Dersim katliamı, Xatun Sebilciyan ve Gaziantep

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bundan 76 yıl önce, tam da bugünlerde Dersim’e bombalardan önce,  Cumhuriyet’in kahredici orduları tarafından mahvedileceksiniz” bildirileri atılıyordu. Ardından bombalar yağarak, gerçekten de cumhuriyetin kahredici  katliamlarından biri gerçekleştirildi.

O bombaları atan uçaklardan birinin pilotu, bir kadındı, aslen Antepliydi.

Üstelik aynı zamanda bir Ermeniydi.

Ama, ne büyük bir talihsizliktir ki sürgüne gönderilen bir halkın parçası olarak, başka bir halkın yaşam hakkını elinden alma rolünü üstlenmek zorunda bırakılmıştı.

                                                                ***

Bundan epeyce bir zaman önce, Dersim Katliamı’nda bir Ermeni kızının kullanılmış olmasının ne kadar büyük bir acımasızlık olduğunu yazmıştım.

                                                               ***

Tarih araştırmacısı-yazar Ayşe Hür, Dersim Katliamı’nın arefesine denk gelen şu günlerde Radikal’deki köşesinde Xatun(Hatun) Sebilciyan’ın kim olduğunu açıkladıktan sonra, Dersimli yapımcı-yazar Kazım Gündoğan’ın Kızılbaşların, Kürtlerin, Kırmançların, Ermenilerin ve Türkmenlerin ortak yurdu olan Dersim’in Türkleştirilmesi ve Sünnileştirilmesinde ‘süngü artığı’ bir Ermeni’nin kullanılması ve bu kırımı gerçekleştirdi diye ona ‘dünyanın ilk kadın savaş pilotu’ payesinin verilmesi Cumhuriyet devletinin kuruluş felsefesini anlamak bakımından oldukça çarpıcıdır” sözlerine yer verince,  konunun Antep ayağını gündeme getirmek istedim.

Gündoğan aynı zamanda, “Gerek 1915, gerekse 1938’de kırıma maruz kalmış kefensiz, mezarsız ölülerin, köklerinden koparılmış ve isimleri değiştirilmiş çocukların anısına Sabiha Gökçen Havaalanı’nın adının Xatun (Hatun) Sebilciyan Havaalanı olarak değiştirilmesini” öneriyor.

                                                                              ***

“Dünyanın ilk kadın savaş pilotu” ünvanı ile bir katliama bulaştırılan Sabiha Gökçen’in yetimhaneden evlat edinilmiş bir Ermeni kızı olduğu ile ilgili haber 2007 yılında ilk kez Agos’ta yayımlandığında Hrant Dink’i ölüme götüren sürecin başlangıcı olmuştu.

Hripsime Sebilciyan-Gazalyan, Hrant Dink’e Sabiha Gökçen’in kendisinin teyzesi olduğunu söyleyerek, “Biz Antepliyiz. Ailenin annesi Mariam Sebilciyan'dı. Baba ise Nerses Sebilciyan. Nerses 1915'teki olaylar sırasında öldü. Maryam ile Nerses'in ikisi kız, 7 çocukları oldu. Kızlardan biri Diruhi, benim annemdi. Diğeri de Hatun'du. İşte bu Hatun, Sabiha Gökçen'dir. Benim teyzemdir” demişti.

                                                               ***

Antep asıllı Ermenistan vatandaşı Hripsime Sebilciyan-Gazalyan, bu hikayeyi 2001 yılında anlatmıştı Hrant’a. Ancak elde bir belge, dayanak olmadığı için yazılamamıştı. Hripsime, 2004 yılında bu kez belgelerle gelmişti.

                                                               ***

Araştırmacı Ayşe Hür, pazar günü Radikal’deki köşesinde, Hatun Sebilciyan’la ilgili olarak şunları yazdı:  Nerses Sebilciyan ailesi Halfeti’nin Cibin Köyü sakinlerindendi. 17 Temmuz 1915'te köyün muhtarı ev ev dolaşmış ve evin büyüğüne bir evrak teslim etmişti. Evrakta ailenin 24 saat zarfında yola çıkmaları emrediliyordu.  Benzer emirler diğer ailelere de gitmişti. Cibin ve Halfeti’de yaşayan Ermenilere Antep yoluyla Halep'e doğru yola çıkmaları için iki gün verilmişti. Sebilciyan ailesi (Nerses karısı Maryam ile ikisi erkek ve ikisi kız evlatları) çaresiz yola koyulmuşlardı. İlk durak olan Antep'e vardıklarında, kafiledeki birçok ailenin de yaptığı gibi kızları 6 yaşındaki Diruhi ile 2 yaşındaki Hatun’u güvende olmaları için misyoner yetimhanesine teslim etmişlerdi.”

                                                               ***

Neredeen nereye değil mi?

Dersim Katliamı, bir Ermeni kızı ve Antep.

Neye uzansanız, ucu Antep’e dokunuyor adeta.

Bu Antep ilginç bir memleket işte o kadar…

Dersim katliamı, Xatun Sebilciyan ve Gaziantep