Türkiye’de kadın cinayetlerin gün geçtikçe artıyor. İstanbul’da Bahar Aksu’nun eski eşi tarafından katledilmesine Gaziantep Demokratik Kadın Platformu sert şekilde tepki gösterdi
Zilan Yücel, ‘’Kadınları, çocukları katledenlerin elini kolunu sallayarak dolaştığı bir düzende, muhalefetin her kesimine yönelen şiddet de cesaret buluyor. Cezasızlık politikası sadece kadınlara değil, toplumun tüm direnen, sorgulayan, eleştiren kesimlerine yönelen saldırıların zeminini hazırlıyor’’ şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddet devletin dilinde, yasalarında, uygulamalarında yeniden üretiliyor
Şiddetin politik olduğunu vurgulayan Yücel, ‘’Kadına yönelik şiddet, sadece sokakta değil, devletin dilinde, yasalarında, uygulamalarında yeniden üretiliyor. Yirmi yıldır sürdürülen politikalar, kadını birey olarak değil, ‘Ailenin temeli’ olarak tanımlıyor; kadınları yaşamın her alanından çekip evin içine hapsediyor. ‘Aile yılı’ ilan ederek, belediyelerde açılan ‘Eş ve aile okulları’ ile kadınlara itaat, sabır ve sessizlik dayatılıyor. Çocuk istismarını ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyerek geçiştiren anlayış, bugün kadın cinayetlerinin de üstünü örtmeye çalışıyor’’ dedi.
Her bir kadın cinayeti münferit değil, sistemseldir
‘İstanbul’da katledilen Bahar Aksu’nun sesi olmak, susmamak, alışmamak ve unutmamak için toplandık’ diyen Yücel, ‘’Bahar, tıpkı niceleri gibi erkek şiddetiyle yaşam hakkı elinden alınan bir kadın. Her bir kadın cinayeti münferit değil; bu cinayetlerin arkasında ihmaller zinciri, görmezden gelen yasalar, uygulamayan kurumlar ve sessiz kalan bir sistem var’’ açıklamasını yaptı.
Failleri cesaretlendiren politik duruş, Bahar’ın ölümünden de sorumlu
Her gün en az bir kadının öldürüldüğünü sözlerine ekleyen Yücel, ‘’Devletin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, sığınakların yetersizliği, şiddeti önlemeye yönelik politikaların zayıflığı bizleri daha da savunmasız bırakıyor. Erkek şiddetine karşı etkin mücadele yürütmeyen, failleri cesaretlendiren bu politik duruş, Bahar’ın ölümünden de sorumlu. Bu ülkede kadınlar artık sadece hayatta kalmaya değil, özgürce yaşamaya, karar vermeye, temsil edilmeye, eşit olmaya kararlı. İster iktidarda, ister muhalefette olsun; tüm siyasi yapılar kadınların yaşam hakkını, eşitliğini ve güvenliğini öncelemek zorunda. Bahar için, Şule için, Nadira için, Emine için, Mahsa için, katledilen tüm kadınlar için, hepimiz için buradayız’’ ifadelerine yer verdi.