ANASAYFA arrow right Siyaset

Eş cumhurbaşkanı bir kadınla çalışmaya hazırım

YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.09
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.09
Cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle ilk defa bizim ilkesel duruşumuz Türkiye siyasetinde bu kadar belirleyici duruma geliyor.
Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı makamını halkla birlikte yönetmek için "kadınların cumhur meclisi, engellilerin cumhur meclisi, kimliklerin cumhur meclisi" gibi katılım mekanizmalarını savunduklarını belirtti. Demirtaş, kadınların temsiliyeti konusunda da net konuştu: “Türkiye genelinde kadın hareketleri, kadın örgütleri kendi içinden seçeceği bir temsilciyi fiili olarak eşcumhurbaşkanı ilan ederse, bu kadın arkadaşla birlikte çalışmaya hazırım.” Seçim çalışmaları kapsamında İstanbul'da olan HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, ANF'nin sorularını yanıtladı. 
Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:
Cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle ilk defa bizim ilkesel duruşumuz Türkiye siyasetinde bu kadar belirleyici duruma geliyor. Bu ezilen kesimlerde umut yarattığı kadar egemen kesimlerde de büyük bir tedirginlik yaratmış durumda. Dolayısıyla sürekli adaylığımız üzerinden spekülasyon pompalanıyor. Bu spekülasyonu hem AKP hem de CHP çevreleri körüklüyorlar. Bizim sanki ucuz bir pazarlık içerisine girerek, son derece çıkarcı bir yaklaşımla ilkelerimizden vazgeçip ikinci turda AKP adayını destekleyeceğimiz duygusu ve hissiyatı ile hem ilkelerimiz sorgulanır hale getiriliyor, hem de adaylığımız tartışmalı hale getirilmek isteniyor. Daha önce de belirttik biz ilkesel duruşu en zor koşullarda bile korumuş, ayakta kalmış bir mücadelenin temsilcileriyiz. Ne birinci turda ne ikinci turda ilkelerimizi zora sokacak bir politika asla izlemeyiz. Hele hele Recep Tayyip Erdoğan adına ikinci turda çekilmemiz söz konusu olamaz. Diğer aday için de böyle bir tutumumuz asla olamaz. Biz her iki turda da kendi ilkelerimizin toplumsal kabulünü artıracak bir çalışmayı sürdürmeye devam edeceğiz.
Biz savunduğumuz çözüm projeleri, savunduğumuz ahlaki ilkeler ile bugüne kadar yürüttüğümüz demokrasi mücadelesi göz önünde bulundurulduğunda hiç mütevazı olmaya gerek yok, diye düşünüyoruz. Çünkü rakiplerimizin siyasi geçmişleri, pratikleri, bizim temsil ettiğimiz gelenekle boy ölçüşemeyecek kadar kirli ve bozuktur. Bu sicile sahip insanlar özgüvenle Çankaya'ya, cumhurun başkanlığına aday olacaklarsa bizim onlardan çok daha özgüvenli olmamız lazım. Bu mesele sadece koltuk kazanma melesinden öte ilkelerimizin meşruiyetinin bize verdiği özgüvendir. Bu özgüveni halkımızın bu meşru mücadelesine dayanarak ifade etmeye devam etmeyi doğru görüyoruz.
Elbette müzakere süreci dediğimiz Türkiye'deki bütün ezilen kesimlerin daha fazla demokrasi ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayacak bir mücadele sürecidir. O nedenle bu mücadele sürecinde elimizin güçlenmesi için oylarımızın ciddi derecede artması gerekiyor. Hedefimiz sadece yüzde 10'u aşmak değil, Türkiye siyasetinde etkili bir merkez, yön veren bir siyasi merkeze dönüşmek. Oy oranı, Türkiye siyasetini etkileyecek bir düzeyde artış gösterirse, müzakere sürecinin gelişme sağlamasının önünü açar.” 

“Yüzde 10'un altında kalması durumunda, devletin muhataplık ile sürece bakış algısında değişiklik olur mu?” sorusu üzerine Demirtaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:“Kısmen zorlanacağımız ihtimali ortaya çıkar. Ama bu her şeyin bittiği anlamına gelmez. HDP seçimler için kurulmuş bir parti, tek hedefi bu olan bir hareket değiliz. Elbette seçimler her zaman önemlidir bizim için ama her şey değildir. Cumhurbaşkanlığı seçimi de çok önemlidir ama her şey değildir. Hedeflerimizi tutturamazsak, mücadele eksikliklerimizi gözden geçirerek, eksikliklerimizi tamamlayarak devam edeceğiz tabii. Bizim için bitiş olmaz. Ama bu ortaya çıkan ciddi fırsatı değerlendirmek için de şu anda başarısızlığa değil, başarıya kilitlenmek zorundayız.”

“İkinci tura kalamadığınız durumda boykot olabilir mi? Partiniz bunu tartışıyor mu?” sorusuna da yanıt veren Demnirtaş, şu açıklamalarda bulundu: 
“Elbette seçeneklerden biri boykottur. Bütün seçenekleri tartışıyoruz ama birinci turun ne götüreceğini görmeden bu konuda siyasi taktik belirlemek doğru bir tutum olmaz. Öncelikle birinci tur sonuçlarını görmemiz gerekir. Oy dağılımını, seçime katılım oranını seçmen reflekslerini ölçmek gerekir. Adayların süre zarfında izledikleri performansı ve verdikleri mesajları görmek gerekir. Toplumun bu konudaki şekillenişini izlemek gerekir. Peşinen bir tutum belirlemek siyaseten intihar olur. Ama şu konu nettir, asla hiç kimsenin yedeği olmayacağız. Biz ilkelerimizi ikinci turda da koruyacak uygun bir pozisyonu mutlaka hayata geçireceğiz. Boykot da bu seçeneklerden biri. 
Bizler şu anki cumhurbaşkanlığı makamını kapalı ve dört duvar arasında halkla bağlarının kopuk olduğu bir makam olduğunu düşünüyoruz. Halkla oluşturulacak yeni katılım mekanizmaları ile desteklenmesi gerektiğini düşünerek bu çalışmayı yürütüyoruz. Adına cumhur meclisleri ya da halk meclisleri diyoruz. Cumhurbaşkanlığı ile halk arasında doğrudan teması sağlayacak yeni katılım mekanizmaları savunuyoruz. Kadınların cumhur meclisi, engellilerin cumhur meclisi, çevrecilerin cumhur meclisi, inanç kesimlerinin cumhur meclisi, kimliklerin cumhur meclisi. Bütün bu grupların temsilcilerinin içinde yer aldığı ve periyodik cumhurbaşkanı adayı ile seçildikten sonra Cumhurbaşkanı ile toplantılar yaparak görüş, eleştiri ve önerilerini yüz yüze anlatacağı, ara formül, katılımı sağlayacak bir formül öneriyoruz. Bunun dışında cumhurbaşkanının bir halk başkanı olarak, Çankaya'da köşke oturup olup bitenleri izlemesini bizim açımızdan çok doğru bir yönetim tarzı değil. Sürekli halkın içinde olan, yoksullarla, ezilenlerle birlikte olan onların duygularını, düşüncelerini görünür hale getiren, sorunlarının çözümü için mücadele eden cumhurbaşkanı modeli ortaya çıkarmamız lazım. Daha katılımcı bir model ile aslında halkın kendini cumhurbaşkanı aracılığıyla devlet yönetme mekanizmasına katıldığı bir durumu ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu nedenle Çankaya'ya halk gelecek. 

Demirtaş, “Hem geldiğiniz siyasi hareketin hem de HDP'nin ayırt edici özelliği, eş başkanlık sistemi, kadınların eşit temsiliyeti oldu. Bunu Cumhurbaşkanlığı makamına nasıl taşıyacaksınız? Bahsettiğiniz kadın meclisinin yanı sıra başka mekanizmalar işletilebilir mi?” sorusu üzerine de şu ifadeleri kullandı: 
“İşletilebilir tabii ki. Eşbaşkanlık modeli çok özgürlükçü bir modeldir. Kadın eşitliği temelinde de atılmış en ileri adımlardan biridir. Resmen olmasa bile fiilen cumhurbaşkanlığı makamında eş cumhurbaşkanlığı tartışılabilir. Şayet ben seçilirsem, Türkiye genelinden, kadın hareketlerinin, kadın örgütlerinin kendi içinden seçeceği bir temsilci, fiili olarak eş cumhurbaşkanı olarak ilan ederlerse, bu kadın arkadaşla çalışabiliriz. Bu durum resmileşsin diye de uğraşabiliriz. Partide de eş genel başkanlık fiili, de facto başladı ve sonra resmileşti. Cumhurbaşkanlığında da bu olabilir, olması gerekir. Bunun dışında cumhurbaşkanının her durumda kadın özgürlüğüne, kimlik mücadelesine, sosyal ekonomik siyasi yaşama katılım mücadelesine katkı sunması buna açık olması, fikirlere açık olması ve yaşamında bunu pratikleştirmesi çok önemli. Bizim cumhurbaşkanlığı modelimizde, kadın özgürlük mücadelesinin eksik de olsa temsili olacak. Çünkü doğru temsil, bir kadının temsil etmesidir.ANKA

İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *