Sokakta hayvan var ve yeterli düzeyde kısırlaştırılmıyor!..

‘’Belediyelerde, Veteriner İşler Müdürlüğü yok olmadığı için İslahiye’deki barınağın resmi kanallar aracılığıyla denetlenmesi yapılamıyor ve kontrol edilebilir bir halde olmadığı için bazı durumlarda yetersiz kalınabiliyor. Bunun içinde belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü ve hayvan barınağı kurulmalı. Kurulan barınaklar bu müdürlüğe bağlı olmalı. Veteriner İşleri Müdürlüğü ise; merdiven altı üretimden tutun da sokak hayvanları ile ilgili her türlü denetimi yapabilecek sayıda veteriner hekim istihdam etmeli. Barınak açamayan küçük belediyeler veteriner hekimlerden hizmet satın alarak kısırlaştırma işlerini yaptırabilirler. Sokak hayvanları mevzusunu başka şekilde çözebilme imkanımız yok’’ tespitinde bulundu.

Hayvanların tedavi ve ameliyatlarının yapılabileceği bir ortam değil

İslahiye’de barınak bulunduğunu ancak belediyeye ait olmadığını ifade eden Peri, ‘’Buraya toplanan hayvanların büyükşehir belediyesinden destek alınarak kısırlaştırılmaları, aşılamaları ve küpelenmeleri yapılıyor. Lakin bizim istediğimiz İslahiye’ye bir barınak kurulsun, belediyenin gözetiminde olsun. Çünkü hayvanların bakımının yapılabilmesi için mevcutta bir veteriner hekim olması gerekiyor. Veteriner hekim olmadığı için bakım sadece karınlarını doyurmak ve ondan sonra alındıkları yerlere bırakılmak şeklinde oluyor. Orası hayvanların tedavilerinin ve ameliyatlarının yapılabileceği bir ortam değil’’ eleştirisinde bulundu.

Hayvanın ne yediği kadar sağlıklı gıda yiyip yemediği önemli

Hayvanların insan artıkları ile beslenmesi konusuna değinen Peri, ‘’Hayvanın ne yediği kadar sağlıklı gıda yiyip yemediği önemli. Restoranlardan, fabrikalardan artık yemek toplanabiliyorsa sağlıklı koşullarda saklanıp sunulduğu takdirde hayvanların yemesinde bir sakınca yok. Yani yemeklerin içerisinde kemik, peçete, kürdan, poşet gibi olmayacak şekilde sadece hayvanlara verilecek bilinciyle ayrı bir yerde biriktirilip, iyi saklama koşullarında dondurulup daha sonra verilirken buzu çözüldükten sonra yiyeceği kadar önlerine sunulup, yenilmeyenler imha edilecekse yemelerinde hiçbir sakınca yok. Ancak çöpe atılacak yemeklerin içerisinde kürdan, poşet, peçete veya başka risk olursa, toplanan yemekler saatlerde güneşin altında bekletilip sonradan hayvanın önüne bırakılır, yemediğini saatler ve günler sonra yediğinde kokuşmuş olduğundan zehirlenme riski olduğu için bu konuyu eleştirebiliriz’’ açıklamasını yaptı.

İlçe belediyelerinin hayvan barınağı yok

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi dışında diğer 9 ilçede hayvan barınağı olmadığını dile getiren Peri, ülke genelinde de yeteri kadar barınak olmadığına dikkat çekti. Zaman kaybedilmeksizin hayvan barınaklarının bir an önce yapılması çağrısında bulunan Peri, ‘’Belediyeler, elini taşın altına koyup barınak açmadıkları ve mikroçip yasası amacına ulaşmadı. Amacına ulaşmadığından vatandaşın sokak hayvanlarına yönelik şikayetleri sonrasında ötenazi konusu gündeme geldi’’ ifadelerini kullandı.

Sokakta hayvan var ve yeterli düzeyde kısırlaştırılmıyor

Peri, ‘’Çocuklar okula giderken veya insanlar sabah namazına giderken korkuyorlar gibi ortaya çıkmasına neden olan şey, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmediğimiz için kontrolsüz çoğalan sokak hayvanları. Sokakta hayvan var ve yeterli düzeyde kısırlaştırılmıyorlar. Ancak bir şekilde sokağa mama bırakılarak karınları doyuyor. Karnının doyduğu yerde üremeye ve kontrolsüz çoğalmaya devam ediyorlar. O nedenle kısırlaştırmanın çok daha özen gösterilerek ve projelendirilerek uygulanması lazım’’ şeklinde konuştu.

Belediyelerle birçok ortak noktanın bulunduğunu kaydeden Gaziantep Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Meltem Peri, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Merdiven altı gıda üretimi, sokak hayvanları mevzusu, kurban kurban kesim yerlerinin organizasyonu, çöp atıklarının toplanması gibi birçok konu hem belediyelerin hem de bizim konumuz. Belediyelerin asli görevleri olan birçok konu veteriner hekimler ile doğrudan alakalı iken belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün olmaması kesinlikle ve kesinlikle halk sağlığına çok büyük bir ihanet.’’