ANASAYFA arrow right Siyaset

Bu devletin içerisinde paralel devlet nasıl oluştu?

Bu devletin içerisinde paralel devlet nasıl oluştu?
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.01
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.01
TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK Kanun Tasarısı maddeleri üzerine yapılan tartışmalarda CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, komisyon başkanı Ahmet İyimaya’yı “Toplantıyı hukuka uygun olarak yönetin, hukuka karşı hile yapmaktan vazgeçin” diye uyardı. Serindağ, “Oldu olacak mevcut yasada ‘kurul’ deyimini kaldırın, ‘kurul’ deyiminin yerine ‘Bakan’ı yerleştirin, işi bitirin” dedi.

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ TBMM Adalet Komisyonu'nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:“Sayın Başbakan 2010 sonrası HSYK’yı yeniden oluştururken “HSYK'da kaymak tabakayı yıkıyoruz” demişti. İşler hükümete göre yürürken, hükümete göre hiçbir sorun yokken toplumun değişik kesimlerinden gelen yakınmalar hiç dikkate alınmadı. Sonra ne olduysa oldu, HSYK, birden bire darbeci, değiştirilmesi gereken, Hükûmete operasyon yapan bir kurul hâline geldi… Başbakan şimdi “HSYK suç işledi, bunları kim yargılayacak? Yetkim olsa yargılarım” noktasına geldi. İşte, bu tasarı Anayasa’ya bu nedenle aykırı. Yani, “HSYK üyelerini nasıl yargılarım?” amacını güden bir tasarı.

17 Aralık’ta bazı bakanların yakınlarına, bazı siyasetçilerin yakınlarına rüşvet ve yolsuzluk operasyonu düzenlendi. O güne kadar hiç çete lafı yokken, paralel devlet yokken, “Siz ne istediniz de Tayyip Erdoğan yapmadı?” söylemi varken, birden bire ortaya bir çete çıktı ve biz bu konuda nasıl bir çete olduğunu,hükümete sürekli sorduk, bunu soru önergesiyle de yönelttim. Bu devletin içerisinde paralel devlet nasıl oluştu? Birden bire mi oluştu? Kim oluşturdu? Kimdir bunlar? Herkes tanımak, görmek istiyor, bunu bilmek istiyoruz ama ortada çetenin ne olduğunu söyleyen yok.
Zamanın Adalet Bakanı HSYKyeniden oluşturulurken; “Bu şekilde soyut isnatlar hiçbir anlam ve mana ifade etmez. Herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Hiçbir hâkim ve savcıyı mesnetsiz olarak itham etme hakkına sahip değilsiniz” diyordu.
Peki, Sayın Başkan, ne oldu da şimdi hâkimler ve savcılar soyut iddialarla töhmet altında bırakılır oldu? Hangi hâkim ve savcının çeteye –tırnak içerisinde söylüyorum veya sizin deyiminizle paralel yapılanmaya- dâhil olduğunu nasıl biliyorsunuz? Acaba, bir fişleme vardır da o fişleme listelerinden esinlenerek mi şimdi bu listeyi çıkarıyorsunuz?
Şimdi, bir Sayın Komisyon Başkanı çıktı, dedi ki: “Sayın Başbakanın önünde 2 bin kişilik liste var.” Çok önemli bir iddia bu… Peki, bu 2 bin kişilik liste nasıl hazırlandı? Bu 2 bin kişilik listeyi nasıl hazırladılar?
Emniyeti hallaç pamuğu gibi attınız. Emniyetin ihtisas sahibi şubelerini dağıttınız. Ondan sonra, tabii, yargıya bir şey yapmak lazımdı, yargıya o neşteri atabilmek için bu kanunu değiştirmeniz lazım, Anayasa’ya aykırı olarak. Bunun tek nedeni, Emniyette yapılanın meri mevzuatla adliyede yapılamamasıdır. Şimdi, yeni gelen bu teklif yasalaşırsa A’dan Z’ye oradaki tüm görevliler değişecek, Genel Sekreter dâhil, oradaki idari personel dâhil, tetkik hâkimleri dâhil, müfettişler dâhil, herkes değişecek. Böyle yapmakla onların yargıya gitme imkânlarını da ortadan kaldırıyorsunuz ve adil yargılanma hakkını da ihlal ediyorsunuz. Bu, Anayasa’ya aykırılık teşkil eder… Siz bu teklifi yasalaştırmakla Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu tamamen Bakanlığın bir şubesi hâline getireceksiniz, yani yargının yönetimini tümüyle yürütmeye devredeceksiniz. Bu, tamamen Anayasa’ya aykırıdır, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır, yargı bağımsızlığına aykırıdır, tabii hâkim ilkesine aykırıdır.
Şimdi, öyle hukuka aykırı işler yapılıyor ki, 3 daire öngörülüyor, 2 daire 5’şer kişiden oluşuyor, 1 daire 11 kişiden oluşuyor, neden? 11 kişi olacağı öngörülen dairede işler yığıldı da, işler çok arttı da, diğer dairelerde iş yoğunluğu azdı da o nedenle mi oraya üye aktarması yapılacak? Yok, öyle değil. Ya, nedir? Üye sayısı azaltılan dairelerin önemi önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak, muhtemeldir ki, o daireye atama, yer değiştirme, disiplin, soruşturma gibi görevler verilecek, “Nasıl olsa bizim düşüncemize yakın” diyorsunuz, “Bizim dediklerimize uygun karar alabilecek 5 kişiyi nasıl olsa buluruz, öbür daireler çok da önemli değildir. Biz tüm işlemlerimizi, tüm işlerimizi o 5 kişilik daireyle yürütürüz, öbürü önemli değildir.”
Yine dün diyorsunuz ki: “Adalet Bakanlığının etkisini en aza indiriyoruz. Adalet Bakanlığı, Adalet Bakanı tamamen sembolik olacak. Bundan sonra, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kendi işini kendisi yapacak.” O zaman öyle diyorsunuz, şimdi tersini yapıyorsunuz. Şimdi kurulu kaldırıp yerine sadece Bakanı ikame etmeyi düşünüyorsunuz.
Yani şöyle: Mevcut yasada “kurul” deyimini kaldırın, “kurul” deyiminin yerine “Bakan”ı yerleştirin, iş bitti. Bakınız, Avrupa Hâkimleri Danışma Konseyinin bir kararı var, diyor ki: “Yargı Konseyinin işleyişi -yani bizdeki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna denk gelen- parlamento çoğunluklarının manevralarına ve yürütmenin baskılarına hiçbir şekilde taviz vermemeli ve siyasi parti mülahazalarına tabi tutulmaktan azade olmalı. Böylece adaletin değerlerini ve temel ilkelerini koruyabilmelidir.” Bir tarafta “Avrupa Birliği normları” diyoruz, bir tarafta “Hukukun üstünlüğü” diyoruz, “Venedik Komisyonu” diyorsunuz, ama onların söylediklerinin hiçbirine itibar etmiyorsunuz.


Türkiye’de ilk defa oluyor, bir cumhuriyet savcısının adli kolluğa verdiği talimat adli kolluk tarafından yerine getirilmiyor. Bu bir Anayasa krizidir, bu yargı ve yürütme bir arasındaki krizdir. İkincisi: Şimdi, TIR durduruluyor, savcı arama emri veriyor, vali diyor ki: “Bunu arayamazsınız.” Şimdi, bakın, ben de valilik yaptım. Memurin Muhakematı Hakkında Kanun diye bir kanun var. Bakınız, bir soruşturma yapmak için idari mercilerden izin alma keyfiyeti yeni değildir. Zaten, Anayasa’da da vardır. Bu da ona müsterihtir…
Cumhuriyet savcısı delilleri toplar, delil tespitini yapar, ortada soruşturmaya gerek görür ise soruşturma yapmak için izin ister. Yoksa, cumhuriyet savcısı delil toplamak için izin istemez. Bu, hiçbir şeklide kabul edilebilir bir durum değildir. Ama, izin merci isterse izin vermeyebilir, o ayrı bir şeydir fakat cumhuriyet savcısının delil toplamasına, gerekli tespitleri yapmasına kimse engel olamaz ve bu bir anayasal suçtur, ister sayın vali olsun ister Sayın Bakan olsun, Başbakan olsun, kim olursa olsun öyle bir şey yok. Burası bir hukuk devleti ise böyle bir şey olamaz…




İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *