim kurulları kanalı ile gerçekleştirilerek naylon üyeliklerin önüne geçilmeli.”
BBP Milletvekili Adayı Fevzi Koçoğlu, mevcut seçim sisteminin demokratik olmadığını belirterek, “Her seçim öncesi seçim sisteminde ve Siyasi Partiler Yasası’nda herkes yakınır. Ama meclise gittiklerinde her nedense unuturlar. Üstelik sivil toplum örgütlerinin de sürekli bu konuyu dile getirmesine rağmen meclistekiler duyarsız kaldı. Ne zamanki bazı partiler barajın altına düşeceğini hissetti o zaman gelin bu yasaları değiştirelim dedi. Böyle olmaz. Türkiye’nin demokratik yeni bir seçim sistemine ve Siyasi Partiler Yasası’na ihtiyacı var. Hükümet Kuzey Irak’taki gelişmeleri seyrediyor. 2001 Şubat krizi bu ülkenin tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. İthal prens getirerek ülke kurtarılamaz. Ülkenin kurtuluşu yerli ve milli düşüncelerle, insanlarla olacaktır” dedi.