Türkiye'de tarihi eserlere karşı toplum bilincinin geç geliştiğini söyleyen Mimarlar Odası Başkanı Zafer Okuducu, “Bu konu en üst kademelerden başlayıp en alt kademelere kadar devam eden bir olay. Avrupa’da bu işin çözümü 500 yıla dayanıyor. Türkiye'de 1980 sonrası bu bilinç yayılmaya başladı ve tarihi eserlere sahip çıkıldı” dedi.
Zeugma'nın bölge ve Türkiye için önemli bir fırsat olduğuna değinen Okuducu, ancak bundan yeteri kadar faydalanamadığını belirterek, "Zeugma'yı yeterince kullanabildiğimiz inancında değilim. Bu da toplum bilincinin geç oluşmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.
Tarihi eser bilincinin yeni yeni geliştiğini vurgulayan Okuducu, bunun aslında büyük eksiklik olduğunu belirterek, “Bu bilinç çok yeni olduğu için kamu kuruluşları, yerel idareler ve halk arasında tam yapılanma olmadığından tarihi eserlerimizin kıymetini bilmiyor ve onlardan yeteri kadar faydalanamıyoruz. Bunu anlatmak zor oluyor. Fakat bu zorluğu bir yerde aşmamız gerekiyor. Bunun için mücadele ediyoruz. Örneğin Avrupa'da bir belediye başkanı makam yeri olarak eski bir binayı restore ettirip orada çalışıyor. Hizmeti belki de şehrin başka bir yerinde gökdelende veriyordur. Fakat makam olarak yetkili kişilerin eski doku içerisinde çalışması çok daha ayrı bir öneme sahip. Bu henüz Türkiye'de oluşmadı. Ama bazı şehirlerde tohumu atılmaya başlandı" dedi.
Bölgenin mozaikler açısından çok zengin olduğuna dikkat çeken Okuducu, "Türkiye'de kültür mozaiği çok geniş. Ne medeniyetler yaşamış. Bunları gün ışığına çıkarmak gerek. Zeugma yönünden çok zenginiz. Oradaki eserleri kurtarıp turizme kazandırmak gerekir. Çalışmalar bu doğrultuda ve tüm kurum ve kuruluşların birlikteliği ile olmalıdır" diye konuştu.