Şahinbey Belediye Başkanı Yaşar Ağyüz, “Türkiye’de 50’ye yakın siyasi parti var. Bu partilerden ancak 20’si seçime girebilecek. Böyle bir ortamda, yeni parti kurma girişimi etik olarak da doğru değil. Yeni oluşum, Türkiye gerçekleri ile bağdaşmıyor. Türkiye gerçekleri ile bağdaşmayan ve siyasi etiğe uymayan bir partinin başarılı olacağını sanmıyorum” derken, Tüm Bel Sen Şubesi eski Başkanı Hanifi Bozdoğan çalışanlar olarak yeni oluşumdan umutlu olmadıklarını bildirdi.
Ağyüz, partileşme yolunda ilerleyen yeni oluşumcuların, 57. hükümette görev alan siyasilerden oluştuğuna dikkat çekerek, “Ülkeye tarihinin en büyük krizlerini yaşatan insanlar, şimdi çıkmış yeni oluşumcular diye ülkeyi kurtarmaya talip oluyor. DSP saflarında yer alan bu kişiler, Sema Pişkinsüt partiden ihraç edilirken, seslerini çıkarmayanlardı. Bunların böyle davranmasının iki nedeni var. Biri, kendi partilerinden bir daha seçilemeyeceklerini anladılar, diğeri ise rant kavgası” şeklinde konuştu.
Sosyal demokratların ayrı kulvarlarda koşmasının yanlış olduğunu belirten Ağyüz, son zamanlarda CHP ile yeni oluşumcular arasında ittifak olacak tartışmalarına da değinerek, “CHP, şu anda sosyal demokrat kesimin en büyük partisidir. Yeni oluşumculardan bazıları, CHP çatısı altında birleşelim derken, bazıları da çıkıyor, böyle bir şey yok diyor. Bizim temennimiz, tüm sosyal demokratların tek çatı altında toplanmasıdır” diye konuştu.
Uluslararası sermayenin Türkiye’deki çıkarını devam ettirmek ve kurmak için siyasette yeni yüzler aradığını ileri süren Tüm Bel-Sen Şubesi eski Başkanı Hanifi Bozdoğan da çalışanlar olarak ne mevcut partilerden, ne de yeni oluşumlardan umutlu olmadıklarını söyledi.
Mevcut siyasi partilerin veya politikacıların yıpranmışlığını, tükenmişliğini gören güç odaklarının sağ-sol demeden yeni bir siyasi yapı peşinde olduğunu belirten Bozdoğan, “Var olan sermaye partileri sağ veya sol fark etmez, IMF ve Dünya Bankası’nın programını en iyi biçimde hayata geçirme yarışı içerisinde. Ancak eskisiyle, yenisiyle var olan partilerin hiçbiri bu ülkenin bağımsız ve demokratik bir yapıya kavuşması için çaba göstermiyor. Bu toz duman içerisinde işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen halkların, işsizlerin emeği ile çalışıp geçinen tüm halkın bu partilere ve yeni senaryolara itibar etmemesi gerek. Ülkemizde yaşanan olumsuzluklar aslında sistemin iflasının göstergesidir.”
Çalışanlar olarak sınıf çıkarları doğrultusunda, halkı ezen, ülkeyi yabancılara el avuç açmaya zorlayanlar karşısında tek yumruk olmak gerektiğini ifade eden Hanifi Bozdoğan, “Halkı ezen, ülkeyi yabancılara peşkeş çeken, el avuç açma zorunda bırakanlara karşı çalışanlar olarak tavır koymalıyız. Türkiye’nin bağımsız ve demokratik bir ülke olması için saflarımızı belirlemeliyiz” diye konuştu.
RSS