ABD’nin liderliğindeki koalisyonun Suriye’de IŞİD hedeflerine karşı yürüttüğü hava baskınlarını genişletme planının operasyonun parametrelerine ilişkin olarak ABD ile Türkiye arasında var olan görüş ayrılıkları nedeniyle beklemeye alındığı öne sürülürken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington’dan “farlı bir coğrafi önceliği”nin olduğu da yazılıyor.
Washington Post gazetesi, editör yardımcısı ve ulusal güvenlik uzmanı Karen De Young imzasıyla “ABD-Türkiye görüş ayrılıkları arasında Suriye’deki bombalama operasyonu durdu” başlıklı geniş bir habere yer verdi.
Karen De Young, “ABD’nin liderliğindeki koalisyonunun Suriye’nin kuşatma altındaki Kobani kentinin Batısında Türk sınırı boyunca İslam Devleti’ni bombalama operasyonu, Türkiye ile Obama Yönetimi’nin paratemetreleri konusunda anlaşmaya varamadıkları için beklemeye alındı” sözleriyle girdiği haberinde şöyle devam ediyor:
“Üst düzey bir yönetim yetkilisi, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘farklı coğrafi önceliği devam ediyor’ dedi ve hala, her şeyden önce, Halep’e ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’odaklanmayı sürdürüyor. Yetkili, İslam Devleti’ni kastederek ‘Biz, ISİD’in peşine gitmek istiyoruz’ dedi.”
Washington Post, Türkiye’nin Halep’in düşmesi halinde sadece topraklarına sığınan ve sayısı 1,6 milyonu bulan mülteci sayısını artırmasından değil aynı zamanda başlıca önceliği olan Esad’ı iktidardan uzaklaştırma çabasına zarar verceğinden korkttuğunu anlatıyor.
Beyaz Saray’ın, Esad’ın gitmesinin önemli bir hedef olduğu konusunda mutabık olsa da başlıca kaygısının IŞİD olduğunu da vurgulayan gazete, ABD’nin, geçen yaz Suriye ve Irak’ta IŞİD’i hedefleyen hava baskınlarını başlattığını ancak Türkiye ve diğer bazı bölgesel ortakların doğrudan Esad’ı devirme çabasına dahil olması için gelen çağrılarına direndiğini de belirtiyor. Bunun ardından WPost şunları yazıyor:
“Washington ve Ankara bir görüş birliğini sağlamak için çabalarken Başkan Obama, geçen ay ABD askeri ve diplomatik yetkililerine, Türk sınırı boyunca, Halep’in kuzeydoğusuna belirli bir mesafede ve baskınların şimdiye kadar odaklandığı bölgenin oldukça batısında, ABD hava baskınlarının İslam Devleti güçlerine karşı kullanılmasını öngören bir planı uygulamaları için izin verdi.”
Planı ve görüş ayrılıklarını aktaran yetkililerinin “hassas bir diplomatik mesele” olduğu için isimlerini açıklanmaması koşuluyla konuştuklarını da söyleyen gazete planı şöyle anlatıyor:
“Plan çerçevesinde Türkiye, bölgeye mültecileri, muhalefet savaşçıları ve kendine ait bir miktar özel kuvvetler konuşlandırır, bunlar da, İslam Devleti doğuya doğru itilirken ek hava baskınlarının koordinasyonuna yardımcı olabilir. Operasyon için düzenlenecek uçuşların da, Türkiye’de olan ve Ankara’nın şimdiye kadar Suriye hava baskınları için kullanılmasını yasakladığı İncirlik Hava Üssü’nden yapılmasına izin verilir.”
Ancak gazete, plana ilişkin üst düzey askeri görüşmele Aralık sonunda yapılırken ve daha düşük düzeydeki temaslar devam ederken “iki tarafın, operasyonun coğrafi ana hatları konusunda mutabakata varmadığını” söylediği haberinde ABD’nin Esad’la karşı karşıya gelme isteksizliğinden hayal kırıklığını duyan tek ülkenin Türkiye olmadığını da belirtiyor.
Koalisyon içerisinde İslam Devleti’ne saldırma konusunda geniş mutabakat bulunsa da Irak’taki amaç ile ilgili görüş birliğinin Suriye’de sağlanamadığına dikkat çekiliyor. Türkiye gibi bazı ortakların, IŞİD ile mücadele olduğu kadar veya daha fazla bile Esad ile çatışan muhalefete yardıma odaklanması gerektiğine inandıkları belirtiliyor.
WPost, Esad ile çatışmaya girmekten kaçınmaya çalışan Obama Yönetimi’nin bir çözüm olarak muhalefeti hem siyasi hem de askeri olarak güçlendirmeye yöneldiğini kaydediyor. Bu çerçevede muhalifleri eğitme programına dikkat çeken gazete, ilk 500 muhalifin ilk baharda Ürdün’de ABD güçlerince eğitilmeye başlanacağını vurgularken “Ek eğitim kampları Suudi Arabistan ve Türkiye’de kuruluyor, ne zaman operasyonel olacakları konusunda ise henüz bir tarih belirlenmiş değil” diyor.
Eğitilecek savaşçıların, topluluklarını Esad’tan çok İslam Devletine karşı korumak için kullanılacak olmasının ABD’nin ortaklarını kaygılandırdığını söyleyen gazete, haberinde ayrıca “Bu arada, geçen hafta Türkiye, çoğu Müslüman olan, İslam Devleti’nin Avrupalı destekçilerinin İstanbul’a indikten sonra sınırı geçip Suriye’ye girmelerini önlemek için yeterince çaba yapmadığını ima eden Batılı liderlere sert biçimde eleştirdi” diyor.
Bu meselenin, Paris’teki terör saldırılarını gerçekleştirenlerin birinin ortağı olduğu öne sürülen Hayat Boumeddiene’nin Ocak başında Fransa’dan geçtiği İspanya’dan uçakla İstanbul’a ulaştığının ortaya çıkması üzerine patlak verdiği anlatılıyor ve Boumeddiene’nin Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtiğine inanıldığı belirtiliyor.
Haberde Türkiye’nin her türlü işbirliğine hazır olduğunu ancak istihbaratın verilmesi gerektiği yönünde Ankara’nın yaptığı açıklamalarına da yer veriliyor.ANKA
Washington Post gazetesi, editör yardımcısı ve ulusal güvenlik uzmanı Karen De Young imzasıyla “ABD-Türkiye görüş ayrılıkları arasında Suriye’deki bombalama operasyonu durdu” başlıklı geniş bir habere yer verdi.
Karen De Young, “ABD’nin liderliğindeki koalisyonunun Suriye’nin kuşatma altındaki Kobani kentinin Batısında Türk sınırı boyunca İslam Devleti’ni bombalama operasyonu, Türkiye ile Obama Yönetimi’nin paratemetreleri konusunda anlaşmaya varamadıkları için beklemeye alındı” sözleriyle girdiği haberinde şöyle devam ediyor:
“Üst düzey bir yönetim yetkilisi, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘farklı coğrafi önceliği devam ediyor’ dedi ve hala, her şeyden önce, Halep’e ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’odaklanmayı sürdürüyor. Yetkili, İslam Devleti’ni kastederek ‘Biz, ISİD’in peşine gitmek istiyoruz’ dedi.”
Washington Post, Türkiye’nin Halep’in düşmesi halinde sadece topraklarına sığınan ve sayısı 1,6 milyonu bulan mülteci sayısını artırmasından değil aynı zamanda başlıca önceliği olan Esad’ı iktidardan uzaklaştırma çabasına zarar verceğinden korkttuğunu anlatıyor.
Beyaz Saray’ın, Esad’ın gitmesinin önemli bir hedef olduğu konusunda mutabık olsa da başlıca kaygısının IŞİD olduğunu da vurgulayan gazete, ABD’nin, geçen yaz Suriye ve Irak’ta IŞİD’i hedefleyen hava baskınlarını başlattığını ancak Türkiye ve diğer bazı bölgesel ortakların doğrudan Esad’ı devirme çabasına dahil olması için gelen çağrılarına direndiğini de belirtiyor. Bunun ardından WPost şunları yazıyor:
“Washington ve Ankara bir görüş birliğini sağlamak için çabalarken Başkan Obama, geçen ay ABD askeri ve diplomatik yetkililerine, Türk sınırı boyunca, Halep’in kuzeydoğusuna belirli bir mesafede ve baskınların şimdiye kadar odaklandığı bölgenin oldukça batısında, ABD hava baskınlarının İslam Devleti güçlerine karşı kullanılmasını öngören bir planı uygulamaları için izin verdi.”
Planı ve görüş ayrılıklarını aktaran yetkililerinin “hassas bir diplomatik mesele” olduğu için isimlerini açıklanmaması koşuluyla konuştuklarını da söyleyen gazete planı şöyle anlatıyor:
“Plan çerçevesinde Türkiye, bölgeye mültecileri, muhalefet savaşçıları ve kendine ait bir miktar özel kuvvetler konuşlandırır, bunlar da, İslam Devleti doğuya doğru itilirken ek hava baskınlarının koordinasyonuna yardımcı olabilir. Operasyon için düzenlenecek uçuşların da, Türkiye’de olan ve Ankara’nın şimdiye kadar Suriye hava baskınları için kullanılmasını yasakladığı İncirlik Hava Üssü’nden yapılmasına izin verilir.”
Ancak gazete, plana ilişkin üst düzey askeri görüşmele Aralık sonunda yapılırken ve daha düşük düzeydeki temaslar devam ederken “iki tarafın, operasyonun coğrafi ana hatları konusunda mutabakata varmadığını” söylediği haberinde ABD’nin Esad’la karşı karşıya gelme isteksizliğinden hayal kırıklığını duyan tek ülkenin Türkiye olmadığını da belirtiyor.
Koalisyon içerisinde İslam Devleti’ne saldırma konusunda geniş mutabakat bulunsa da Irak’taki amaç ile ilgili görüş birliğinin Suriye’de sağlanamadığına dikkat çekiliyor. Türkiye gibi bazı ortakların, IŞİD ile mücadele olduğu kadar veya daha fazla bile Esad ile çatışan muhalefete yardıma odaklanması gerektiğine inandıkları belirtiliyor.
WPost, Esad ile çatışmaya girmekten kaçınmaya çalışan Obama Yönetimi’nin bir çözüm olarak muhalefeti hem siyasi hem de askeri olarak güçlendirmeye yöneldiğini kaydediyor. Bu çerçevede muhalifleri eğitme programına dikkat çeken gazete, ilk 500 muhalifin ilk baharda Ürdün’de ABD güçlerince eğitilmeye başlanacağını vurgularken “Ek eğitim kampları Suudi Arabistan ve Türkiye’de kuruluyor, ne zaman operasyonel olacakları konusunda ise henüz bir tarih belirlenmiş değil” diyor.
Eğitilecek savaşçıların, topluluklarını Esad’tan çok İslam Devletine karşı korumak için kullanılacak olmasının ABD’nin ortaklarını kaygılandırdığını söyleyen gazete, haberinde ayrıca “Bu arada, geçen hafta Türkiye, çoğu Müslüman olan, İslam Devleti’nin Avrupalı destekçilerinin İstanbul’a indikten sonra sınırı geçip Suriye’ye girmelerini önlemek için yeterince çaba yapmadığını ima eden Batılı liderlere sert biçimde eleştirdi” diyor.
Bu meselenin, Paris’teki terör saldırılarını gerçekleştirenlerin birinin ortağı olduğu öne sürülen Hayat Boumeddiene’nin Ocak başında Fransa’dan geçtiği İspanya’dan uçakla İstanbul’a ulaştığının ortaya çıkması üzerine patlak verdiği anlatılıyor ve Boumeddiene’nin Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtiğine inanıldığı belirtiliyor.
Haberde Türkiye’nin her türlü işbirliğine hazır olduğunu ancak istihbaratın verilmesi gerektiği yönünde Ankara’nın yaptığı açıklamalarına da yer veriliyor.ANKA
RSS