Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, Cumhuriyet Halk Partisi ile ittifak yapıldığı iddialarını yalanlayarak, “Ne Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir başka siyasi partiye böyle bir teklif gitmiştir, ne de bize gelmiştir. Böyle bir ittifak çalışmasının olmasının da mümkünü yoktur” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanlığı tarafından Osmanlı Ocakbaşı’nda organize edilen iftar yemeğinde parti teşkilatı ve Gaziantep basını ile bir araya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, medyada yer alan ittifak iddialarıyla ilgili olarak, “Hatırlarsanız Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı, malum bir gazetemiz tarafından ortaya atıldı. Fakat şaşılacak bir şey ki ertesi gün gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerekse Milliyetçi Hareket Partisi yetkilileri böyle bir ittifak çalışmasının olmadığını söylemesine rağmen özellikle ulusal televizyonlarda bu ittifakın neyi getirip neyi götüreceği tartışılmaya başlandı. Yani olmayan bir meseleden bazı arkadaşlarımız ortaya çıkmak sureti ile bir senaryo çizmeye çalıştılar.Neticede de bir projenin parçası oldular.Şöyle ki ne Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir başka siyasi partiye böyle bir teklif gitmiştir, ne de bize gelmiştir.Böyle bir ittifak çalışmasının olmasının da mümkünü yoktur. Her aklı başında vatandaşımız, her entelektüelimiz bu gerçeği çok net bir şekilde ortaya koyar ve idrak eder. Bunun olmamasına rağmen defalarca söylenmesinin nedeni maalesef yeni senaryolarla ve yeni projeler ile alakalıdır. Bu tip muhtemel bir senaryoda Milliyetçi Hareket Partisi’nin devre dışı bırakılması düşünüldüğü için ortaya çıkarılmıştır. Bu sebeple bir daha tekrar ediyorum bizim partimizin gündeminde olmadığı gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin de gündeminde böyle bir husus yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Yeni Anayasa yapım süreci ve çözüm süreci çalışmalarına da değinen Edip Semih Yalçın, “Şu anda Türkiye’nin çok önemli 2 süreci var. Meselesi çok ama ön plana çıkan iki önemli süreç; biri anayasa yapım süreci, diğeri de iktidarın ismini verdiği çözüm sürecidir. Her iki süreç de birbirinden azade değildir.Birbirinden bağımsız değildir.Birbirine bağlıdır, birbirini etkiler.Bu iki süreç içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi anayasa ile alakalı neyi arzu etti ve neyi söylediyse masadan kalkmaksızın aynen sözünde durmaya devam ediyor.Olabildiğince 174 maddenin içerisinde olabildiğince uzlaşma sağlama sureti ile konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilmesini bekliyor. Geçenlerde Sayın Başbakan bir siyasi manevra olarak gördüğümüz 48 madde üzerindeki uzlaşma teklifini reddetmemizin sebebi ilk defa Meclis Başkanının yönetiminde, Meclis çatısı altında 4 partinin eşit şartlarda bir araya gelebilmiş olmasını bir fırsat olarak telakki ettiğimizden, bu fırsatın iyi değerlendirilmek sureti ile 48 maddede kalmaksızın daha fazla maddelerde uzlaşılarak halkın istek ve temayüllerine uygun ve uzlaşılmış bir Anayasa yapma arzusundan kaynaklanıyor. Nitekim bu hadisenin hemen arkasında 1 hafta sonra komisyon çalışmalarına devam edildiği için bu gün itibari ile 48 olan uzlaşılmış madde 57’ye çıkmıştır. O halde halkın çözüm beklediği her hususun bu komisyon tarafından görüşülmek sureti ile şehri maddelerin ortadan kaldırılması ve olabildiğince yüksek sayıda maddenin Türk kamuoyuna sunulmasını arzu ediyoruz. Bunu da ısrar ile bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşan 2014 yerel seçimleri ile ilgili teşkilat çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirten Yalçın, yapılacak seçimlerle ilgili şunları söyledi: “Milliyetçi Hareket Partisi’nin baştan itibaren görüş ve düşünceleri açıktır. 2009’lu yıllardan itibaren başlatılmış olan bu sürece o günlerden, o tarihler itibari ile sebeplerimizi ortaya koymak sureti ile karşı çıktık. Doğrusu bu karşıtlığımız noktasında taviz vermeksizin delillerimizi de ortaya koymak sureti ile ülkenin yanlış yola gideceğini ifade etik.Bakınız bu gün geldiğimiz noktada doğrusu hiç arzu etmem ama Milliyetçi Hareket Partisi’nin söz ve söylemlerinin yavaş yavaş haklı çıkmaya başladığını hep birlikte mütalaa ediyoruz. Güneydeki Suriye ile Irak sınırımız bin 300 kilometre civarında. İran-Türkiye sınırını da düşündüğünüzde Türkiye sınırlarının şu an itibariyle hemen hemen yarısı tehdit altındadır.
30 Mart 2014 tarihinde sandığa giden vatandaşlarımız sadece bin 396 belediye başkanımızı tayin etmeyecekler, yerel seçim sonrasında özerliğe ve otonomiye hazırlanan BDP’nin nasıl tavır alacağına karşı bir tavır koyacak veya koymayacak, mevcut siyasi partinin bu siyasi politikalarını yargılayacak, beğenecek veya beğenmeyecek, muhalefet partisi olarak bizi yargılayacak, yeterli görecek veya görmeyecek. Bütün bunları değerlendirmek sureti ile Türkiye’nin önümüzdeki sürecinin nasıl şekilleneceğini, nasıl biçimleneceğini vereceği oyları ile beyan edecek. İşte bu sebeple 30 Mart 2014 yerel seçimleri sadece ve sadece bir mahalli idareler seçimi olmaktan çıkmış, Türkiye’nin geleceği ile anayasa yapım süreciyle veya çözüm süreci ile alakalı halkın görüşünü beyan edeceği bir vaziyet haline gelmiştir.”İHA
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanlığı tarafından Osmanlı Ocakbaşı’nda organize edilen iftar yemeğinde parti teşkilatı ve Gaziantep basını ile bir araya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, medyada yer alan ittifak iddialarıyla ilgili olarak, “Hatırlarsanız Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı, malum bir gazetemiz tarafından ortaya atıldı. Fakat şaşılacak bir şey ki ertesi gün gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerekse Milliyetçi Hareket Partisi yetkilileri böyle bir ittifak çalışmasının olmadığını söylemesine rağmen özellikle ulusal televizyonlarda bu ittifakın neyi getirip neyi götüreceği tartışılmaya başlandı. Yani olmayan bir meseleden bazı arkadaşlarımız ortaya çıkmak sureti ile bir senaryo çizmeye çalıştılar.Neticede de bir projenin parçası oldular.Şöyle ki ne Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir başka siyasi partiye böyle bir teklif gitmiştir, ne de bize gelmiştir.Böyle bir ittifak çalışmasının olmasının da mümkünü yoktur. Her aklı başında vatandaşımız, her entelektüelimiz bu gerçeği çok net bir şekilde ortaya koyar ve idrak eder. Bunun olmamasına rağmen defalarca söylenmesinin nedeni maalesef yeni senaryolarla ve yeni projeler ile alakalıdır. Bu tip muhtemel bir senaryoda Milliyetçi Hareket Partisi’nin devre dışı bırakılması düşünüldüğü için ortaya çıkarılmıştır. Bu sebeple bir daha tekrar ediyorum bizim partimizin gündeminde olmadığı gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin de gündeminde böyle bir husus yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Yeni Anayasa yapım süreci ve çözüm süreci çalışmalarına da değinen Edip Semih Yalçın, “Şu anda Türkiye’nin çok önemli 2 süreci var. Meselesi çok ama ön plana çıkan iki önemli süreç; biri anayasa yapım süreci, diğeri de iktidarın ismini verdiği çözüm sürecidir. Her iki süreç de birbirinden azade değildir.Birbirinden bağımsız değildir.Birbirine bağlıdır, birbirini etkiler.Bu iki süreç içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi anayasa ile alakalı neyi arzu etti ve neyi söylediyse masadan kalkmaksızın aynen sözünde durmaya devam ediyor.Olabildiğince 174 maddenin içerisinde olabildiğince uzlaşma sağlama sureti ile konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilmesini bekliyor. Geçenlerde Sayın Başbakan bir siyasi manevra olarak gördüğümüz 48 madde üzerindeki uzlaşma teklifini reddetmemizin sebebi ilk defa Meclis Başkanının yönetiminde, Meclis çatısı altında 4 partinin eşit şartlarda bir araya gelebilmiş olmasını bir fırsat olarak telakki ettiğimizden, bu fırsatın iyi değerlendirilmek sureti ile 48 maddede kalmaksızın daha fazla maddelerde uzlaşılarak halkın istek ve temayüllerine uygun ve uzlaşılmış bir Anayasa yapma arzusundan kaynaklanıyor. Nitekim bu hadisenin hemen arkasında 1 hafta sonra komisyon çalışmalarına devam edildiği için bu gün itibari ile 48 olan uzlaşılmış madde 57’ye çıkmıştır. O halde halkın çözüm beklediği her hususun bu komisyon tarafından görüşülmek sureti ile şehri maddelerin ortadan kaldırılması ve olabildiğince yüksek sayıda maddenin Türk kamuoyuna sunulmasını arzu ediyoruz. Bunu da ısrar ile bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşan 2014 yerel seçimleri ile ilgili teşkilat çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirten Yalçın, yapılacak seçimlerle ilgili şunları söyledi: “Milliyetçi Hareket Partisi’nin baştan itibaren görüş ve düşünceleri açıktır. 2009’lu yıllardan itibaren başlatılmış olan bu sürece o günlerden, o tarihler itibari ile sebeplerimizi ortaya koymak sureti ile karşı çıktık. Doğrusu bu karşıtlığımız noktasında taviz vermeksizin delillerimizi de ortaya koymak sureti ile ülkenin yanlış yola gideceğini ifade etik.Bakınız bu gün geldiğimiz noktada doğrusu hiç arzu etmem ama Milliyetçi Hareket Partisi’nin söz ve söylemlerinin yavaş yavaş haklı çıkmaya başladığını hep birlikte mütalaa ediyoruz. Güneydeki Suriye ile Irak sınırımız bin 300 kilometre civarında. İran-Türkiye sınırını da düşündüğünüzde Türkiye sınırlarının şu an itibariyle hemen hemen yarısı tehdit altındadır.
30 Mart 2014 tarihinde sandığa giden vatandaşlarımız sadece bin 396 belediye başkanımızı tayin etmeyecekler, yerel seçim sonrasında özerliğe ve otonomiye hazırlanan BDP’nin nasıl tavır alacağına karşı bir tavır koyacak veya koymayacak, mevcut siyasi partinin bu siyasi politikalarını yargılayacak, beğenecek veya beğenmeyecek, muhalefet partisi olarak bizi yargılayacak, yeterli görecek veya görmeyecek. Bütün bunları değerlendirmek sureti ile Türkiye’nin önümüzdeki sürecinin nasıl şekilleneceğini, nasıl biçimleneceğini vereceği oyları ile beyan edecek. İşte bu sebeple 30 Mart 2014 yerel seçimleri sadece ve sadece bir mahalli idareler seçimi olmaktan çıkmış, Türkiye’nin geleceği ile anayasa yapım süreciyle veya çözüm süreci ile alakalı halkın görüşünü beyan edeceği bir vaziyet haline gelmiştir.”İHA
RSS