İngiliz Economist dergisi “Dünya 2014” başlıklı özel sayısında Erdoğan’a öneride bulundu:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı konusunda “zorlu bir ikilem” ile karşı karşıya bulunduğu öne sürülürken Erdoğan için en iyisinin, mevcut yetkilileri ile cumhurbaşkanlığına razı olup başbakanlığı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e devretmesinin olacağı savunuluyor.
İngiliz Economist dergisi “Dünya 2014” başlıklı özel sayısında yer verdiği bir analizde Türkiye için “sakin” bir yıl olması beklenen son bir yılda Gezi protestoları ve gösterilerin polis tarafından sert biçimde bastırılması nedeniyle Türkiye’nin dünyanın dikkatini çektiğini belirterek “Böylece Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imajı, muhtemelen onarılmaz bir zarara uğradı. İstanbul’un 2020 Olimpiyat Oyunlarına evsahipliği yapma hakkını elde edememesi, bunun sonuçlarından sadece biri” savını dile getirdi.
Dergi, Başbakan Erdoğan’ın 2014 yılının daha kolay bir yıl olacağını umabileceği ancak dört faktör nedeniyle bu umudunun gerçekleşmesinin pek mümkün görülmediğini savunurken nedenlerden biri olarak Türkiye’nin iç politikasını gösterdi. İngiliz dergisi, yerel seçimlerin şimdi yaygın biçimde “AK Parti’ye bir güven testi” olarak göründüğünü, muhalefet partileri zayıf olmayı sürdürürse de AK Parti’nin parlak olmayan bir sonuç elde edebileceğini, bunun da seçmenlerin Erdoğan’ın “artan otokratik yönetiminden bıktıkları” algısını canlandırabileceğini öne sürdü. İkinci neden olarak gösterdiği Cumhurbaşkanlığı meselesi konusunda ise, 2013 yılındaki “protestolar ve AK Parti içinde Erdoğan’ın otoriter tarzına ilişkin artan kaygıların” Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığın yetkililerini güçlendirme planını bozduğunu” savunan Econonist, “Bu yüzden Erdoğan zorlu bir ikilem ile karşı karşıya” dedi. Econonist, bu ikilemi ne olduğunu anlatırken de Erdoğan’ın ya AK Parti’nin iç tüzüğünü değiştireceği ya da “iktidarı, başkasına, muhtemelen daha popüler bir şahsiyet olan Gül’e devirmeye razı olması gerekeceğini” öne sürdü.
Dergiyi 2014 yılının daha zor geçeceğini düşündüren üçüncü nedeni olarak ise ekonomiyi 2014’te “zor” bir yılın bekleyecek olması gösterildi. Bu çerçevede büyümenin yavaşlamasına, cari işlemler açığının büyüklüğüne işaret eden Economist, “Olası bir sermaye sıkışıklığına, kırılganlığa ilişkin bazı göstergeler, Türkiye’yi liste başına koyuyor. Liranın düşmesi şaşırtıcı değil ve muhtemelen 2014’te daha da değer kaybederek hükümet üzerindeki baskıyı artıracak” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin 2014 yılındaki dördüncü büyük kaygının ise, başta Suriye savaşı olmak üzere bölge sorunlarından kaynaklanacağını düşünen gazete, “Esad iktidara tutundukça Türkiye’nin pozisyonu daha da zorlaşıyor” görüşünü dile getirdi. Economist, “Erdoğan’ın ‘komşularıyla sıfır sorun’ politikası adeta ‘problemsiz sıfır komşuya' dönüştüğü” yorumunu yaptığı analizinde “Bu sorunların üstesinden gelmek için en iyi yol nedir?” sorusuna “Yanıt herhalde Erdoğan’ın ihtiraslarından vazgeçip, daha çok seremoniyel olan Cumhurbaşkanı rolünü alması ve başbakanlığı Gül’e devretmesidir. İngilizce konuşan, yumuşak Gül’ün seçmenleri geri kazanma, komşular ve Avrupa Birliği ile daha iyi geçinme şansı daha fazla olur” görüşünü öne sürdü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı konusunda “zorlu bir ikilem” ile karşı karşıya bulunduğu öne sürülürken Erdoğan için en iyisinin, mevcut yetkilileri ile cumhurbaşkanlığına razı olup başbakanlığı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e devretmesinin olacağı savunuluyor.
İngiliz Economist dergisi “Dünya 2014” başlıklı özel sayısında yer verdiği bir analizde Türkiye için “sakin” bir yıl olması beklenen son bir yılda Gezi protestoları ve gösterilerin polis tarafından sert biçimde bastırılması nedeniyle Türkiye’nin dünyanın dikkatini çektiğini belirterek “Böylece Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imajı, muhtemelen onarılmaz bir zarara uğradı. İstanbul’un 2020 Olimpiyat Oyunlarına evsahipliği yapma hakkını elde edememesi, bunun sonuçlarından sadece biri” savını dile getirdi.
Dergi, Başbakan Erdoğan’ın 2014 yılının daha kolay bir yıl olacağını umabileceği ancak dört faktör nedeniyle bu umudunun gerçekleşmesinin pek mümkün görülmediğini savunurken nedenlerden biri olarak Türkiye’nin iç politikasını gösterdi. İngiliz dergisi, yerel seçimlerin şimdi yaygın biçimde “AK Parti’ye bir güven testi” olarak göründüğünü, muhalefet partileri zayıf olmayı sürdürürse de AK Parti’nin parlak olmayan bir sonuç elde edebileceğini, bunun da seçmenlerin Erdoğan’ın “artan otokratik yönetiminden bıktıkları” algısını canlandırabileceğini öne sürdü. İkinci neden olarak gösterdiği Cumhurbaşkanlığı meselesi konusunda ise, 2013 yılındaki “protestolar ve AK Parti içinde Erdoğan’ın otoriter tarzına ilişkin artan kaygıların” Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığın yetkililerini güçlendirme planını bozduğunu” savunan Econonist, “Bu yüzden Erdoğan zorlu bir ikilem ile karşı karşıya” dedi. Econonist, bu ikilemi ne olduğunu anlatırken de Erdoğan’ın ya AK Parti’nin iç tüzüğünü değiştireceği ya da “iktidarı, başkasına, muhtemelen daha popüler bir şahsiyet olan Gül’e devirmeye razı olması gerekeceğini” öne sürdü.
Dergiyi 2014 yılının daha zor geçeceğini düşündüren üçüncü nedeni olarak ise ekonomiyi 2014’te “zor” bir yılın bekleyecek olması gösterildi. Bu çerçevede büyümenin yavaşlamasına, cari işlemler açığının büyüklüğüne işaret eden Economist, “Olası bir sermaye sıkışıklığına, kırılganlığa ilişkin bazı göstergeler, Türkiye’yi liste başına koyuyor. Liranın düşmesi şaşırtıcı değil ve muhtemelen 2014’te daha da değer kaybederek hükümet üzerindeki baskıyı artıracak” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin 2014 yılındaki dördüncü büyük kaygının ise, başta Suriye savaşı olmak üzere bölge sorunlarından kaynaklanacağını düşünen gazete, “Esad iktidara tutundukça Türkiye’nin pozisyonu daha da zorlaşıyor” görüşünü dile getirdi. Economist, “Erdoğan’ın ‘komşularıyla sıfır sorun’ politikası adeta ‘problemsiz sıfır komşuya' dönüştüğü” yorumunu yaptığı analizinde “Bu sorunların üstesinden gelmek için en iyi yol nedir?” sorusuna “Yanıt herhalde Erdoğan’ın ihtiraslarından vazgeçip, daha çok seremoniyel olan Cumhurbaşkanı rolünü alması ve başbakanlığı Gül’e devretmesidir. İngilizce konuşan, yumuşak Gül’ün seçmenleri geri kazanma, komşular ve Avrupa Birliği ile daha iyi geçinme şansı daha fazla olur” görüşünü öne sürdü.
RSS