ANASAYFA arrow right Siyaset

Çözüm süreci, kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çekti

Çözüm süreci, kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çekti
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.56
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.56
Büyükekşi, emekçilerin ve çalışanların Emek ve Dayanışma Gününü kutladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Terörü sona erdirmeye yönelik çözüm sürecinin, kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çektiğini belirterek, barış ortamının yatırımcının güvenini artırdığını söyledi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Nisan ayı ihracat rakamlarını Bilecik’te açıkladı. Konuşmasına “1 Mayıs işçinin ve emekçinin, 1 Mayıs hepimizin bayramı” sözleriyle başlayan Büyükekşi, emekçilerin ve çalışanların Emek ve Dayanışma Gününü kutladı.

Küreselleşmenin giderek yoğunlaşması, dünya genelinde ekonomik entegrasyonu da beraberinde getirdiğini belirten Büyükekşi, “Kelebek etkisi misali, bizden binlerce kilometre uzaktaki bir ülkede yaşanan olumlu ya da olumsuz bir gelişme, anında bize de yansıyor. Dış ticaret ile ilgili gelişmeler biraz da içinde yaşadığımız dünyanın iklimi belirliyor. Bu gerçekten hareketle dünyanın bugünkü ekonomik iklimini belirleyen bazı gelişmelere dikkat çekmek istiyorum. 
Uluslararası finansal sistemde göreceli istikrar artıyor, ülkeler büyümeye yönelik olarak piyasalarını canlandırmaya çalışıyorlar. Ama bu istikrar arayışı büyüme ve istihdam rakamlarına henüz yansımış değil” diye konuştu.

Büyükekşi, dünya ekonomisi genelinde 2013 büyüme beklentisinin yüzde 2.8’den yüzde 2.6’ya çekilmiş durumda olduğunu vurguladı. Son açıklanan veriler ile küresel ekonomik yavaşlama yönünde endişenin devam ettiğini belirten Büyükekşi şunları söyledi: 
“EURO Bölgesi’ndeki resesyon ise devam ediyor. Dünya Ticaret Örgütü 2013 yılında dünya ticaret hacmine dair büyüme öngörüsünü miktar bazında yüzde 4.5’ten yüzde 3.3’e indirdi. Değer olarak ise büyüme öngörüsü yüzde 5’ten yüzde 3’e çekildi. Dünya ekonomilerindeki yavaşlama ve bazı gelişmiş ülkelerde resesyon endişesi ile emtia fiyatları geriliyor. Emtia fiyatları önemli ölçüde gerilemiş durumda.”

Petrol fiyatlarının son 4 yıl içerisindeki zirve seviyesinden yüzde 14, altın fiyatlarının yüzde 17, pamuk fiyatlarının yüzde 45 gerilemiş durumda olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, “Brent petrol fiyatı 100 doların altına indi. Altın fiyatlarında önemli bir gerileme yaşandı. Avrupa Birliği’nde işsizlik yüzde 12 ile rekor seviyede. AB hala büyüyememe sorunu ile boğuşuyor. Resesyon beklentisi, politika değişikliklerini de beraberinde getirdi. G-20 ülkeleri nihayet sıkı para politikalarından vazgeçerek genişlemeye yönelik önlem almaya başladılar. Çin haricinde 69 büyük ekonominin genel toplamına bakıldığında, ilk 2 aydaki ihracat büyümesi yüzde sıfır mertebesinde. Brezilya, Meksika, Kanada, Japonya ve Rusya’da ihracat düşüşü var” diye konuştu.

Küresel talebin zayıf olmasının, dünya ticaretindeki durağanlığın en önemli sebebi olduğunu belirten Büyükekşi, Avrupa Birliği için toparlanmanın beklenenden de uzun süreceğini dile getirdi. İhracatçıların Türkiye’nin ana pazarı olan AB’deki bu düşüşe adapte olduklarını vurgulayan Büyükekşi, “Ancak toparlanmanın uzun sürmesi ihracatımızın büyümesini de olumsuz etkiliyor. Dünyadaki bu olumsuz gelişmelere rağmen, Türkiye ihracat artışında ön sıralardaki yerini koruyor. Türkiye, 2013 yılının ilk çeyreğinde, ihracatta yakaladığı yüzde 5’lik büyüme ile dünyada 4. sırada yer alıyor. Küresel ekonomide yaşanan durgunluğa rağmen, ihracat artışında dünyadaki pek çok ülkeden çok daha iyi bir durumdayız. Dünyadaki yavaşlamaya rağmen, bıkmadan, usanmadan çabalıyor ve ihracatımızı arttırmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Aslında Çinlilerin dediği gibi her kriz aynı zamanda fırsatları da içinde barındırıyor. Gelişmiş ekonomilerle aramızdaki farkı kapatmak için bugünler bizim için önemli fırsatlar sunuyor” diyen Büyükekşi, bu fırsatları değerlendirebilmemiz için ihracata dayalı büyüme temposunun korunması gerektiğini vurguladı. Nispeten iyi durumda olunduğunu ama daha iyi olunması gerektiğini belirten Büyükekşi, şunları söyledi: 
“Dünya ticaretindeki durağanlığı aslında; “krizi lehimize çevirmemiz” için Türkiye’nin ayağına gelmiş önemli bir fırsat olarak da değerlendirebiliriz. 2020 yılında gelişmekte olan ülkelerin Dünya ticaretinde yüzde 40 pay alacağı öngörülüyor. Bu yüzden bugünkü ekonomik ortamda, Türkiye’nin atılım yaparak payını arttırmasının tam zamanıdır, diye düşünüyoruz. Türkiye olarak küresel ekonomiye entegre olmaktan, rekabet etmekten korkmuyoruz. Tam tersine, kapalı pazarlara girmek için kapıları zorluyoruz. Rekabete inanıyoruz. Ticarete inanıyoruz.”

Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği olduğunu anımsatan Büyükekşi, “AB’nin serbest ticaret antlaşması yaptığı tüm ülkeler ile biz de STA yapmak istiyoruz. Biz rekabet gücümüze inanıyoruz. Bakın AB ve ABD bir STA yapmak için müzakerelere başlıyor. Batı dünyası, kendi içinde büyük bir ekonomik Pazar oluşturmak istiyor. Sadece mal ticaretini değil, aynı zamanda hizmetleri ve kamu alımlarını da içeren yeni nesil bir STA yapıyorlar. Biz Türkiye’nin bu gelişmenin dışında kalmasını ve zarara uğramasını istemiyoruz. Aynı paralelde Türkiye – ABD arasında bir STA yapılmasını da istiyoruz” diye konuştu.

Bu taleplerini belirtirken aynı zamanda derslerine de çalıştıklarını aktaran Büyükekşi, AB ile ABD’nin gerçekleştireceği anlaşmanın Türkiye’ye olası etkilerini araştırmak için, bir etki analizi çalışması başlatacaklarını söyledi. Birçok senaryo geliştirerek, bu anlaşmanın Türkiye’ye ve ihracatçıya etkilerini ortaya koyacaklarını dile getiren Büyükekşi, “Türkiye’nin dış ticaretini geliştirmek için STA antlaşmalarını bir araç olarak kullanması rekabet gücünün en güzel göstergesidir. Defans yapmıyoruz, atak oynuyoruz” dedi.
2012 yılında büyümenin yüzde 2.2 olduğunu vurgulayan Büyükekşi, bu büyümenin tam olarak tatmin etmediğini, ihracatın net katkısının 4.1 puan olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti. 2013 yılı programında Türkiye’nin yüzde 4 büyümesi öngörüldüğüne dikkat çeken Büyükekşi, büyümenin kaynaklarının iç tüketim ve yatırım artışı olarak görüldüğünü ifade etti. Büyükekşi, “Biz ihracatın büyümeye net katkısının devam etmesini istiyoruz. İstiyoruz ki büyümenin en az 2 puanı ihracattan gelsin. İç tüketim ve yatırımla beraber büyüme yüzde 5’lere ulaşsın. 2013 yılı çift kanatlı büyüme yılı olsun istiyoruz. İhracatın büyümeye katkısının sürdürmesi için uygun iklime ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

İhracatın daha hızlı artabilmesi için mutlaka destek verilmesi gerektiğini söyleyen Büyükekşi, şunları kaydetti: 
“İhracatçı Eğilim Anketlerimize de yansıdığı gibi ihracatçımızın karı giderek azalıyor. Kar edemeyen ihracatçı yatırım da yapamıyor. İhracatçılarımız Ar-Ge’ye de, tasarıma da kaynak ayıramıyor. İhracatçımız karlılık için rekabetçi kur istiyor. Bu konudaki talepler son dönemde daha da sıklaştı, yoğunlaştı. İhracatçımız, enflasyona göre dengelenmeyen bir kur ile rekabet edemiyor. TL bazda tüm girdiler enflasyon oranında artarken, kurlar hareket etmiyor. Artık bu duruma bir çare bulunması gerekiyor. Biz döviz kuru sepetinin kademeli olarak 2.10 TL ve sonrasında da 2.20 TL seviyesinde olması gerektiğini düşünüyoruz.”

“Son aylarda ülkemizin sosyoekonomik geleceği için çok hayırlı olacağına inandığımız bir sürece tanıklık ediyoruz” diyen Büyükekşi, 30 yıldır süren terörün maalesef binlerce insanının hayatına mal olduğunu, bu kaybı yerine koymanın imkanı olmadığını dile getirdi. 
Bu acı kayıpların yanısıra; terörün getirdiği ekonomik maliyetin bugünkü değerle 300 milyar dolar seviyesinde olduğunu vurgulayan Büyükekşi, “Şimdi terör sorununun çözümü konusunda önemli adımlar atıldı, atılıyor da. Çözüm süreci, terör örgütünün Türkiye’den çekileceğini açıklamasıyla birlikte yeni bir aşamaya geldi. Yerli ve yabancı yatırımcıların dört gözle beklediği huzur ve barış ortamı, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize çağ atlatacak. Dış dünyanın da yakından izlediği bu süreç, kredi notumuzu da olumlu etkileyecek önemli bir gelişme” şeklinde konuştu.

Terörü sona erdirmeye yönelik çözüm sürecinin, kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çektiğini dile getiren Büyükekşi, barış ortamının yatırımcının güvenini artırdığını söyledi. Türkiye’nin barış yolunda iyi bir yere doğru gittiğini vurgulayan Büyükekşi, “Yerli ve yabancı yatırımcılar Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapmak için sabırsızlıkla bekliyor. Yaşanan bu olumlu gelişmeler ihracatımıza da pozitif yansıyor ve yansımaya devam edecek. Biz TİM olarak bu süreci başından beri destekliyoruz. En zor koşullarda dahi ihracatçılar olarak bölgeyi il il dolaştık. Hakkari Yüksekova ve Habur’da ihracat açıklaması yaptık. Muş, Şanlıurfa, Van ve Diyarbakır’a yatırım teşviklerini yerinde anlattık. Yüzlerce işadamımızı bu üç ile götürdük. Başbakanımızın kararlı ve yapıcı yaklaşımı bir dönüm noktası oluşturdu. İnanıyoruz ki, terör sorunu bittiği zaman Türkiye’nin büyüme çarkları daha hızlı dönecek. Türkiye’ye huzur ve refah gelecek” diye konuştu.



İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *